BALDIZA YAKALANDIM

Yaz olunca eşim ve çocuklar yazlığa gitmişti. Ben de sabah iş akşam ev moduna girmiştim. Aradan 2 hafta falan geçmişti. Mutfakta bilgisayarı açıp öylece takılırken filmdi, resimdi derken kendimi xhamster da bulmuştum yine. Yaz sıcağı, evde tek başıma, üstümü başımı tamamen çıkarıp bilgisayarı da salona götürdüm ve dev ekran televizyona bağladım. Mouse ve klavye ile dev ekranda bira ile porno keyfi sürmeye karar vermiştim.
Televizyonun ekranına bir porno film yansıtmış, bilgisayarın ekranından da hikayeleri okuyordum. 46 yaşındaki baldızım karşı dairemde oturur. Arada lazım olur diye onun evinin anahtarı bizde, bizim anahtarın yedeğinde onda durur.
Kapıyı hangi ara açtın, elindeki bıçakla hangi ara salona daldın be kadın. Aletim dimdik elimde, televizyon ekranında porno film, baldız üzerinde önden düğmeli mavi üzerine sarı papatya çiçekli yazlık bir elbise ile salonun kapısında. “Napıyon sen” diye başlayan bir cümle ama sonu yok. İkimiz de donup kaldık.
Koltuğun minderiyle kendimi kapatmamla baldızın gerisin geri evine dönmei bir oldu. Keyfim bozuldu. Kalkıp üstümü giyindim. Tüm düzeneği bozdum. Bir yandan utanıyor, bir yandan da nerden çıktı bu diye kızıyordum kendime. Yarım saat sonra kapı çaldı. Açtım. Baldız karşımda kıpkırmızı yüzü… “Yaw dedi enişte, insan filmin sesini kısar bari, eve karı attın zannettim, kaptım bıçağı geldim” diye başladı konuşmaya. Mahçup olmuş, utanmıştı. “Aşk olsun abla, burada bu riski alır mıyım sence” diye yanıtladım. “Ya ne bileyim, duyunca işte ben de biliyon beni” diye yanıtladı. “Neyse artık olan oldu, bira var mı fazla, bana da ısmarla” dedi. “Gel abla gel, olan oldu, yapacak bir şey yok. En iyisi içip unutmak” diye güldüm. “Oh be, rahatladım valla” dedi ve içeri girdi. Dolaptan bir tane daha bira alıp ona verdim. Bu arada aletim kendiliğinden hareketlenmeye başlamıştı. Üstümdeki pijama altı tarzı penye şortun içinde külot da olmayınca bariz belli oluyordu bu büyüme.
“Ya ben bunu evde içeyim, senin iş yarım kalmış” diye takıldı baldız. “Ya abla illa bulandırcan yani” diye gülümsedim. Ayaklanınca ben de ayaklanmak zorunda kaldım. Bu kez aletimi mecbur elimle kapatmak zorunda kalmıştım. “Yalnız maşallahın varmış enişte, allah bacımın yüzüne gülmüş mü diyeyim, canı yandığından üzüleyim mi bilemedim” dedi. Güldüm. “Sağol abla, daha iyisi sana nasip olmuştur inşallah” diye yanıtlayınca. “Yani, bizdeki de idare eder, artık olduğu kadar” diye yanıtladı gülerek. “E canım sorun değil, eksik kalan yerde ben yardımcı olurum” diye patavatsızca bir laf ettim.
