Gizli düşünce - Kusursuz yaşanan - 14
Gözümde gözlüğüm, yan koltukta suç ortağım ve aklımda yaşananlardan daha çoğunu temsil eden asıl yaşanacaklar ile yavaş yavaş evimize doğru yol alıyorduk. Güneş tüm sıcaklığını ön camdan içeriye doğru geçirerek sıcaklığını bana ve karıma iletirken az da olsa açık vaziyette tuttuğumuz güneşlikler kafamızın sadece bir kısmını güneşten koruyabiliyordu, zaman en azından bu gün için hoyratça kullanmaktan çekinmeyeceğimiz bir birikim olarak cebimdeyken sağ ayağımın altındaki gaz pedalına uyguladığım baskıyı arttırmaya hiç niyetim yoktu, yavaş yavaş ve eğlenerek evimize doğru gitmekti planım, bazı eylemler vardır ayrı ayrı farklı anlamları olsa da birleşince bambaşka bir şeye dönüşür. (Bana öyle geliyor ki mevzu derin bir yerlere gidecek gibi, öyle hissediyorum, bana sorarsanız okumaya devam etmeden kendiniz için bir fincan cay ya da kahve alın yanınıza, eğer elinizin altında zaten bunlardan biri var ve sigarada kullanıyorsanız yanında bir tanede sigara içmenin kimseye bir zararı olmayacağından eminim, ben yeterince konsantreyim ve keyif alıyorum, siz okumaya devam edin. Aslında ben bu cümleleri yazarken Ferhat ismindeki arkadaşım aradı, telefonda konuştuklarını anlamak için yine üstün çaba sarf ettim ama ancak 5 nci tekrardan sonra anlayabildim, ya telefonunu ya da diksiyonunu değiştirse de kurtulsam bu ızdıraptan, bazen sırf bu sebepten dolayı telefonuna bakmadığımı yazmak istiyorum ama olur ya bir gün bu hikayeyi okur ve acaba o Ferhat benmiyim? diye düşünerek bozulur diye şimdilik yazmayacağım :) İyi de bunu şimdi buraya neden yazdın? diyenleri duyar gibiyim, hazır parantez içini bulmuşken ve tüm bunları da Ferhat’ın yüzüne söyleyemediğimden dolayı yazdım, bir de tam ben parantez içindeyken aramasaydı oda…)
Yeniden konumuza dönecek olursak dönüşten bahsetmek istiyorum öncelikle. Dönüş kelime anlamı olarak her zaman olumsuz anlam taşımasa da benim hayatımda her zaman olumsuz anlamı ile aklımda yer etmiştir, kötü giden evliliğim ve cinselliğim boyunca hep ama hep dönmek istedim, daha eski ama hep mutlu olduğum günlere olan dönüş özlemim ruhumda hatırı sayılır kırıklar oluşturmuştu, bildiğiniz gibi boşanmaya karar verdiğimiz ve boşanma zamanının gelmesini bekleyen kötü bir evliliğimiz ondan daha da kötü bir cinsel hayatımız vardı, her ne kadar yüzleşmeye cesaretim olmasa da bu okuduklarınızda hayatımın en kötü gerçeği idi. Evet geçmiş zaman kullandım, çünkü artık boşanmayı düşünmüyorum, hatta harika bir cinsel hayatım var ki tüm bu değişimin nasıl gerçekleştiğini siz de biliyorsunuz, hani bir laf var ya gerçeklerin acıya dönüştüğü hallerdir ruhu kıran. Bir süredir keşfettiğim itiraf oyunu, çeşitli sürprizler ve karımın doğru kullanım klavuzu vs.. reçeteler sayesinde sahip olduğum gerçekleri acıya dönüştürerek ruhumu kırmıyorum aksine sahip olduklarımın farkına vararak mutluluğumu perçinliyordum, sonrasında sizlere yolculuktan bahsetmek istiyorum. Kelime anlamı itibariyle çok olumsuz anlamlar çağrıştırmasa da içerik olarak akıllarda hep korku