Karımı İş Arkadaşına Siktirdim! (Emre 24 Y.)
Karımı Kuryelere siktirdikten sonraki gün, karım işyerine telefon açıp izin aldı. Evde kalıp, 24 saat boyunca dinlenip kendine gelmişti, sadece götündeki ağrıdan dolayı rahat oturamıyordu. Bana, "Dün akşam kapının zili çok çaldı, gelenlere ne dedin?" diye sordu. Ben de, "Apartmanın giriş kapısını açmadım, yukarı gelemediler, diafondan konuştum sadece, (Hayırdır, kimsiniz, bu saatte neden rahatsız ediyorsunuz!) diyerek hepsini kovdum. Merak etme, birkaç gün daha böyle olur, sonra gelmezler!" deyince, birbirimize baktık ve gülmeye başladık. Karım halen kuryelerle yaşadıklarına inanamıyordu. Bense çok memnundum, istediğimi almış, karımı bir gecede 3 kişiye siktirmiştim...
Konu konuyu açınca, karıma, "Ne zamandan beri Çağan'ı beğeniyorsun?" diye sorunca şaşırdı ve gerildi. Ben, "Rahat ol, açıkça söylebilirsin!" dedim. Karım da, işe ilk başladığından beri Çağan'ı hoş bulduğunu, iş yerinde Çağan'ın sürekli espiri yaparak kendisini güldürdüğünü söyledi. "Peki, hiç onunla yatmayı düşündün mü? Bana dürüst ol!" dedim. Karım, "Aslında birkaç ay öncesine kadar düşünmemiştim, ama o geceden sonra..." deyince, sözünü kesip, "Hangi gece?" dedim. Gitti kendine bir bardak su koydu geldi. Ben, "Hangi gece?" diye sordum tekrar. Karım, "İşte hani Ayten'in doğum günü için akşam yemeğe gitmiştik ya..." dedi. (Ayten iş yerinden arkadaşı ve yanlış hatırlamıyorsam bahsettiği akşam da 2 ay önce falandı). Ben, "Eee?" deyince, "O gece içkiyi fazla kaçırmıştım ve Çağan da beni taksiyle eve bırakmış, yolda da benim o halimden cesaret almış olmalı ki, beni öptü!" dedi.
"O kadar mı?" diye sordum. Karım, "Ya aslında çok hatırlamıyorum, ama sanırım elbisemin altından da elledi beni..." dedi. Ben iyice azmıştım. Çağan benim karımı ellemiş, öpmüş ve ben bunu yeni öğreniyordum. "Eee, sonra ne oldu, başka birşey olmadı mı?" diye sordum. Karım, "Çağan 2 aydır sürekli bana yanaşıyor, ama ben seni aldatmak istemediğim için ona pas vermiyordum..." dedi. Ben de, "Artık sana yanaşmasına izin verebilirsin, hatta ver!" dedim.
Tam o sırada kapı zili çaldı. Bu sefer daire kapımızın zil sesiydi. Gittim açtım. Gelen kapıcı Hüseyin efendiydi. "Emre bey, dün akşam birkaç genç apartmanın önünde duruyorlardı, bana sizin daireyi sordular!" dedi. "Eee?" dedim. "Bana birşey anlattılar ama..." dedi. "Ne anlattılar?" diye sorunca karım içerde elini ağzına (Rezil olduk!) der gibi koymuştu. Hüseyin efendi, "Leyla hanım hakkında ayıp şeyler anlattılar! Aile apartmanı burası..." falan deyince, ben, "Ne demek istiyorsun, açık konuş!" diye üzerine gittim. Bana, "Sizi evelki akşam balkondan gördüm, dışarıdaydınız ve elinizle de... neyse, içeriyi izliyordunuz. Ben de birşey mi oldu diye sormak için sizin daireye geldim. Tam zile basacaktım ki, içeriden Leyla hanımın seslerini duydum. Sonra da dün akşam gençler bahsedince anladım... Hatta Leyla hanımın resimlerini çekmişler, ama merak etmeyin, hepsini sildirdim ve gençleri tehdit edip gönderdim, sizi rahatsız etmezler artık, ama siz de duyarlı olun biraz, çoluk çocuk var apartmanda..." dedi. Bunu duyan karım içeride perişan olmuş, elini kafasına götürmüş (Ne yapacağız?) der gibiydi!