“Oldu, bacanağına söylerim” diye yanıtladı espriyle”. “Selam da söyle” dedim. Dönüp güldü. Tam bu arada telefon çaldı, arayan bacanak. “Yav bacanak, ablanı arıyorum ulaşamıyorum, bir baksana eve” diye sordu. “Yok abi, bende şu anda ablam. Telefonu evde unutmuş sanırım” diye yanıtladım ve telefonu baldıza uzattım. “Bak, söyle istersen şimdi” diye fısıldadım. “Efendim,….. yok yok, bir şey almaya geldiydim, evde telefon… geç mi geleceksin? İyi tamam, bak alkollü araç kullanma, taksiyle gel” dedi… “Haa bir de bacanağın diyor ki” diye cümleye girince yüreğim ağzıma geldi ama “selamı varmış, olmadı ben gelip alırım diyor kendi sanki içmiyormuş gibi, neyse, sen ya taksiye atla gel, yada orada yat” diye kapattı telefonu baldız. Bacanak şehrin 30 kilometre dışında bir firmada çalışıyordu. Uzun mesaileri falan olur, firmadan çıkınca yakındaki bir barda takılırlar, arkadaşlarıyla içer, sonra da firmanın lojmanında geçer yatarlardı. Bu gece de o gecelerden biri olacaktı. “Hadi ben eve geçeyim, bira için teşekkür ederim” diye yöneldi kapıya. Aklıma birden “iyi madem, nasılsa basılacakmışım, basıldım da bari hakkını vereyim şunun” dedim. “O nedemek şimdi” dedi. Bu yaşta el peşrevi çekmemi beklemiyorsun herhalde” diye yanıtladım. “Ben bilmem, senin kararın olur, karının da haberi olur” dedi ve kapıdan çıktı. Aklına kurt düşürmüştüm bir kez. 15 dakika sonra kapı tekrar çaldı. “Normale döndün mü emin olayım diye geldim” dedi. “Döndüm döndüm” dedim. “iyi o zaman, birayı beraber içelim, tek keyif almadım. Madem bacanağın dışarda içiyor, biz de burda senle içelim” dedi. Neyse biraları alıp geçtik televizyonun karşısına. Televizyonda müzik kanalı açıp sohbete başladık. Ordan burdan konuşurken bacanak bir daha aradı ablamı ve gelmeyeceğini, tesiste kalacağını söyledi. Ablam da benimle içtiğini, keyfine bakmasını söyledi. Bacanak ne içiyorsunuz diye sormuş olacak ki bira içiyoruz” diye yanıtladı. “Afiyet olsun” deyip kapattı telefonu. Biralar bitince ikincileri almak için kalktım ayağa. Döndüğümde baldız boynunu ve omuzlarını ovuşturuyordu. “Valla iyi omuzlarım ve boynum ağrımış. Bira rahatlatınca anladım” dedi. “İstersen ovaym biraz” dedim. “Valla hayır demem” diye yanıtladı. “bacım senin ne kadar güzel masaj yaptığını hep anlatır durur” diye ekledi. “yok ya, işte az biraz yapıyorum, iyi geliyor ona” diye yanıtladım. “enişte hadi bi güzellik yap, elin değmişken madem adam akıllı bir masaj yap bana” diye seslendi baldız. “Yaparım da abla, uygun olur mu şimdi böyle, yani yağla falan” deyince. “Dur evden bikini giyip geleyim, uzanayım şöyle, güzel bir masaj yap bana sen” diye cevapladı. Eve gitme o zaman bacının dolabından bak vardır deyince kalkıp yatak odasına geçti. Eşimin kıyafetleri arasında arayıp bulamayınca da “amaan, boşver, sütyen kilot uzanırım, havluyla örterim” dedi. “sen bilirsin” dedim. Eşimin pilates için kullandığı minderi yere serdim. “Abla sen elbiseni çıkar, uzan o zaman, havluyla da örtün, bana seslenirsin hazır olunca” dedim. “Tamam” dedi. Salondan çıktım. Banyodan masaj yağlarımı aldım. Baldız seslenince de salona girdim. Yerde boylu boyunca uzanmıştı. Çiçekli elbisesini ve sütyenini çıkarmış, düzgünce koltuğun üzerine koymuş, havluyu da üzerine örtmüştü. Salondaki kokulu mumlardan birkaç tanesini de yaktım. Onu öyle görmek aletimi yine uyandırmış ve penye şortun önü çoktan çadır olmuştu.
Ayaklarını, baldırlarını, bacaklarını biraz ovaladım. Ellerine sağlık, valla bacım ağzının tadını iyi biliyormuş diye seslendi. “Eyvallah baldız, komşuda pişti, sana da düştü” diye seslendim. Kalçalarına gelmeden bitiriyordum hareketlerimi. “Enişte, rahat ol, masaj yapıyorsun, nasıl rahatlatacaksan öyle yap, kasma yani kendini” diye mırıldandı baldız. Sonra da havluyu üzerinden tamamen kenara attı. Ellerini kalçalarının üzerine getirip beyaz kilodunu kalçalarının arasında topladı. Manzara müthişdi. Baldızın kalçalarının bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Evet daha önce mayo ile falan görmüştüm ama şimdi fazlasıyla seksi görünüyorlardı. Masaja devam ettim. Baldırlarının içlerini yapmaya başlayınca baldız iyice rahatlamaya başladı. Kalçalarının üzerine oturmadan sırtına devam ettim. Arada kalkmış aletim penye şortumdan baldızın sırtına falan değiyordu. Sırt bölgesi de bitince “yüz üstü devam edeyim mi yoksa yatıp dinlenecek