Karantinada imkansız aşk 2
Çok güzel demek yetersiz. Yeni alınmış bordo iç çamaşırlar beyaz vücudunu daha seksi göstermişti, göğüsleri tahmin ettiğimden bir beden büyük, dümdüz karnı ve ince bacakları annesi ile boy ölçüşecek kadar mükemmeldi, beli genç bir kız kadar ince, domaltıp sikersem kırarım bu beli diye düşündüm. Ayakta dillerimizin birbirine dolaşması, sertçe acele ile birbirimize sarılmamız fazla sürmedi, yatağıma devrilirken sütyenini çıkarmıştım bile, tepkisi
-söz verdin, çok ileri gitmeyeceğiz
oldu. İki iri portakal, sütyene hiç ihtiyacı olmayan bembeyaz iki top. Açlık ile seyrettim, pembe belki de hiç bir erkeğin görmediği ufak dikilmiş uçlarına dilim değince,
-yapmaaaa
dedi sadece. Üç aydır kız arkadaşım yoktu, misafirlerim geldiğinden beri bir orospu da çağıramamıştım eve, nasıl yapmayayım, altımda şimdiye kadar beraber olduğum kadınlardan kat kat güzel otuzluk bir bakire kıvranıyordu nasıl yapmayayım? Kapıldığım mantıksız aşka engel olma korkusu olmasa birazdan yatak bekaret kanına bulanır, göğüsleri, yüzü döllerimle tanışırdı. Tekrar o benim için yaptığı makyaj ve sürdüğü kırmızı rujla iyice belirginleşen dudaklarına çıktım, sağ elim sert memesini bırakamadı, sert sert sıkmak altımda bağırtmak istiyordum.
-Acıtma
demesi ile dudaklarının ve dilinin yumuşaklığında kendime hakim oldum, elim parmaklarım sakince dolaştı göğüslerinde, o minnacık pembe uçlarında, gözle görülür şekilde dikleştiler, iki eli ile boynuma sarılırken
-ahh seni seviyorum
diye fısıldadı, benden de beklediği cevap oydu. Elimi düz karnından acele ile bacak arasına sokunca beli yukarı sonra aşağı doğru kıvrıldı, bacaklarını kapadı.
- Lütfen
dedi. Durdum ayağa kalktım.
-Bu odadan çıkarken yine bakire olacaksın sadece ona garanti veririm, o yüzden sakın dur deme bana, durmadan altımda inleyeceksin.
İlk defa gözlerinde sik beni diye bağıran bir kadın bakışı yakaladım, boxerimi çıkartıp zaten iyice morarmış yarağımı seyrettirdim kısa bir süre, üstüne uzanırken tekrar dudaklarını emdim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan sanki 18′*** bir bakireyi ürkütmek istemezmiş gibi ellerim teker teker çamaşırının yanlarından aşağıya doğru inmesini sağladı, hafif yan çevirip öperken de dizlerinden kurtarıp çırılçıplak bıraktım. Elim pürüzsüz kalçası üzerinde gezdi, morartana kadar tokatlamak istenecek kadar yuvarlak spor ile sertleşmiş kalçasını sıkarak tekrar altıma aldım, bunu ona da söyledim,
-tokatlaya tokatlaya sikecem seni
diye fısıldadım.
-Bu yarak küçük kukuna da girecek ama bu gün değil
diyerek sikimi bacaklarına bastırdım, boynundan yalamaya başladım. Ağırlığımı sikimin sertliğini hafif hafif hissettirip göğüslerine indim, iki bacağını ellerimle iki yana ayırıp bakiremin misyoner pozisyonu almasını sağladım. Nefesleri sıklaşmış derinden inlemelere dönmeye başlamıştı, tkrar dudaklarına çıktığımda sikim bakire amcığının üstüne, çevresine batıyor, o dar amcığı parçalamamak için zor duruyordum, sikimin başı değdikçe ıslaklığı artıyor, nefesi sıklaşıyordu. Biraz çevresini fırçaladım sikimle, amcığının ıslaklığı dışına kadar taşmıştı, sikimin baskısından tedirgin olunca bıraktım. Yaladıkça inlemeleri artan uçları iyice dikilmiş göğüslerinden zorlukla ayrılarak dilimi göbeğine indirdim, huylanarak kıkırdadı, dilim tertemiz yapılmış bacak arasına inerken,
-ahh dur
dedi yine. Sadece yukarı gözlerine bakıp tuttuğum ellerini iki yana ayırdım, bir çok kadın gibi o da ilk defa karşısında çıplak kaldığı adamın dilini daha ilk sevişmede bacak arasında hissetmeye hazır değildi belki ama ben de gördüğüm bu güzel amcığa yarağımı sokamıyorsam bari tadına bakmalıydım.