oluşturmuştur, yolculuk denince akla genelde eylem sırasında başımıza gelebilecek türlü kazalar ve bu kazalar sonucu yaralanma veya yaşanabilecek ölümlerden dolayı sizi bilmiyorum ama bende genelde korku oluşturmuştur, yolculuk denilince hep evliliğimde yaşadığım sorunlardan dolayı hayattan kaçış yolculuklarımda yaptığım kazalar gelir aklıma ve korkarım. Yukarda farklı farklı şeklinde bahsettiğim eylemlerden biri dönüş ve diğeri yolculuk idi, sizin de şahit olduğunuz gibi ben suç ortağım ile bu iki eylemi birleştirerek şu anda dönüş yolculuğundaydım. Tahmin ettiğiniz gibi keyfimiz çok ama çok yerindeydi, artık hayattan kaçmak için değil hayatı kaçırmamak için yola çıkıyorduk hep, bu anlamlı değişime bir itiraf oyunu öncülük etmişti, bana sorarsanız ihtiyacınızın olduğunu düşünün ya da düşünmeyin orasını bilmem ama itiraflarınızı içinizde stoklamak yerine ilgili kişilere sürprizler eşliğinde ulaştırın, bırakın sizin yerinize o stoklasın siz keyfinize bakın, memnuniyetinizi dostlara şikayetinizi bana değil her ikisini de bana gönderin, neticede denenmiş ve garantili bir reçete olmasa neden bahsedeyim ki! Aramızda kalsın kendimi daha genç hissediyordum kesinlikle, bakın buda aramızda kalsın lütfen bunu yaşadığım ereksiyonun kalitesinden rahatlıkla anlayabiliyordum, hazır ereksiyon demişken ereksiyon olmamam için hiç bir sebep yok.
Olacağın bel ameliyatını unuttun sanırım! diyenleri duyar gibiyim. Hayır unutmadım ama ameliyat sonrası karımı kucağıma alıp ayakta sikebileceğimi düşünecek olursak bardağın dolu tarafından da bakabildiğimizi görebiliriz, dün gece Mahir ile yaşadıklarımız, sonrasında mum ışığında karım ile sabahın ilk ışıklarına kadar yaptığımız solo çalışma, henüz bir kaç saat önce karımın sesinden duyduğum itiraflar bir tarafa henüz karımın dahi haberi olmadığı ama gerçekleştirebilmek için şans dilediğim sürprizimi hatırladıkça şimşek hızında ereksiyona ulaşıyordum. Karım yan koltukta çiçek olmuş etrafı seyrederken yaşayacağı sürprizden habersizdi, bu yolu daha önce çok defa kullanmıştım, yol üzerinde bir benzin istasyonu ve hemen arkasında böyle piknik yapılabilecek şekilde düzenlenmiş locaları andıran kamelyalar vardı, etrafındaki ağaçlar ortama az da olsa orman havası verirken locaları gözlerden uzak tutacak kadar dallı budaklıydı, istasyon çalışanları bahsettiğim arka tarafa bir aile gittiğinde çoğunlukla rahatsız etmemek için özen gösterir aile oradan ayrılana kadar kamelyalara uğramazlardı. Şimdilik her şey yolundaydı, sadece istasyona gittiğimizde bahsettiğim kamelyanın başka aileler tarafından kullanılmıyor olmasını umuyordum, her şey yolunda giderse karımı o kamelyalardan birine atıp en sevdiği şarkı eşliğinde dans ederek sürpriz yapacaktım, daha sonrası birer tane magnum gömdükten sonrasını planlamaya çalışırken
-Aşkkııım hani sen bana rüyanı anlatacaktın..
cümlesi ortamdaki sessizliğe son verdiğinde vücudumu koltuğa yerleştirirken kafamdan anlatacaklarımı toparlıyor bir taraftan da gözlerimi arabanın tavanına doğru çıkartarak tüm detayları hatırlamaya çalışıyordum.