misin baldız” diye sordum. “Bulmuşum böyle masajı yarım bırakır mıyım hiç” diye bir hamlede yüz üstü döndü. Döndü dönmesine de dönmesiyle birlikte şortun içindeki hayvan ile yüz yüze geldi. Elleriyle göğüslerini örtmeye çalıştı önce gözlerini aletimden ayırmadan. “Hele bir masaj bitsin” diye bir mırıltı dudaklarının arasından. Gözlerini kapatıp başını geri yatırdı. Havluyu alıp göğüslerinin üzerine örttüm. Yine ayaklarından yukarıya doğru masaj yapmaya başladım. Baldırlarına ve oradan da tam kadınlığının yakınlarına geldiğimde baldızın beyaz kilodunun sırıl sıklam olduğunu fark ettim. Eşime yaptığım şeyi ona da yapmaya karar verdim. Baldırlarının içini ovarken ufak ufak serçe parmağım ile kadınlığının tam yanlarına dokunmaya başladım sağ elim ile. Sol elimle de göbeğinden aşağıya, kasıklarına doğru daireler çizerek iniyordum. Eğer ablası da kardeşi ile aynı yerlerden etkileniyor ise eğlence başlayacaktı. Birkaç dakika süren bu hareket sonunda baldızın göbeğindeki titremeleri ufak ufak hisseder olmuştum. Göbeğindeki elimi yavaşça yukarıya doğru kaydırıp havlunun altından göğüslerinin arasına uzatıp tekrar aşağı çekince baldız birden elini kadınlığına götürüp sıkıca avuçladı kendini. “dur enişte dur, bu iş kötüye gidecek” diye mırıldandı. “gitti zaten” diye yanıtladım. Şortumu aşağı sıyırıp aletimi açığa çıkardım. Ucundan bir damla çoktan baldızın göbeğinin yanına düşmüştü bile. Havluyu çekip göğüslerini yoğurmaya başlayınca baldız da elini kadınlığında ovmaya devam etti. Aletimi ağzına yönelttim. “ağzıma almam” diye kapattı ağzını. Yüzüne, dudaklarına birkaç sert darbe yapınca dili dışarı çıktı. Dudaklarının tam üstüne bıraktığım aletimi yalamaya başladı baldız. Kadınlığına uzandım baldızın. Kilodunun içinden elimle okşamya başladım. Ağzına almıyor ama dudaklarının üzerinde kaydırıp yalıyordu baldız aletimi. “eniştenin kıralı” diye inliyordu ben parmağımı kilitorisinin üzerine bastırdıkça.
Aletimi ağzından çektim baldızın. Bacaklarının arasına geçip kilodunu çıkardım. Tertemizdi kadınlığı. Aletimin başını dayadım ve içine girmeye başladım. “off eniştemmmm, yardın beni eniştemm, koca yaraklı eniştemm” diye inliyordu baldız. Eşimden daha sıkıydı. Benim bacakan çok kullanmamıştı demekki. Yada baldızın ne demek istediğini şimdi anlıyordum. İçinden çıkıp onu domalttım. Salonun ortasındaydık. Yüzümüz karımla benim evlilik fotoğraflarımıza dönüktü. “Bacım, siktin belamı bacım, kocan sikiyor beni bacım, yarıp geçiyor bacım, beni affet bacım” diye inliyordu ben girip çıktıkça. Baldızın üzerine iyice uzanıp boynundan hafif geriye doğru çektim. İçinden çıkmadan bağdaş kurmuş pozisyonda oturup onun da aletimin üzerinde inip kalkmasını sağladım. Ellerimi göğüslerinden ayımıyor, sıkıyor, mıncıklıyordum.
Götünü de sikeyim mi baldız diye fısıldadım kulağına. “sik orospu çocuğu, sik, bacımınkini siktin, benimkini de sik” diye yanıtladı. Aletimi amından çıkarıp sularıyla göt deliğini ıslattım biraz. Bir parmağımı hafifçe ittirmeye başladım ki kayıverdi içine. Anlaşılan bacanak götü de hazırlamıştı bana. İkinci parmağı da içine sokunca “rahat orası, bacanağın hep götten siker beni gir dağıt” diye inledi baldız ve aletimi tutup götünün deliğine dayadı. Kendiliğinden sokmaya başladı geriye yaslanarak.
Alttan deli gibi pompalıyordum. Arada götünden çıkınca da soluğu amında alıyordum. Yarağımla iki deliği birden sikmeye doyamıyordum. Biraz birine, biraz diğerine soktukça baldız bağırmak istiyor, ağzını elimle zor kapatıyordum.
Onu tekrar domalttım. Aklıma eşime aldığım vibratör geldi. “Bekle böyle orospu baldız bekle” dedim ve yatak odasına gidip vibratörü alıp geldim. “Sen ne orospu çocuğuymuşsun enişte, bacımı bunla da mı sikiyon” diye mırıldandı… Hiç cevap vermeden arkasına geçip vibratörü soktum amına. Elini yakalayıp vibratöre götürdüm. “Kendini becermeye başla bunla” deyince baldız vibratörü sokup çıkarmaya başladı. Ben de götüne ittiriverdim yarrağımı. Offff enişteeee, dağıttın beni….. bu ne zevk diye inliyordu. “At yarraklı eniştem, çift yaraklı eniştemm” diye inleye inleye kaç kez boşaldı bilmiyorum ancak benim de sonum gelmişti. Hızlanınca anladı patlayacağımı ve götünü kasmaya, sıkılaştırmaya başladı. “Orospu baldız, nelerde yapıyormuşun sen” diye yüklendikçe yüklendim ben de ve sonunda oluk oluk akmaya başladım götüne baldızın.
