Çok Hızlı - 2

Sabah arabamı park ederken servisten indiğini gördüm, servisten adımını attığı anda kafasını direk benim olduğum tarafa çevirdi ve kimseye çaktırmadan gözlerimizle selamlaştık, daha önceki sabahlarda ne ben bakmıştım nede onun baktığını sanmıyordum. Odama gittim ama duramıyordum, her zamanki saatinden çok önce benim odamı ilk sıraya aldığını anladığım şekilde,

-"Günaydın!"

diyerek girdi, gülümsüyordu.

-"Günaydın!"

dedim. Sonra fısıltıyla sordum,

-"Yaptınız mı?"

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı ve

-"Bunu soracağını biliyordum!"
-"Eee?"
-"Yaptık!"
-"Nasıldı?

dedim yine arsızca.

-"Ne nasıldı?"
-"Ne sorduğumu biliyorsun!"
-"Evet orgazm oldum, onu mu soruyorsun?"
-"Hayret nasıl oldu bu?"
-"Kahveye gelecek misin?"
-"Gelirim!"
-"O zaman anlatırım!"

dedi ve çıktı. Saat 8:15'di ve 10:00'a kadar beklemem lazımdı ama kuduruyordum. Yarım dakika geçmeden kapıdan kafayı uzatıp,

-"Sen yaptın mı?"

dedi gülerek. Ben parmaklarımla 2 yaptım, tekrar kapıyı kapattı. Anlamıştım, Sevgi kudurtmayı çok iyi biliyordu. Saat 9:55'de yine aynı servis kapısından içeri girdim ama o yoktu, oturup beklerken o 5 dakika sanki geçmek bilmedi, saat tam 10:00'da geldiğini duydum, bana,

-"Ne o, duymak için sabırsızlandın mı?"
-"Evet! Hani nadir oluyordun, nasıl oldu akşam orgazm oldun?"

diye sordum. Yanıtı bende ipleri koparacaktı nerdeyse.

-"Hayatımda kocam dışında bir erkekle ilk kez bu kadar açık konuştuğum için sanırım, dün akşam sevişmeye başlamadan bile hazırdım, sevişirken de seninle konuşmamız geldi aklıma, çok fazla tahrik olmuştum, zaten kocam bile şaşırdı, bu kadar kolay boşalmazdın sen diye. Daha önce bir kez porno film getirmiş izlemiştik, çekmece de o filmi bulduğumu, o gelmeden biraz izlediğimi, Perşembe olduğu için zaten hazır olduğumu söyledim!"

dedi. Hemen sonra da,

-"Sen ne yaptın?"

dediğinde ayrıntılı olarak anlattım ama özellikle o ana dek yaptım, yaptık, seviştik lafları geçmesine rağmen karımla sevişmemi anlatırken ayrıntılı ve sikmek kelimesini ilk kez kullanarak, hatta bir kaç kez kullanarak anlattım. O an ikimiz de birbirimize yapışacaktık, nefes alışlarımız değişti, gözlerini gözlerime dikmiş yutkunarak dinliyordu.

-"Sen de detaylı anlat!"

dediğimde, yine kapılar, yine işçiler, ben de kalkıp gitmek zorunda kaldım.

O gün toplantılar ve vergi dairesinde işlerim olduğu için fabrika dışına çıktım, Cumartesi-Pazar zaten tatildi, ne telefon numarası vardı ne de evini biliyordum, ama onu görmek, konuşmak için deliriyordum. İndiği servisin güzergahını az çok bildiğimden arabayla biraz gezindim ama denk getiremedim. O an onunla sevişmek değil, seks konuşmak bile yetecekti ve bunu düşünmek bile beni kudurtuyordu.