-Kendini rahat bırak ve gözlerini kapa bebeğim
dedim. Vücudunda kusurlu tek bir nokta yoktu, bacaklarının arasında da, olgun bir kadının amcığı olamayacak kadar el değmemiş, çevresi yeni ağdalanmış, tek bir tüy kalmamış, hafif bir kabarığın sakladığı ıslanmış ince çizgi üzerinde gezdirdim dilimi, ellerini kurtarmaya çalışarak çırpındı, daha da sıktım ince bileklerini. Hedefimden ayrılıp bacaklarının iç kısımlarını sakince öptüm, yaladım, o da sakinledi, kıvırdığım dizlerine kadar gezdi dilim, ellerini bırakıp iki elim ile bacaklarını iyice araladım ve bekletmeden dilimi ortaya çıkmamış bızırının olduğu yere bastırdım. Kafamı iteklemeye çalıştı,
-ahhh yapmaa
sesi daha da azdırdı beni. İyice kollarımı bacaklarına dolayıp kalçalarını havalandırdım, dudaklarım küçük tatlı amcığının dudaklarına daha da yapıştı, ıslaklığı artık dilimde, aynı bölgede hafif daireler çizmemle dilime değen pembe noktaya çekilip baktım. Pespembe gördüğüm belki de en küçük bızır, o masum pembe noktayı ufak dil darbeleri ile daha belirgin hale getirdim, lisedeki ufak tefek sevgilim geldi aklıma onunki de belki bu kadar küçük bu kadar pembe idi ama Hülya’nın teni ondan kat kat daha kaygan daha tatlı. Tekrar aynı yere dilimi değdirdiğimde kafamı itekleyen elleri de artık iki yana düşmüş, kendini zevke bırakmıştı, utanma, çekinme tamamen sıfırlanmıştı, sadece dilimin ve dudaklarımın verdiği zevk vardı artık, inlemekten çekinmiyordu. Bacaklarını iyice yukarı kıvırıp bızırından aşağıya kadar dolaştım erkek eli değmemiş amcığında, küçük çevresi gövdesinden bir ton koyu arka deliğine dil sokmak için daha çok erken diye güldüm içimden, dilimi bile alamayacak kadar küçük gözüküyor zaten, bol bol anal krem almalı, sikim dağıtır bu götü.
Yarağım girse parçalanacak gibi duran küçük amcığına önce dilim girdi, tükürüklerim amından akan taze sulara karıştı, sanki kızlık zarını dilimle bulabilecek gibi dolaştım içinde, içtiğim en tatlı am suları dilimin üstünde, hep kısık kısık sanki duyulmasını istemez gibi inliyor, arada sesi aniden bir ahhhh çığlığı ile kesiliyordu, göt yanakları taze ısırmalık. Çok sürmedi göbeğindeki titreme ile dur durrrr diye bağırması, ince bacakları güçsüzce başımı sardı titrerken, ilk sevişmemiz olmasa durmak ne kelime tüm suyunu içmek için daha şiddetli saldırırdım. Ufak öpücükler ile içine yarak girmesi için hazır hale gelen hafifçe açılmış amcığından şimdi bir inip bir kalkan uçları kızarmış göğüslerine oradan da orgazm yüzünden alev alev yanmış boynuna çıktım, uzun süre kapalı kalan gözleri kızarmış maviliği daha da artmış olarak açıldı. Orgazm olmuş küçük yüzü çok daha güzeldi şimdi, iyice azmış olduğumdan dayanılmaz sertlikteki yarağımın üzerine koydum elini.
-Çok sıcak
diye fısıldadı elini üzerinde gezdirirken.
-Sen de tadına bakmak ister misin
deyip kendimi biraz yukarı çektim oturdum. İki eli ile tuttuğu yarağım artık göz hizasındaydı, konuşmadan ucunu öptü, dili yavaş yavaş dolaşırken eli iyice sıkmaya başladı.