Hüseyin efendi kapının ağzında dikilmiş, gitmek bilmiyordu, sanırım karımı sikmek istiyordu. Ona, "Bir dakika bekle!" deyip kapıyı kapattım ve karımın yanına gittim. "Ne diyorsun, Hüseyin efendiyle sikişir misin?" diye sordum. Karım hemen, "Yok olmaz, hayır! O adamla sikişmeyi bırak, karşısında soyunmam bile!" dedi. Neden istemediğini anlayabiliyordum, Hüseyin efendi çok kıllı, kilolu, bakımsız ve çirkin biriydi. Karıma, "Evelki akşam gelen kuryelerden biri resimlerini çekmiş, Hüseyin efendiye de göstermiş, adam zaten resimlerde seni çıplak görmüş, hem ifşa olmanı da engellemiş, onun bu iyiliğine karşılık vermek gerek, hem apartmanda herkese söylerse..." diye ikna etmeye çalışıyordum. Karım, "Hayır, olmaz!" diyor, başka birşey demiyordu. O anda aklıma Çağan geldi, "Beni kırma hadi! Hem söz veriyorum, Çağan'la sikişmene bir kerelik izin vereceğim, ben yanınızda olmasam da sikişebilirsin! Ama şimdi ben ne dersem onu yap!" diyerek zor da olsa karımı Hüseyin efendiyle sikişmeye ikna etttim.
Kapıya gidip, açtım ve Hüseyin efendiyiyi içeriye buyur ettim. Adam çok heyecanlanmıştı. Karım zaten altında külot, üstünde uzun tişörtle duruyordu. Bana da fırsat doğmuştu, Hüseyin efendi karımı sikerken yanlarında izleyebilecektim, hatta bütün sikişi ben yönetecektim. Hüseyin efendi daha oturmadan üstünü çıkarmaya başlıyordu ki, durdurdum onu. Koltuğa geçtim ve karıma, "Hadi sikicinin gömleğini çıkar, yavaş yavaş!" dedim. Karım da yavaş hareketlerle Hüseyin efendi'nin gömleğini çıkarttı ve onun aşırı kıllı vücuduyla karşı karşıya kaldı. Hüseyin efendi dayanamamış ve karımın dudaklarına yapışmıştı. Karım da istemeye istemeye öpücüklerine karşılık veriyordu. Ben Hüseyin efendiye, "Yavaş yavaş, merak etme istediğini alacaksın!" dedim. Sonra da karıma, "Sen de tişörtünü çıkar!" dedim. Karım tişörtünü çıkarınca memeleri Hüseyin efendiye sunulmuştu. Hüseyin efendi, "Offf, resimdekilerden de güzelmiş!" deyip okşamaya başladı.
Karıma, "Hadi, Hüseyin efendinin pantolonuyla külodunu indir ve önünde çömel!" dedim. Karım da aynen öyle yaptı ve Hüseyin efendinin heryeri kıllı yarağını ortaya çıkardı. Ben, "Al ağzına!" diye emir verdim. Karım bana dönüp, "Yapma lütfen!" deyince, "Çağan'ı düşün!" dedim. Karım da, "Çağan için!" dedi ve ağzına aldı, yalamaya ve emmeye başladı. Hüseyin efendi çıldırmıştı, "Ohhh, yala orospu, bu yarak seni düşünerek az çekmedi!" diye söyleniyordu. Ama karımın midesi bulanmıştı artık, bunu fark ettim ve "Yeter!" dedim. Sonra da, "Kendi külodunu çıkar, al sikicini oturt koltuğa ve sen de onun kucağına otur. Hadi marş marş!" dedim. Karım aynen dediğimi yapınca, Hüseyin efendi karıma yumuldu. Olay artık benim kontrolümden çıkmıştı, karımın her yerini öpüyor, yalıyor, emiyordu. Karım ise zevk almaya ve Hüseyin efendinin kollarında kıvranmaya başlamıştı.