Pazar günü ev ana baba günüydü, kızın diş buğdayı mı ne onu yaptılar, ben yine yollara düştüm, servis güzergahını üçüncü geçişimdi sanırım. İşte ordaydı! Kızın elinden tutmuş, krem rengi bir pardösü, mavi kırçıllı bir eşarp, orta yükseklikte topuklar, ince çorap muhteşem görünüyordu, arabamı görünce kaş göz işareti yaptı, yaklaşma der gibiydi, arabayı sağa çekip bekledim, tam yanımdan geçerken çaktırmamak için çabalayarak gülümsedi, gözlerinin içi gülüyordu. Dikiz aynasından seyrediyordum, 50 metre ileride bir dershanenin önünde durdular, içeriden çıkan kocasıydı sanırım, üçü birlikte yürümeye başladılar, arabadan inip uzaktan takibe başladım, dört sokak ötede bir binaya girdiklerinde takibi bıraktım. Aynı yerde çalıştığımız müddetçe kocası ile elbet tanışacaktık, adamın beni evlerinin civarında görmesini istemedim. Gece yine zor geçti, yorgun olduğu için eşime de dokunamadım.

Pazartesi sabahı servisten ve arabamdan inme sahnesi yine kaçamak gülümseme ve göz göze gelme ile sonuçlandı. Sabah temizliğinde konuşamadık, Saat 10:00'da da odamda misafirlerim vardı gidemedim, o an telefonda Whatsap mesajı belirdi, tanımadığım numara. Açtım,
*Dün bizim oralarda ne arıyordun? Beni buldun ama geç kaldın!
diyordu.
*Telefonumu nerden buldun?
*Ben bulurum :) Santrali temizlerken santralcinin defterinden aldım çaktırmadan :) Eee dün beni bulsan ne olacaktı ki?
*Gezmeye çıkaracaktım!
*Tüh, desene fırsat kaçtı!
*İstersen iş çıkışı gezeriz?
*Ben servisle gidiyorum, hem çok zamanım olmaz ki?
*Ben servisi takip ederim, sen kimsenin inmediği yerde inersin!
*Bakarız, ama yarım saat ancak!
*Bu gün konuşamayacağız diye ödüm kopmuştu :)
*Ne yaptın hafta sonu?
*Hiç! Kudurdum kudurdum oturdum, işleri çoktu evdekilerin!
*Sen de Perşembeyi bekliycen anlaşılan benim gibi :)
dedi.

Misafirler huylanmasın diye yazışmayı kestim ama akşama dek yazışmalar sürdü durdu. Girdikleri evin kaynanasının e*****duğunu, pazar akşamları yemeğe gittiklerini, kendi evlerinin ters istikamette, dershaneden 6 sokak ilerde olduğunu, bazen cumartesi akşamları kızının kaynanasında kaldığını, kocasıyla gidip onu aldıklarını, kızın okul çıkışı da kaynanasında olduğunu, bazen kendinin bazen eşinin aldığını öğrendim, ben de diş buğdayı muhabbetini anlattım. Akşam üstü çöpleri almaya geldiğinde,

-"Tamam mı?"

dedim. Usulca,

-"Tamam ama dediğim gibi, fazla zamanım yok!"
-"Olsun!"

dedim. Saat 17:30 da çıktık, servislerin hareket etmesini beklemeden yola koyuldum, marketten 35'*** Votka 2 enerji içeceği, 2 şişe su, biraz çerez aldım, servisin peşine düştüm. 3 durak sonra servis sağa yanaştı ve Sevgi inip ara sokağa girdi, sokağa girdiğimde oracıkta bekliyordu, yanaştım arabaya bindi ama bir an kalp atışını duydum. Konuşamadı, korktuğu, heyecandan ne yapacağını bilemediği belliydi, hemen su uzattım.

-"Başörtünü çıkart, seni başörtüsüz kimse tanıyamaz!"

dedim. Çıkardı ve heyecanı geçmemiş titrek sesle.

-"Çok bayan arkadaş gezdiriyorsun sanırım bunları bildiğine göre?"

dedi. Evlenmeden önce çok gezdirdiğimi ama 3 yıldır hiç olmadığını söyledim.