-Sıkma o kadar
diye uyardım, sikimin şişmiş başını çıldırtıcı bir yavaşlıkta ağzına soktu, aynı hızda çıkardı, sik emmiyor sanki romantik bir sevgi gösteriyordu hafif hafif emdiği dillediği sikime. Küçük yüzünün ve ağzının şişmesi gördüğüm en delirtici sahnelerden biriydi. Bir kaç kere daha yapıp sonra eli ve dili hızlanmaya başladı, beynimde çok az kan vardı ama bu ilk romantik bakire sevişmesinde ağzına fışkırmak doğru olmazdı, kendime çektim ve sikimin üzerindeki elini elimle sarıp göbeğine doğru kendime otuzbir çektirmeye başladım. Küçük eli elimin içinde kaybolmuş, sikimi ileri geri avuçluyordu, göbeğine fışkırırken gözlerim karardı, sanki içine girebilirmişim gibi sıcak göbek deliğine bastıra bastıra boşaldım, aylar sonra rüyalardaki kadar güzel bir kadına boşalmam en yoğun döl akışlarımdan birine sebep oldu. Yana devrildiğimde elleri ile göbeğini tutuyordu,
-ne kadar sıcakmış
dedi ellerinden taşan spermlerimin aşağıya akmasını engellemeye çalışırken. Bir kaç ıslak mendil ile göbeğini silip birbirimize sarılıp durduk biraz.
-Duşa girmek istersen havlu vereyim
diye kalktım. Önümde sallanan sikime bakmamaya çalıştı, Türk kızı geleneği olarak çıplak dolaşmamak için verdiğim havluya sarılarak kalktı,
-Karnım acıkmıştı, sana kek yapmıştım
-Nedense ben de acıktım
deyince güldük, uzanıp omzunu öptüm.
-Bu halde gidip alamazsın herhalde, annen gelmedi ise ben getirip bir çay koyayım sen hazırlanana kadar
diyerek, donsuz olarak şortumu ve penyemi giydim, bana sus yaparak annesini aradı, kapatırken
-beni merak ediyor hala çıkmadın mı evden
diye sordu.
-Evde yalnız kalmamdan korktu galiba
dedi, arkasından sarılıp
-sikmesin yan komşu
deyince gülerek öpüştük. Çantasından anahtarı uzattı, kendime çektim bir daha öptüm dillerimiz karışarak.
- Giyinme sakın nasılsa bizi rahatsız edecek kimse yok,
diye seslendim arkasından,
-ben seni bırakırım uçağa.
Evler aynı olduğu için mutfak tezgahında hazırlanmış kek ve poğaçaları bulup bir tabağa koymak fazla vaktimi almadı, mutfaktan çıkıp alt kattaki bizde kardeşimin onlarda Filiz’in yattığı odanın önünden geçip gittim, oda kapısının açık olduğu dış kapıdan çıkarken dank etti, hızla geri döndüm elimdekileri yere bıraktım. Ne yapacağımı ne aradığımı bilmez halde Filiz’in odasına girdim, odaya girdiğimde yatağın üzerine duran geceliği elime aldım, kokusunu içime çektim, on dakika önce boşalmış yarağım aniden dikildi, çıldırıyor muyum acaba? Yatağının baş ucundaki komidinleri acele ile açtım, penyeler ıvır zıvırlar, ebeveyn banyosu var bu odalarda da, oraya girdim koşarak, banyo çekmecelerinde havlular filan, alt çekmecelerden birinde kadın jiletleri, açılmış orkid poşetleri, daha menopoza girmemiş demek ki. Sikim kırılacak kadar sertleşti, çamaşırlık diye düşündüm, koşturarak evin girişindeki çamaşırlığa girdim, hangi kirliler onun hangileri kızının nasıl bileceğim, deliye dönmüş şekilde kirlileri karıştırdım, zamanım da daralıyordu, makinenin içinde de bir şeyler var. Ah evet bunlar dün ona ilanı aşk ederken üzerinde olan etek ve ince gömlek, demek ki içinde de bu atlet bu sütyen ve bu mavi külot vardı, külodu ve sütyeni aldım kirli kokusunu içime çektim, kirli denemez, az giyilmiş ama yine de kadınlığının kokusu küloda, teninin kokusu sütyene sinmiş. Japonların bu tip fetişleri ile alay eden ben külodu ağı neredeyse patlamak üzere hale gelen sikime gelecek şekilde şortuma yerleştirip eve döndüm, bu yaptığım özel hayata ******* daha da azgınlaştırmıştı beni, kış bahçesine açılan mutfak kapısının kilidini açıp öyle çıktım evden, geceyi o olmasa bile Filiz’in yatağında geçirecektim.
Ben tabakları tezgaha koyarken Hülya aşağıya iniyordu.