Hüseyin efendi fazla dayanamadı ve tek hamlede sikini karımın amına sokup karımı sikmeye başladı. Karım inlemeleriyle beni iyice azdırıyor, ben karşı koltukta herşeyi izleyerek otuzbir çekiyordum. Hüseyin efendi 1 saat boyunca karımı hayvanlar gibi sikip göbeğine boşaldı. Çok geç boşalmıştı ve karımı pestile çevirmiş, 3 kez orgazm etmişti. Hüseyin efendi karımı bir posta daha sikmek istedi. Adam makine gibi durmak bilmiyordu, ki karım da buna razıydı, ama çok yorgundu. O yüzden ben Hüseyin efendiye, "Şimdi git, sonra tekrar gelirsin!" dedim. Hüseyin efendi giyinirken karıma ve bana teşekkür üstüne teşekkür ediyordu. Hüseyin efendiyi gönderip kapıyı kapattım. Salona dönünce karıma, "Birkaç kez daha gelse olur mu?" diye sorduğumda, hemen, "Olur, tamam!" dedi. Ben de, "Hayret, ne oldu da hemen kabul ettin?" dedim. Karım ise, "Yanımızda olup beni izlemen çok hoşuma gitti! Hem Hüseyin efendiyle olmak düşündüğüm kadar kötü değilmiş!" dedi. Ben de, "Tabi, adam gözümün öünde 1 saat boşalmadan hayvanlar gibi sikti seni!" dedim.
Ama biliyordum ki karımın aklında tek kişi vardı: Çağan! Karıma, "Hadi hazırlan alışverişe çıkalım, sana vücudunun hatlarını ortaya çıkartacak mini ve dar elbiseler alalım, iş yerine o elbiselerle gidip Çağan'ı deli etmeni istiyorum!" dedim. Hazırlanıp gittik. Karım için bir sürü dekolte elbiseler, mini etekler aldım.
Cuma sabahı aldığımız yeni kıyafetlerini giyen karımı işe uğurladım ve ben de işe gittim. Öğleden sonra karımdan bir bir ses kaydı geldi. Hemen açtım ve dinledim. Çeşmeden akan su sesi ile başladı kayıt, sanırım tuvaletteydi. Sonra çeşmenin sesi kapanmış ve öpüşme sesleri gelmeye başlamıştı. Çağan olduğunu düşündüğüm bir erkek sesi, karıma iltifatlar ederek yalayıp öpüyordu. Karımdan da sürekli inleme sesleri geliyordu. Hemen yazdım, "Çağan mı?" diye. Karım da, "Evet, beğendin mi hediyemi?" diye yazdı. Ben de, "Çok beğendim! Hem de daha ilk günden ha? Nasıl oldu?" deyince, "Orası bende kalsın!" dedi. Karıma, "Ses kaydından pek anlamadım, peki seni sikti mi?" diye sorunca, "Hayır, ama bu akşam için beni otele çağırdı!" dedi. Ben hemen, "Otel olmaz, onu bir şekilde ikna et, eve getir! Ben sistemi kurar evden çıkarım!" dedim. Karım önce, "Yok, olmaz!" dediyse de, ben, "Hafta sonu 2 gün evde kalın, benden sana 2 gün izin, ben evde olmayacağım, Çağan'la istediğini yaşa!" dedim. Karım, "Tamam o halde!" diyerek kabul etti.
O gün işten çıkınca bir elektronikçiden gizli kameralar alıp, evin her odasına yerleştirdim. Programı da telefonuma ve Laptopuma kurup, telefonla kendime otel odası ayarladım. Kapıcı Hüseyin efendiye de durumu bildirdim ve "Haftasonu rahat bırakalım onları!" deyip evden çıktım. Rezervasyon yaptığım otele gittim. Odada sabırsızlıkla beklemeye başladım...