-Evet aşkım hatırlattığın iyi oldu. Rüyamda seni iki tane adam birlikte haşat ediyor ben de elimde kamera olup bitenleri kaydediyordum
dedim direksiyonu bir kaç saniye sabit tutup karımın suratına bakarak. Heyecanına yenik düşerek gözlüklerini çıkartıp bana baktığında göz bebekleri büyümüş devamında duyacaklarına hazırlar gibi vücudunu bana doğru çevirmek için hamle yapıyordu. Her hangi bir şey söylemesine fırsat vermeden
-haşat ediyorlardı diyorum çünkü ben böyle bir sikiş görmedim. Rüyamın başında sen domalmışın, Özgür ismin de bir adamın sikini emiyorken arkanda adını bilmediğim kıllı ve göbekli bir adam kökleye kökleye sikiyordu seni, ben çıldırmış gibiydim acayip sertleşmiş, hiç bir ayrıntıyı kaçırmamak için sürekli pozisyon değiştiriyor ve kayıt yapıyordum. Sen beni fahişe siker gibi sikin, parçalayın beni, tüm deliklerimi doldurun, daha sert olabilirsiniz beni sert sikin diye inledikten sonra Özgür’ün sikini ağzına alıp kaldığın yerden devam ediyordun.
Duyduğum
-Aşkım..
kelimesi ile dikkatimi yoldan karıma çevirdiğimde
-Aşkım acayip sulandım, o nasıl bir rüyaymış öyle, içim kıpır kıpır oluyor, neden etek giyinmediğime ağzımın dolusu küfür edeceğim şimdi
dedi. Evet yavaş gidiyordum ama tek istediğim kaza yapmamak değil aynı zamanda rayından çıkmış karımı o koltukta boşaltmaktı.
-Etek giymediğine küfür edeceğine düğmelerini açıp pantolonunu ve çamaşırını aşağıya indirmeyi deneyebilirsin
-Haklısın, hatta sağda dur ben arka koltuğa geçeyim karşıdan gelen arabalarla karşı karşıya olmam
dedi. Belli ki oda boşalmak istiyordu, arabayı sağa çekmemle bir çırpıda arka koltuğa geçerek kapıyı kapattı, yavaş bir tempo ile devam ederken karım çoktan pantolonunu ve çamaşırını aşağıya indirip sağ elini amına yerleştirmiş amını okşarken
-eee nerede kalmıştık. En son beni fahişe siker gibi sikin, deliklerimi doldurun diyordum, offfff çok azdım yemin ederim, aşkım beni sikmeni istiyorum
dedi. Bu şekilde yaptığımız yaramazlıklara bayılıyordum ki son cümlesindeki beklentisine kulak tıkayarak
-Özgür’ün sikini kıtlıktan çıkmış gibi emdiğin hala hafızamdaki tazeliğini koruyor aşkım
dedim. İşaret parmağı yeterli olmadığından iki parmağını kullanarak amını sert hareketlerle hızlıca pompaladıktan sonra ıslanmış parmaklarını çıkartıp klitorisinde gezdirdiğini tahmin ederken kafasını arkaya doğru yaslayıp alt dudağını ısırdığını dikiz aynasından net görebiliyordum. Hayatımda ilk defa bir rüyamı karıma anlatırken patlayacakmış gibi sertleşiyor ve zevk alıyordum.
-Sen Özgür’ün sikini kıvama getirirken arkandaki göbekli adamda seni tost kıvamına getirmek için daha sert ve daha hızlı pompalamaya devam ediyordu
-Aşkıııım neler söylüyorsun sen, ohhhhşş bitirdin beni resmen, duyduklarım doğru mu? Beni tost mu yaptılar yoksa? Ve sen de tüm bu olup bitenleri videoya mı çektin ohhhhşş!