-Telefon geldi çay yapmayı unuttum
diye bir yalan kıvırdım, önümdeki çadıra bakıp güldü.
-Kolay inecek gibi değil
deyip arkadan sarıldım, üzerinde annesinin külodu sarılı sikim kalçalarına battı.
-Geliyorum
diyerek annesinin külodunu çamaşır sepetine attım. O havluya sarılı ben şort ve penye, yan yana kucak kucağa karnımızı doyurduk, kalçalarını zor örten havludan bacak arasını, küçük amcığının çevresini okşayıp alt dudağını emerken, elini şortumun yanından çıkardığım sikime koydum.
-Görünce korktum, böyle beklemiyordum.
-Ne bekliyordun
-Senin gibi sessiz, sakin, masum görünüşlü
diye oynamaya devam etti.
-Ama bu hiç öyle gözükmüyor.
Çalan telefonuna toparlandık, annesi tekrar
-çıkmadın mı yola, dayın hazır
diye söyleniyordu.
-Ali’de değilsin değil mi,
sesi bana kadar gelmişti.
-Film seyrediyordum dalmışım
diyerek kapadı telefonu.
-Gitmem lazım
diye ayaklandığında
-ben seni yetiştiririm
diyerek arkasından sarılıp havluyu çektim, arkadan önden iki memesini iki elim ile kavrayarak çırılçıplak vücuduna dayandım. Memeleri daha da büyüyüp şişmişti sanki
-Yapma zamanımız yok.
-Var ben seni bırakırım.
Şortumu indirip dikilmiş aletimi bacakarasına soktum.
-Ne kadar sert bu.
Bir elimi önden bacakarasına sokup az evvel dillediğim bakire amcığına ulaştım, sikimin gövdesi amının dışını fırçalarken elim üstünü kavradı, sanki arkadan amına girer gibi bir süre ileri geri devam ettim, sikim am sularından iyice kayganlaştı, biraz geri gelsem ilerlemem içine doğru olurdu. Aralayıp bızırına ulaşan parmaklarım iyice ıslandı, küçük kalçaları kıvrılmaya başladı.
-Yapma çok istiyorum böyle olunca.
Durmadan devam ettim sürtmeye ve parmaklarımı bastırmaya. Ayakları ve karnı titremeye başladı, boynu öne düştü, kendime çevirip dudaklarına saldırdım, kollarımda sakinleşirken sikimi yine bacaklarının arasına sokarak iyice ıslanan yerlerine sürmeye devam ettim, az evvel kalktığımız kanepeye tekrar yığıldık. Bir yandan dudaklarını emerken tek elimle tuttuğum aletimle amcığının üstünü dövüyor, çıkan ıslaklık sesi her vuruşta artıyordu.
- Çok istiyorum seninle kalmayı ama geç kaldım, seni de boşaltayım dur
diye altımdan kaçmaya çalıştı. Yana devrildim, yine sevgi ile sikimi öperek sonra baş kısmını ağzında kaybederek başladı saksoya, önümde diz çökmüş hali ile dikleşmiş kalçaları, düzgün sırtında oluşan çukur ve arada bana bakan renkli gözleri ile bu kadını da sevmeye başladığımı düşündüm. Sikimin köküne doğru diliyle inerken,
-işte orası biraz yala
dedim. Söz dinledi, sikimin kökünde uzun uzun dilini kullandı.
-Boşal hadi
diyerek iki eli ile aletimi sıvazlamaya başladı, uzanıp göğüs uçlarını sıktım.
-Gel buraya
diyerek kanepeye doğru domalttım. Kalçaları çok güzel, çok beyaz, kalçalarının arasındaki dar boşluğa tükürüklediğim sikimi sokup kalçalarını iki yandan sıkıp gitgele başladım, dışı bu kadar zevk veriyorsa içi çıldırtır herhalde, taşaklarım ipeksi teninde kayıyordu.
-Amını en güzel gece de sikeceğim ama döndüğünde bu göt benim olacak
diyerek kalçalarını iyice sıktım. İçimden yükselen dalgayı geciktirmeye çalışmadım, sırt çukuruna döllerim dolarken üzerine doğru eğildim,
-iki deliğin de çıldırtıcı güzel ve küçük, ikisine de çok yazık olacak
dedim. Gülerek az evvel sırtına boşaldığım döller üzerimize bulaşarak öpüştük. Yarım saat sonra,
-hazırım
diye aradığında kapıda idim, gece oniki gibi eve dönüp yıkandım ve sessiz karanlık sitede kimse görmeden bitişik mutfak terasına ve oradan evlerine sızdım. Telefonumdaki saat biri gösteriyordu whatsapptan Filiz’e mesaj yazdım.