Üzerine yığılınca da ağırlığıma dayanamayıp o da boylu boyunca uzandı yere sikim götünde. Huyum aletim küçülene kadar içinde kalmaktı götün ama baldız kasılırken götünü de kasıp bıraktığı için masaj oluyor, aletim de küçülmüyordu. Götünden çıkmadan tekrar hareketlendim üstünde. “Eniştem ikinciyi dinlenmeden mi sikecen, dur nefes alayım” diye direndiyse de dinlmedim ve devam ettim pompalamaya.
Tekrar domalttım onu. Bu kez vibratörü amından çıkarıp götüne soktum. Amına birkaç kez vurduktan sonra sırt üstü uzandım. Götündeki vibratörle yüzü bana dönük oturdu ata biner gibi baldız yarağımın üzerine tek seferde. İçine her giriş çıkışımda daha çok ıslandığını anlıyordum. Öyle bir hale gelmişti ki baldız yarağımın üzerinde zıplayıp duruyor, başını sağa sola sallıyor, ellerimi göğüslerini daha sıkı avuçlamama için bastırıyordu. Boncuk boncuk terler vücudunun üzerinden bedenime damlıyordu her sıçrayışında. Ahh lar ohh lar birbirine karışmıştı. “Siktin belamı eniştemm…. “ dediğini duydum en son üzerime pelte gibi yığıldığında. Deli gibi nefes alıp veriyor, kalbi sanki makineli tüfek gibi atıyordu. Ben pompalamaya devam ediyordum. “Yeterr eniştemm, ölecem eniştemm” dediğinde durdum. Üzerimden kenara devrildiğinde bütün vücudu tir tir titriyor, götünden benim menilerim, amından kendi menileri oluk oluk yere akıyordu.
Mutfağa gidip bir bardak soğuk su içtim. Bir bardak da baldıza verdim içsin diye. Gözlerini dahi açamıyordu. Suyu içince biraz kendine gelmişti. Hemen arkasına uzanıp aletimi götüne yerleştirmeye başladım. “Eniştemmm, sik baldızını eniştemm” diye başladı inlemeye… “böyle anlatmadı bacım banaaa, bileydim yıllar önce sana siktirirdim…” diye devam ediyordu. Ben de götüne pompalamaya devam ediyordum.
Götünden çıkarıp aletimi sırt üstü yatırdım. Bacaklarını iyice iki yana ayırıp amını sikmeye başladım bu kez. Baldız coştukça coşuyordu. Ben de patlamaya yaklaşmıştım. Aletimi amından çıkarıp kucağına oturdum ve göğüslerini birleştirip arasında kaydırmaya başladım. Ben ittirdikçe çenesine, dudaklarına değiyordu. Kendiliğinden araladı dudaklarını ve gidip geldikçe diliyle başına dokunmaya başladı. Sonra boynunu iyice büktü. Şimdi aletimin başı ağzının içinde göğüslerinin arasında kayıyordum. Çok geçmeden de patlamaya başladım. Başını kaçıracak gibi olmuştu ama son anda yakalayıp iyice bastırınca tüm menilerimi ağzında buldu orospu. “Yut” dedim. Yüzünü ekşite ekşite yuttu hepsini.
Üzerinden kalkıp duşa gittim. Hızlıca bir duş alıp geri döndüm belime havlu sarıp. Baldız hala bacısının pilates minderi üzerinde sırt üstü kendinden geçmiş şekilde uzanıyordu. Koltuğa oturup biramı içmeye koyuldum. Yavaş yavaş kendine gelmişti baldız. Amını götünü kapatıp ayağa kalktı ve o da duşa gitti. Giderken kıyafetlerini de götürmüştü. Birkaç dakika sonra o da geldi giyinik şekilde elinde yeni bir tane bira ile.
Hiç konuşmuyor, birbirimizin yüzüne dahi bakmıyor, boş boş kapalı televizyon ekranına bakıp bira içiyorduk.
Yarım saat boyunca öylece oturduk. Baldız “enişte, teşekkür ederim, ben gideyim” diye ayaklandı. “Rica ederim baldız, altı üstü bira içtik iki tane, teşekkür edecek ne var ki!” diye yanıtladım. Bu cevap onun hoşuna gitmişti. Göz kırptık birbirimize.