-"Ben de ilk kez gezmeye çıkıyorum!"

dedi. Bekarlıktan kalma alışkanlıkla direk şehir dışına sürdüm, zaten çok yakındık, hep gittiğim bir ağaç altı vardı, sık ağaçların arasından girilen biraz yokuştan sonra tepede tek bir çam ağacı, ne yoldan görünüyordu, ne de buraya gelen olurdu. Onlarca kez gelmiş hep de çok rahat etmiştim. Votka aldığımı, içip içmeyeceğini sordum.

-"Azıcık!"

dedi. Kağıt bardağın yarısına kadar enerji içeceği ve votka koydum. Tek dikişte içti.

-"Yavaş!"

demeye fırsat olmadı. Erkeğiz ya, ben de diktim kafaya :). Daha bardakları bırakmadan dudaklarımız kenetlendi, o kadar güzel öpüşüyordu ki, dili dilimde, birbirimize neremize dokunacağımızı bilemez halde, hem soluksuz öpüşüyor, hem de her yerimize dokunmaya çalışıyorduk. Sırtını, belini sağ elimle dolaşırken, tişörtünün üzerinden sol elimle göğüslerini okşuyordum, o da ellerini boynumda, kulaklarımda, saçlarımda, omuzlarımda dolaştırıyordu. Sanki hiç öpüşmemiş, hiç sevişmemiş gibi açtık. O an ayrılıp kapısını açtım, arabam panel-van tipi, gidip bagaj kapısını açtım ve onu oracığa uzattım, *** pantolonunun bir ayağından çıkarttım, arkada duran süs yastığını belinin altına koydum ve diz çöküp külodunun üzerinden amcığını yalamaya başladım, artık tek saniye durmak istemiyordum, külodunu yana çekip dilimi içine kaydırdım, o kadar ıslak, dar ve o kadar sıcaktı ki, dilim o tatlı sularını tadarken, kafamı amına bastırıyor, küçük küçük çığlıklar eşliğinde,

-"Orhan... Orhanım..."

diye sayıklıyordu. Ne kadar geçti bilmiyoruum ama iki kez kasılıp sularını dudaklarıma saldı.

-"Çok güzel!"

diye sayıklıyordu. Saçlarımdan çekti,

-"Artık içimde istiyorum!"

dedi. İkiletmedim, hemen amına sokup sikmeye başladım ama o kavurucu sıcaklığıyla ıslak ve daracık amcığına çok çabuk boşalmamak için hareketlerimi yavaşlattım, ilk kez o an tişörtünü sıyırıp sütyenini yukarı çekti, uzanıp sağ göğüs ucunu dudaklarımın arasına aldım, dudaklarımın arasında eziyor, dilimle darbeler atıyordum, her dil darbemde göğüslerini alttan kavramış halde daha çok hareketleniyordu. Hiç bir şey düşünemiyordum, içine boşalmamam gerekiyordu ama beni çok şaşırtan cümle çıktı ağzından,

-"İlk seferimizde içime akıtmanı istiyorum aşkım!"

dedi. İkimiz de neredeyse aynı anda boşaldık, hem de bağıra bağıra, Aşkımmm'lar, Ohhh'lar, Ahhh'lar havada uçuştu ama nasıl bir şeyse isteğim gram azalmamıştı, döllerimle vıcık vıcık olan amcığına pompalamaya devam ettim, sağ elimi bu kez altına soktum, arka deliğine parmaklarımla küçük masajlar yaparken sol elim yine göğsünü avuçluyordu. İkinci kez boşalırken neredeyse dizlerimin bağı çözülmüştü, ikimiz de nefes nefese adrenalin ve zevk tavan yapmış halde kucaklaştık. Nerdeyse yarım saatte Sevgi 4, ben 2 kez boşalmıştım, onu kucağıma alıp ben bagaja oturdum, yarağım amcığından küçülüp çıkana dek birbirimizin yüzünü gözünü öpüp durduk. Ön tarafa geçtik, koltuklara oturup yarımşar bardak daha attık Votkadan. Sevgi,

-"Artık gidelim!"

dedi. Sigaraları yaktık. 5 dakikalık yol hiç bitmese diye arzularken, kaynanasına yakın bir ara sokakta öpemeden, gören olur korkusuyla bıraktım onu!