*Hülya ile bizdeydik, seninle aşkımızın göstergesi olarak söz verdiğim gibi hala bakire
-söz verdin, çok ileri gitmeyeceğiz
oldu. İki iri portakal, sütyene hiç ihtiyacı olmayan bembeyaz iki top. Açlık ile seyrettim, pembe belki de hiç bir erkeğin görmediği ufak dikilmiş uçlarına dilim değince,
-yapmaaaa
dedi sadece. Üç aydır kız arkadaşım yoktu, misafirlerim geldiğinden beri bir orospu da çağıramamıştım eve, nasıl yapmayayım, altımda şimdiye kadar beraber olduğum kadınlardan kat kat güzel otuzluk bir bakire kıvranıyordu nasıl yapmayayım? Kapıldığım mantıksız aşka engel olma korkusu olmasa birazdan yatak bekaret kanına bulanır, göğüsleri, yüzü döllerimle tanışırdı. Tekrar o benim için yaptığı makyaj ve sürdüğü kırmızı rujla iyice belirginleşen dudaklarına çıktım, sağ elim sert memesini bırakamadı, sert sert sıkmak altımda bağırtmak istiyordum.
-Acıtma
demesi ile dudaklarının ve dilinin yumuşaklığında kendime hakim oldum, elim parmaklarım sakince dolaştı göğüslerinde, o minnacık pembe uçlarında, gözle görülür şekilde dikleştiler, iki eli ile boynuma sarılırken
-ahh seni seviyorum
diye fısıldadı, benden de beklediği cevap oydu. Elimi düz karnından acele ile bacak arasına sokunca beli yukarı sonra aşağı doğru kıvrıldı, bacaklarını kapadı.
- Lütfen
dedi. Durdum ayağa kalktım.
-Bu odadan çıkarken yine bakire olacaksın sadece ona garanti veririm, o yüzden sakın dur deme bana, durmadan altımda inleyeceksin.
İlk defa gözlerinde sik beni diye bağıran bir kadın bakışı yakaladım, boxerimi çıkartıp zaten iyice morarmış yarağımı seyrettirdim kısa bir süre, üstüne uzanırken tekrar dudaklarını emdim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan sanki 18′*** bir bakireyi ürkütmek istemezmiş gibi ellerim teker teker çamaşırının yanlarından aşağıya doğru inmesini sağladı, hafif yan çevirip öperken de dizlerinden kurtarıp çırılçıplak bıraktım. Elim pürüzsüz kalçası üzerinde gezdi, morartana kadar tokatlamak istenecek kadar yuvarlak spor ile sertleşmiş kalçasını sıkarak tekrar altıma aldım, bunu ona da söyledim,
-tokatlaya tokatlaya sikecem seni
diye fısıldadım.
-Bu yarak küçük kukuna da girecek ama bu gün değil
diyerek sikimi bacaklarına bastırdım, boynundan yalamaya başladım. Ağırlığımı sikimin sertliğini hafif hafif hissettirip göğüslerine indim, iki bacağını ellerimle iki yana ayırıp bakiremin misyoner pozisyonu almasını sağladım. Nefesleri sıklaşmış derinden inlemelere dönmeye başlamıştı, tkrar dudaklarına çıktığımda sikim bakire amcığının üstüne, çevresine batıyor, o dar amcığı parçalamamak için zor duruyordum, sikimin başı değdikçe ıslaklığı artıyor, nefesi sıklaşıyordu. Biraz çevresini fırçaladım sikimle, amcığının ıslaklığı dışına kadar taşmıştı, sikimin baskısından tedirgin olunca bıraktım. Yaladıkça inlemeleri artan uçları iyice dikilmiş göğüslerinden zorlukla ayrılarak dilimi göbeğine indirdim, huylanarak kıkırdadı, dilim tertemiz yapılmış bacak arasına inerken,
-ahh dur
dedi yine. Sadece yukarı gözlerine bakıp tuttuğum ellerini iki yana ayırdım, bir çok kadın gibi o da ilk defa karşısında çıplak kaldığı adamın dilini daha ilk sevişmede bacak arasında hissetmeye hazır değildi belki ama ben de gördüğüm bu güzel amcığa yarağımı sokamıyorsam bari tadına bakmalıydım.