Nihayet karım, eve yaklaştıklarını bildiren bir mesaj attı. Ben de, "İyi sikişmeler!" deyip laptopumun başına geçtim. Eve kurduğum kameralar görüntü aktarmaya başlamıştı. Az sonra daire kapısı açıldı ve içeri girdiler. Kapı kapanır kapanmaz Çağan karımı kucağına aldığı gibi odamıza götürdü. Karım mutluluktan gülüyordu. Bir yandan öpüşüp bir yandan soyundular. Birbirlerini öyle öpüyorlardı ki, sanki birbirine aşık iki sevgilinin öpüşüp koklaşması gibi. Nereydeyse bir saat sadece öpüşüp, koklaştılar. Birbirlerine sürekli, "Aşkım! Sevgilim!" diyorlardı. Sonra karım Çağan'ın kucağına oturdu ve sikini içine alıp zıplamaya başladı. Bir süre sonra Çağan karımı altına aldı ve misyoner pozisyonda sikmeye devam etti. O gece ve tüm haftasonu evin her yerinde sikiştiler. Karım fırsat buldukça bana teşekkür mesajları yolladı...
Pazar akşamı eve döndüğümde, karım boynuma atlayıp beni öpmeye başladı. Karıma, "Aldın mı istediğini?" diye sorunca, "Evet!" dedi. Odaya üstümü değiştirmek için gittim, arkamdan geldi. Bana birşey söylemek istediği her halinden belliydi. Ben, "Hadi çıkar ağzından baklayı!" deyince, "Şeyyy... Çağan benimle sevgili olmak istedi!" dedi. "Peki sen ne dedin?" diye sorduğumda, "Kabul etmedim tabii ki!" dedi. Benden izin istediği her halinden belliydi. "Onu seviyor musun?" diye sordum. Karım, "Evet, yani seni sevdiğim gibi değil, daha farklı, bilemiyorum, daha önce hiç böyle hissetmemiştim, seninle çok mutluyum, ama onunla olmak da beni mutlu ediyor..." deyince, "Onunla sevgili olmanı tek bir şartla kabul ederim!" dedim.
Karım hemen, "Kabul!" deyince, "Emin misin, daha şartımı duymadın!" dedim. Karım gülümseyerek, "Ben senin şartını biliyorum! O beğendiğin pørnødaki gibi, beni zencilere siktirmek istiyorsun!" dedi. "Evet!" dedim. Karım yine gülümseyerek, "Seve seve yaparım! Senden sonra çok izledim o videoyu ve o kadın gibi beni sikmelerinin hayalini kurdum. Bunu sen istemeseydin ben isteyecektim zaten!" dedi. Hemen dudaklarına yapıştım.
Artık karım herkesin orospusu olmak için can atıyordu ve ben de bu halinden çok memnundum!
[Emre]
Konu konuyu açınca, karıma, "Ne zamandan beri Çağan'ı beğeniyorsun?" diye sorunca şaşırdı ve gerildi. Ben, "Rahat ol, açıkça söylebilirsin!" dedim. Karım da, işe ilk başladığından beri Çağan'ı hoş bulduğunu, iş yerinde Çağan'ın sürekli espiri yaparak kendisini güldürdüğünü söyledi. "Peki, hiç onunla yatmayı düşündün mü? Bana dürüst ol!" dedim. Karım, "Aslında birkaç ay öncesine kadar düşünmemiştim, ama o geceden sonra..." deyince, sözünü kesip, "Hangi gece?" dedim. Gitti kendine bir bardak su koydu geldi. Ben, "Hangi gece?" diye sordum tekrar. Karım, "İşte hani Ayten'in doğum günü için akşam yemeğe gitmiştik ya..." dedi. (Ayten iş yerinden arkadaşı ve yanlış hatırlamıyorsam bahsettiği akşam da 2 ay önce falandı). Ben, "Eee?" deyince, "O gece içkiyi fazla kaçırmıştım ve Çağan da beni taksiyle eve bırakmış, yolda da benim o halimden cesaret almış olmalı ki, beni öptü!" dedi.