Sevgi'yi arabayla kaynanasının muhitine bırakırken akşam mesaj yazmamamı misafirinin geleceğini, bana cevap yazamayacağı için aklının kalacağını, benim de boşuna cevap bekleyeceğimi söylemişti. Eve gidip duş aldım, votkayı arabada bırakmıştım dolaptan rakı çıkardım. Zaten pelte gibi olmuştum, iki kadeh içip yattım deliksiz bir uyku çektim.

Sabah duşumu alıp kahvaltımı yaptım ve evden çıktım, arabaya atladığım anda geldi ilk mesaj:
*aklımdaydın :)
diye. Cevap yazdım,
*Ben bu günün de dün gibi süper bitmesini istiyorum :)
diye. O da,
*Kahve molasında görüşürüz :)
yazdı. Saat 10:00'da odasındaydım. Direkt sarıldım, dudaklarını dudaklarıma hapsettim, kollarımdan kurtulup elimi tuttu ve bayanlar tuvaletine doğru gittik, içerde 4 tane tuvalet, bir de kova ve paspasları koydukları bir bölme daha vardı, o bölmeyi açtı içeri girdik. Kapıyı kilitleyip,

-"Acele etmemiz lazım!"

dedi. Hemen önlüğünü açtım, yüzünü duvara döndürüp ellerini duvara dayadım, pantolonlarımızı dizlerimize indirdim, götünün yanaklarına küçük sessiz iki tokat attım, her tokatta resmen tüm vücudu titredi, külodunu kenara çekip yarağımı amına soktum.

-"Ohhh!"

diye bir ses çıktı ikimizden de, sessiz olmalıydık. Tişörtünün altından ellerimi sokup göğüslerini avuçlarken öyle bir şehvet vardı ki aramızda resmen yanıyorduk. Göğüslerinden çektiğim parmaklarımı ağzına uzattım, deli gibi emmeye başladı, ben amına pompalamaya devam ettikçe taşaklarım amına götüne çarpıyor, 'Şlap, şlap!' sesleri çıkıyordu, o an daracık pembe göt deliği süper cezbediciydi, sol elimi belinden çekip işaret parmağımı göt deliğine bastırdım.

-"Offf!"

dedi ama ilk boğuma kadar parmağım götüne girdiğinde amının suları bacaklarından akmaya, kasılarak orgazm olmaya başladı. Yakalanmamak için bir kaç pompalamadan sonra ben geri çekilip tüm döllerimi beline ve kalçalarına boşalttım, toparlanıp ayrı ayrı çıktık. Kadınlar Çay ocağının yanındaki tuvaletleri kullandıkları için bu tarafa çok sık gelmiyorlarmış öyle söyledi odasında oturup nefeslenirken...

Haftanın kalan günleri geceli gündüzlü sadece mesaj sohbetiyle geçti, bu arada birbirimizle ilgili o kadar çok şey öğrendik ki. Kocasının aslında seksi sevip yapmaya çalıştığını ama ön yargılarından kurtulamadığını öğrendim, mesela adam eve porno CD getiriyor ama yarağının emilmesini ve emildikten sonra karısının dudaklarını tiksinç görüyor, aynı şekilde karısının amını yalayıp sonrasında öpüşmeyi sevmiyormuş, o yüzden bunca yıllık evliliklerinde birer kez oral yapmışlar, oysa Sevgi birer kez yapmalarına rağmen her iki türlü oral seksten de müthiş zevk almış. Kocası eve bir kez çoklu anal, oral, cuckold, swinger CD getirmiş ama daha ikinci dakikada seyretmekten vaz geçip Sevgi'yi sikip boşalmış. Sevgi kocasının eve geç geldiği günlerde defalarca seyredip her seferinde de eliyle defalarca boşalmış, bu arada ben de defalarca karımı amından ve götünden nasıl siktiğimi yazıyor onu daha da azdırıyordum...
Published by afuygun
10 months ago
Comments
Please or to post comments