-Kendini rahat bırak ve gözlerini kapa bebeğim
dedim. Vücudunda kusurlu tek bir nokta yoktu, bacaklarının arasında da, olgun bir kadının amcığı olamayacak kadar el değmemiş, çevresi yeni ağdalanmış, tek bir tüy kalmamış, hafif bir kabarığın sakladığı ıslanmış ince çizgi üzerinde gezdirdim dilimi, ellerini kurtarmaya çalışarak çırpındı, daha da sıktım ince bileklerini. Hedefimden ayrılıp bacaklarının iç kısımlarını sakince öptüm, yaladım, o da sakinledi, kıvırdığım dizlerine kadar gezdi dilim, ellerini bırakıp iki elim ile bacaklarını iyice araladım ve bekletmeden dilimi ortaya çıkmamış bızırının olduğu yere bastırdım. Kafamı iteklemeye çalıştı,
-ahhh yapmaa
sesi daha da azdırdı beni. İyice kollarımı bacaklarına dolayıp kalçalarını havalandırdım, dudaklarım küçük tatlı amcığının dudaklarına daha da yapıştı, ıslaklığı artık dilimde, aynı bölgede hafif daireler çizmemle dilime değen pembe noktaya çekilip baktım. Pespembe gördüğüm belki de en küçük bızır, o masum pembe noktayı ufak dil darbeleri ile daha belirgin hale getirdim, lisedeki ufak tefek sevgilim geldi aklıma onunki de belki bu kadar küçük bu kadar pembe idi ama Hülya’nın teni ondan kat kat daha kaygan daha tatlı. Tekrar aynı yere dilimi değdirdiğimde kafamı itekleyen elleri de artık iki yana düşmüş, kendini zevke bırakmıştı, utanma, çekinme tamamen sıfırlanmıştı, sadece dilimin ve dudaklarımın verdiği zevk vardı artık, inlemekten çekinmiyordu. Bacaklarını iyice yukarı kıvırıp bızırından aşağıya kadar dolaştım erkek eli değmemiş amcığında, küçük çevresi gövdesinden bir ton koyu arka deliğine dil sokmak için daha çok erken diye güldüm içimden, dilimi bile alamayacak kadar küçük gözüküyor zaten, bol bol anal krem almalı, sikim dağıtır bu götü.
Yarağım girse parçalanacak gibi duran küçük amcığına önce dilim girdi, tükürüklerim amından akan taze sulara karıştı, sanki kızlık zarını dilimle bulabilecek gibi dolaştım içinde, içtiğim en tatlı am suları dilimin üstünde, hep kısık kısık sanki duyulmasını istemez gibi inliyor, arada sesi aniden bir ahhhh çığlığı ile kesiliyordu, göt yanakları taze ısırmalık. Çok sürmedi göbeğindeki titreme ile dur durrrr diye bağırması, ince bacakları güçsüzce başımı sardı titrerken, ilk sevişmemiz olmasa durmak ne kelime tüm suyunu içmek için daha şiddetli saldırırdım. Ufak öpücükler ile içine yarak girmesi için hazır hale gelen hafifçe açılmış amcığından şimdi bir inip bir kalkan uçları kızarmış göğüslerine oradan da orgazm yüzünden alev alev yanmış boynuna çıktım, uzun süre kapalı kalan gözleri kızarmış maviliği daha da artmış olarak açıldı. Orgazm olmuş küçük yüzü çok daha güzeldi şimdi, iyice azmış olduğumdan dayanılmaz sertlikteki yarağımın üzerine koydum elini.
-Çok sıcak
diye fısıldadı elini üzerinde gezdirirken.
-Sen de tadına bakmak ister misin
deyip kendimi biraz yukarı çektim oturdum. İki eli ile tuttuğu yarağım artık göz hizasındaydı, konuşmadan ucunu öptü, dili yavaş yavaş dolaşırken eli iyice sıkmaya başladı.