"O kadar mı?" diye sordum. Karım, "Ya aslında çok hatırlamıyorum, ama sanırım elbisemin altından da elledi beni..." dedi. Ben iyice azmıştım. Çağan benim karımı ellemiş, öpmüş ve ben bunu yeni öğreniyordum. "Eee, sonra ne oldu, başka birşey olmadı mı?" diye sordum. Karım, "Çağan 2 aydır sürekli bana yanaşıyor, ama ben seni aldatmak istemediğim için ona pas vermiyordum..." dedi. Ben de, "Artık sana yanaşmasına izin verebilirsin, hatta ver!" dedim.
Tam o sırada kapı zili çaldı. Bu sefer daire kapımızın zil sesiydi. Gittim açtım. Gelen kapıcı Hüseyin efendiydi. "Emre bey, dün akşam birkaç genç apartmanın önünde duruyorlardı, bana sizin daireyi sordular!" dedi. "Eee?" dedim. "Bana birşey anlattılar ama..." dedi. "Ne anlattılar?" diye sorunca karım içerde elini ağzına (Rezil olduk!) der gibi koymuştu. Hüseyin efendi, "Leyla hanım hakkında ayıp şeyler anlattılar! Aile apartmanı burası..." falan deyince, ben, "Ne demek istiyorsun, açık konuş!" diye üzerine gittim. Bana, "Sizi evelki akşam balkondan gördüm, dışarıdaydınız ve elinizle de... neyse, içeriyi izliyordunuz. Ben de birşey mi oldu diye sormak için sizin daireye geldim. Tam zile basacaktım ki, içeriden Leyla hanımın seslerini duydum. Sonra da dün akşam gençler bahsedince anladım... Hatta Leyla hanımın resimlerini çekmişler, ama merak etmeyin, hepsini sildirdim ve gençleri tehdit edip gönderdim, sizi rahatsız etmezler artık, ama siz de duyarlı olun biraz, çoluk çocuk var apartmanda..." dedi. Bunu duyan karım içeride perişan olmuş, elini kafasına götürmüş (Ne yapacağız?) der gibiydi!
Hüseyin efendi kapının ağzında dikilmiş, gitmek bilmiyordu, sanırım karımı sikmek istiyordu. Ona, "Bir dakika bekle!" deyip kapıyı kapattım ve karımın yanına gittim. "Ne diyorsun, Hüseyin efendiyle sikişir misin?" diye sordum. Karım hemen, "Yok olmaz, hayır! O adamla sikişmeyi bırak, karşısında soyunmam bile!" dedi. Neden istemediğini anlayabiliyordum, Hüseyin efendi çok kıllı, kilolu, bakımsız ve çirkin biriydi. Karıma, "Evelki akşam gelen kuryelerden biri resimlerini çekmiş, Hüseyin efendiye de göstermiş, adam zaten resimlerde seni çıplak görmüş, hem ifşa olmanı da engellemiş, onun bu iyiliğine karşılık vermek gerek, hem apartmanda herkese söylerse..." diye ikna etmeye çalışıyordum. Karım, "Hayır, olmaz!" diyor, başka birşey demiyordu. O anda aklıma Çağan geldi, "Beni kırma hadi! Hem söz veriyorum, Çağan'la sikişmene bir kerelik izin vereceğim, ben yanınızda olmasam da sikişebilirsin! Ama şimdi ben ne dersem onu yap!" diyerek zor da olsa karımı Hüseyin efendiyle sikişmeye ikna etttim.
Kapıya gidip, açtım ve Hüseyin efendiyiyi içeriye buyur ettim. Adam çok heyecanlanmıştı. Karım zaten altında külot, üstünde uzun tişörtle duruyordu. Bana da fırsat doğmuştu, Hüseyin efendi karımı sikerken yanlarında izleyebilecektim, hatta bütün sikişi ben yönetecektim. Hüseyin efendi daha oturmadan üstünü çıkarmaya başlıyordu ki, durdurdum onu. Koltuğa geçtim ve karıma, "Hadi sikicinin gömleğini çıkar, yavaş yavaş!" dedim. Karım da yavaş hareketlerle Hüseyin efendi'nin gömleğini çıkarttı ve onun aşırı kıllı vücuduyla karşı karşıya kaldı. Hüseyin efendi dayanamamış ve karımın dudaklarına yapışmıştı. Karım da istemeye istemeye öpücüklerine karşılık veriyordu. Ben Hüseyin efendiye, "Yavaş yavaş, merak etme istediğini alacaksın!" dedim. Sonra da karıma, "Sen de tişörtünü çıkar!" dedim. Karım tişörtünü çıkarınca memeleri Hüseyin efendiye sunulmuştu. Hüseyin efendi, "Offf, resimdekilerden de güzelmiş!" deyip okşamaya başladı.
Karıma, "Hadi, Hüseyin efendinin pantolonuyla külodunu indir ve önünde çömel!" dedim. Karım da aynen öyle yaptı ve Hüseyin efendinin heryeri kıllı yarağını ortaya çıkardı. Ben, "Al ağzına!" diye emir verdim. Karım bana dönüp, "Yapma lütfen!" deyince, "Çağan'ı düşün!" dedim. Karım da, "Çağan için!" dedi ve ağzına aldı, yalamaya ve emmeye başladı. Hüseyin efendi çıldırmıştı, "Ohhh, yala orospu, bu yarak seni düşünerek az çekmedi!" diye söyleniyordu. Ama karımın midesi bulanmıştı artık, bunu fark ettim ve "Yeter!" dedim. Sonra da, "Kendi külodunu çıkar, al sikicini oturt koltuğa ve sen de onun kucağına otur. Hadi marş marş!" dedim. Karım aynen dediğimi yapınca, Hüseyin efendi karıma yumuldu. Olay artık benim kontrolümden çıkmıştı, karımın her yerini öpüyor, yalıyor, emiyordu. Karım ise zevk almaya ve Hüseyin efendinin kollarında kıvranmaya başlamıştı.
Hüseyin efendi fazla dayanamadı ve tek hamlede sikini karımın amına sokup karımı sikmeye başladı. Karım inlemeleriyle beni iyice azdırıyor, ben karşı koltukta herşeyi izleyerek otuzbir çekiyordum. Hüseyin efendi 1 saat boyunca karımı hayvanlar gibi sikip göbeğine boşaldı. Çok geç boşalmıştı ve karımı pestile çevirmiş, 3 kez orgazm etmişti. Hüseyin efendi karımı bir posta daha sikmek istedi. Adam makine gibi durmak bilmiyordu, ki karım da buna razıydı, ama çok yorgundu. O yüzden ben Hüseyin efendiye, "Şimdi git, sonra tekrar gelirsin!" dedim. Hüseyin efendi giyinirken karıma ve bana teşekkür üstüne teşekkür ediyordu. Hüseyin efendiyi gönderip kapıyı kapattım. Salona dönünce karıma, "Birkaç kez daha gelse olur mu?" diye sorduğumda, hemen, "Olur, tamam!" dedi. Ben de, "Hayret, ne oldu da hemen kabul ettin?" dedim. Karım ise, "Yanımızda olup beni izlemen çok hoşuma gitti! Hem Hüseyin efendiyle olmak düşündüğüm kadar kötü değilmiş!" dedi. Ben de, "Tabi, adam gözümün öünde 1 saat boşalmadan hayvanlar gibi sikti seni!" dedim.
Ama biliyordum ki karımın aklında tek kişi vardı: Çağan! Karıma, "Hadi hazırlan alışverişe çıkalım, sana vücudunun hatlarını ortaya çıkartacak mini ve dar elbiseler alalım, iş yerine o elbiselerle gidip Çağan'ı deli etmeni istiyorum!" dedim. Hazırlanıp gittik. Karım için bir sürü dekolte elbiseler, mini etekler aldım.