-Sıkma o kadar
diye uyardım, sikimin şişmiş başını çıldırtıcı bir yavaşlıkta ağzına soktu, aynı hızda çıkardı, sik emmiyor sanki romantik bir sevgi gösteriyordu hafif hafif emdiği dillediği sikime. Küçük yüzünün ve ağzının şişmesi gördüğüm en delirtici sahnelerden biriydi. Bir kaç kere daha yapıp sonra eli ve dili hızlanmaya başladı, beynimde çok az kan vardı ama bu ilk romantik bakire sevişmesinde ağzına fışkırmak doğru olmazdı, kendime çektim ve sikimin üzerindeki elini elimle sarıp göbeğine doğru kendime otuzbir çektirmeye başladım. Küçük eli elimin içinde kaybolmuş, sikimi ileri geri avuçluyordu, göbeğine fışkırırken gözlerim karardı, sanki içine girebilirmişim gibi sıcak göbek deliğine bastıra bastıra boşaldım, aylar sonra rüyalardaki kadar güzel bir kadına boşalmam en yoğun döl akışlarımdan birine sebep oldu. Yana devrildiğimde elleri ile göbeğini tutuyordu,
-ne kadar sıcakmış
dedi ellerinden taşan spermlerimin aşağıya akmasını engellemeye çalışırken. Bir kaç ıslak mendil ile göbeğini silip birbirimize sarılıp durduk biraz.
-Duşa girmek istersen havlu vereyim
diye kalktım. Önümde sallanan sikime bakmamaya çalıştı, Türk kızı geleneği olarak çıplak dolaşmamak için verdiğim havluya sarılarak kalktı,
-Karnım acıkmıştı, sana kek yapmıştım
-Nedense ben de acıktım
deyince güldük, uzanıp omzunu öptüm.
-Bu halde gidip alamazsın herhalde, annen gelmedi ise ben getirip bir çay koyayım sen hazırlanana kadar
diyerek, donsuz olarak şortumu ve penyemi giydim, bana sus yaparak annesini aradı, kapatırken
-beni merak ediyor hala çıkmadın mı evden
diye sordu.
-Evde yalnız kalmamdan korktu galiba
dedi, arkasından sarılıp
-sikmesin yan komşu
deyince gülerek öpüştük. Çantasından anahtarı uzattı, kendime çektim bir daha öptüm dillerimiz karışarak.
- Giyinme sakın nasılsa bizi rahatsız edecek kimse yok,
diye seslendim arkasından,
-ben seni bırakırım uçağa.
Evler aynı olduğu için mutfak tezgahında hazırlanmış kek ve poğaçaları bulup bir tabağa koymak fazla vaktimi almadı, mutfaktan çıkıp alt kattaki bizde kardeşimin onlarda Filiz’in yattığı odanın önünden geçip gittim, oda kapısının açık olduğu dış kapıdan çıkarken dank etti, hızla geri döndüm elimdekileri yere bıraktım. Ne yapacağımı ne aradığımı bilmez halde Filiz’in odasına girdim, odaya girdiğimde yatağın üzerine duran geceliği elime aldım, kokusunu içime çektim, on dakika önce boşalmış yarağım aniden dikildi, çıldırıyor muyum acaba? Yatağının baş ucundaki komidinleri acele ile açtım, penyeler ıvır zıvırlar, ebeveyn banyosu var bu odalarda da, oraya girdim koşarak, banyo çekmecelerinde havlular filan, alt çekmecelerden birinde kadın jiletleri, açılmış orkid poşetleri, daha menopoza girmemiş demek ki. Sikim kırılacak kadar sertleşti, çamaşırlık diye düşündüm, koşturarak evin girişindeki çamaşırlığa girdim, hangi kirliler onun hangileri kızının nasıl bileceğim, deliye dönmüş şekilde kirlileri karıştırdım, zamanım da daralıyordu, makinenin içinde de bir şeyler var. Ah evet bunlar dün ona ilanı aşk ederken üzerinde olan etek ve ince gömlek, demek ki içinde de bu atlet bu sütyen ve bu mavi külot vardı, külodu ve sütyeni aldım kirli kokusunu içime çektim, kirli denemez, az giyilmiş ama yine de kadınlığının kokusu küloda, teninin kokusu sütyene sinmiş. Japonların bu tip fetişleri ile alay eden ben külodu ağı neredeyse patlamak üzere hale gelen sikime gelecek şekilde şortuma yerleştirip eve döndüm, bu yaptığım özel hayata ******* daha da azgınlaştırmıştı beni, kış bahçesine açılan mutfak kapısının kilidini açıp öyle çıktım evden, geceyi o olmasa bile Filiz’in yatağında geçirecektim.
Ben tabakları tezgaha koyarken Hülya aşağıya iniyordu.
-Telefon geldi çay yapmayı unuttum
diye bir yalan kıvırdım, önümdeki çadıra bakıp güldü.
-Kolay inecek gibi değil
deyip arkadan sarıldım, üzerinde annesinin külodu sarılı sikim kalçalarına battı.