Cuma sabahı aldığımız yeni kıyafetlerini giyen karımı işe uğurladım ve ben de işe gittim. Öğleden sonra karımdan bir bir ses kaydı geldi. Hemen açtım ve dinledim. Çeşmeden akan su sesi ile başladı kayıt, sanırım tuvaletteydi. Sonra çeşmenin sesi kapanmış ve öpüşme sesleri gelmeye başlamıştı. Çağan olduğunu düşündüğüm bir erkek sesi, karıma iltifatlar ederek yalayıp öpüyordu. Karımdan da sürekli inleme sesleri geliyordu. Hemen yazdım, "Çağan mı?" diye. Karım da, "Evet, beğendin mi hediyemi?" diye yazdı. Ben de, "Çok beğendim! Hem de daha ilk günden ha? Nasıl oldu?" deyince, "Orası bende kalsın!" dedi. Karıma, "Ses kaydından pek anlamadım, peki seni sikti mi?" diye sorunca, "Hayır, ama bu akşam için beni otele çağırdı!" dedi. Ben hemen, "Otel olmaz, onu bir şekilde ikna et, eve getir! Ben sistemi kurar evden çıkarım!" dedim. Karım önce, "Yok, olmaz!" dediyse de, ben, "Hafta sonu 2 gün evde kalın, benden sana 2 gün izin, ben evde olmayacağım, Çağan'la istediğini yaşa!" dedim. Karım, "Tamam o halde!" diyerek kabul etti.
O gün işten çıkınca bir elektronikçiden gizli kameralar alıp, evin her odasına yerleştirdim. Programı da telefonuma ve Laptopuma kurup, telefonla kendime otel odası ayarladım. Kapıcı Hüseyin efendiye de durumu bildirdim ve "Haftasonu rahat bırakalım onları!" deyip evden çıktım. Rezervasyon yaptığım otele gittim. Odada sabırsızlıkla beklemeye başladım...
Nihayet karım, eve yaklaştıklarını bildiren bir mesaj attı. Ben de, "İyi sikişmeler!" deyip laptopumun başına geçtim. Eve kurduğum kameralar görüntü aktarmaya başlamıştı. Az sonra daire kapısı açıldı ve içeri girdiler. Kapı kapanır kapanmaz Çağan karımı kucağına aldığı gibi odamıza götürdü. Karım mutluluktan gülüyordu. Bir yandan öpüşüp bir yandan soyundular. Birbirlerini öyle öpüyorlardı ki, sanki birbirine aşık iki sevgilinin öpüşüp koklaşması gibi. Nereydeyse bir saat sadece öpüşüp, koklaştılar. Birbirlerine sürekli, "Aşkım! Sevgilim!" diyorlardı. Sonra karım Çağan'ın kucağına oturdu ve sikini içine alıp zıplamaya başladı. Bir süre sonra Çağan karımı altına aldı ve misyoner pozisyonda sikmeye devam etti. O gece ve tüm haftasonu evin her yerinde sikiştiler. Karım fırsat buldukça bana teşekkür mesajları yolladı...
Pazar akşamı eve döndüğümde, karım boynuma atlayıp beni öpmeye başladı. Karıma, "Aldın mı istediğini?" diye sorunca, "Evet!" dedi. Odaya üstümü değiştirmek için gittim, arkamdan geldi. Bana birşey söylemek istediği her halinden belliydi. Ben, "Hadi çıkar ağzından baklayı!" deyince, "Şeyyy... Çağan benimle sevgili olmak istedi!" dedi. "Peki sen ne dedin?" diye sorduğumda, "Kabul etmedim tabii ki!" dedi. Benden izin istediği her halinden belliydi. "Onu seviyor musun?" diye sordum. Karım, "Evet, yani seni sevdiğim gibi değil, daha farklı, bilemiyorum, daha önce hiç böyle hissetmemiştim, seninle çok mutluyum, ama onunla olmak da beni mutlu ediyor..." deyince, "Onunla sevgili olmanı tek bir şartla kabul ederim!" dedim.
Karım hemen, "Kabul!" deyince, "Emin misin, daha şartımı duymadın!" dedim. Karım gülümseyerek, "Ben senin şartını biliyorum! O beğendiğin pørnødaki gibi, beni zencilere siktirmek istiyorsun!" dedi. "Evet!" dedim. Karım yine gülümseyerek, "Seve seve yaparım! Senden sonra çok izledim o videoyu ve o kadın gibi beni sikmelerinin hayalini kurdum. Bunu sen istemeseydin ben isteyecektim zaten!" dedi. Hemen dudaklarına yapıştım.
Artık karım herkesin orospusu olmak için can atıyordu ve ben de bu halinden çok memnundum!
[Emre]
3 years ago