-Geliyorum
diyerek annesinin külodunu çamaşır sepetine attım. O havluya sarılı ben şort ve penye, yan yana kucak kucağa karnımızı doyurduk, kalçalarını zor örten havludan bacak arasını, küçük amcığının çevresini okşayıp alt dudağını emerken, elini şortumun yanından çıkardığım sikime koydum.
-Görünce korktum, böyle beklemiyordum.
-Ne bekliyordun
-Senin gibi sessiz, sakin, masum görünüşlü
diye oynamaya devam etti.
-Ama bu hiç öyle gözükmüyor.
Çalan telefonuna toparlandık, annesi tekrar
-çıkmadın mı yola, dayın hazır
diye söyleniyordu.
-Ali’de değilsin değil mi,
sesi bana kadar gelmişti.
-Film seyrediyordum dalmışım
diyerek kapadı telefonu.
-Gitmem lazım
diye ayaklandığında
-ben seni yetiştiririm
diyerek arkasından sarılıp havluyu çektim, arkadan önden iki memesini iki elim ile kavrayarak çırılçıplak vücuduna dayandım. Memeleri daha da büyüyüp şişmişti sanki
-Yapma zamanımız yok.
-Var ben seni bırakırım.
Şortumu indirip dikilmiş aletimi bacakarasına soktum.
-Ne kadar sert bu.
Bir elimi önden bacakarasına sokup az evvel dillediğim bakire amcığına ulaştım, sikimin gövdesi amının dışını fırçalarken elim üstünü kavradı, sanki arkadan amına girer gibi bir süre ileri geri devam ettim, sikim am sularından iyice kayganlaştı, biraz geri gelsem ilerlemem içine doğru olurdu. Aralayıp bızırına ulaşan parmaklarım iyice ıslandı, küçük kalçaları kıvrılmaya başladı.
-Yapma çok istiyorum böyle olunca.
Durmadan devam ettim sürtmeye ve parmaklarımı bastırmaya. Ayakları ve karnı titremeye başladı, boynu öne düştü, kendime çevirip dudaklarına saldırdım, kollarımda sakinleşirken sikimi yine bacaklarının arasına sokarak iyice ıslanan yerlerine sürmeye devam ettim, az evvel kalktığımız kanepeye tekrar yığıldık. Bir yandan dudaklarını emerken tek elimle tuttuğum aletimle amcığının üstünü dövüyor, çıkan ıslaklık sesi her vuruşta artıyordu.
- Çok istiyorum seninle kalmayı ama geç kaldım, seni de boşaltayım dur
diye altımdan kaçmaya çalıştı. Yana devrildim, yine sevgi ile sikimi öperek sonra baş kısmını ağzında kaybederek başladı saksoya, önümde diz çökmüş hali ile dikleşmiş kalçaları, düzgün sırtında oluşan çukur ve arada bana bakan renkli gözleri ile bu kadını da sevmeye başladığımı düşündüm. Sikimin köküne doğru diliyle inerken,
-işte orası biraz yala
dedim. Söz dinledi, sikimin kökünde uzun uzun dilini kullandı.
-Boşal hadi
diyerek iki eli ile aletimi sıvazlamaya başladı, uzanıp göğüs uçlarını sıktım.
-Gel buraya
diyerek kanepeye doğru domalttım. Kalçaları çok güzel, çok beyaz, kalçalarının arasındaki dar boşluğa tükürüklediğim sikimi sokup kalçalarını iki yandan sıkıp gitgele başladım, dışı bu kadar zevk veriyorsa içi çıldırtır herhalde, taşaklarım ipeksi teninde kayıyordu.
-Amını en güzel gece de sikeceğim ama döndüğünde bu göt benim olacak
diyerek kalçalarını iyice sıktım. İçimden yükselen dalgayı geciktirmeye çalışmadım, sırt çukuruna döllerim dolarken üzerine doğru eğildim,
-iki deliğin de çıldırtıcı güzel ve küçük, ikisine de çok yazık olacak
dedim. Gülerek az evvel sırtına boşaldığım döller üzerimize bulaşarak öpüştük. Yarım saat sonra,
-hazırım
diye aradığında kapıda idim, gece oniki gibi eve dönüp yıkandım ve sessiz karanlık sitede kimse görmeden bitişik mutfak terasına ve oradan evlerine sızdım. Telefonumdaki saat biri gösteriyordu whatsapptan Filiz’e mesaj yazdım.
*Hülya ile bizdeydik, seninle aşkımızın göstergesi olarak söz verdiğim gibi hala bakire
1 year ago