şeklinde inleyerek mastürbasyonun zevkini çıkartıyordu.
-Hangisi daha sert sikiyordu beni aşkıııım?
derken ıslak parmakları dudakları yanında cümlesinin bitmesini bekliyordu. Parmaklarını ağzına götürmüş zevk sularını emerken Özgür’ün sikini hayal ettiğinden emindim.
-Aşkım sonra ne oldu haydi lütfen anlat bana, bitirdin zaten beni, haydi duymak istiyorum senden
dedi kesik tutukluk yapmış kelimeleri bir araya getirerek.
-Sonra Özgür sırt üstü yatıp seni üstüne aldı, Özgür’ün sikini ellerim ile senin amına ben yerleştirecektim ama o anı kaydedebilmek için bunu yapamadım. Yatağın hemen önünde çekim yaparken Özgür bir çırpıda amına girmiş ve köküne kadar sokmuştu sana
dedim. Karım inliyordu duyduklarından sonra.
-Ohhhhhhş aşkım harikasın sen, beni çok tahrik ediyorsun, beni nasıl siktiklerini anlat hadi ohhhhşş
dedi amını parçalar gibi okşarken.
-Sonra göbekli adam arkana geçip kazık gibi olmuş sikini özenle tükürükledikten sonra yavaş yavaş göt deliğine sokmaya başladı,ben o esnada bu anı yakın çekim kayıt yapıyordum, göbekli adamın siki göt deliğinde yavaş yavaş kaybolurken bende kendimden geçmiştim, Özgür’ün temposunu yavaşlatmasını fırsat bilen göbekli adam hızını biraz artırıp sikini bir kaç kez sonuna kadar sokup çıkarttıktan sonra sert bir şekilde köklemeye başladı. Ben patlamaya hazır bir bomba gibiyim ama çekim yapmaya devam ediyordum, göbekli adam ile Özgür kim daha çok ve hızlı sikecek diye yarışa girmiş gibi Özgür senin amına köküne kadar sikini sokuyor ve çıkartıyor tam o esnada göbekli adam sikini götüne sokuyor ve çıkartıyor
dememle karımın attığı çığlıkla resmen irkildim, öyle bir çığlık atmıştı ki sanki anlattıklarımı hayal ederek o anı canlı yaşıyormuş gibi çığlık atmıştı. Gözleri tamamen kapalı parmakları amında ve nefes nefeseydi, hayalinde bir fahişe gibi deliklerini pompalattırmaya devam ettiğinden bundan sonra söyleyeceğim hiç bir şeyi duymayacağını düşünsem de ben anlatmaya devam ettim.
-Özgür alttan meme uçlarını emiyordu ama arkanda göt deliğini pompalayan göbekli adam bu zevkten mahrum kalıyor, o sadece kalçalarından tutarak götünü pompalarken köklemenin şiddetini artırabilmek için aynı zamanda seni kendine doğru çekiyordu, seni arkalı önlü fahişe siker gibi sikiyorlar bende bu anı ölümsüzleştiriyordum
dedim. Karım bir öncekinden daha yüksek bir tonda çığlık atarak boşalmaya başlamıştı, arabayı sağa çekip dörtlüleri yakarak vücudumu sağa doğru çevirip boşalmasını izliyordum, iki yana koyduğu ayaklarından ve sırtını yasladığı koltuktan kuvvet alarak amını arabanın tavanına değdirmek ister gibi yukarı kaldırırken kasıkları arasına sıkıştırdığı parmaklarını hareketsiz sabitlemiş, bacaklarını kasıklarına doğru kapatmaya çalışıyordu. Titreye titreye boşalırken bir şeyler söylemeye çalışıyordu ama söylediği hiç bir şey anlaşılmıyordu,
-Göbekli adam götünden çıkarttığı sikini okşaya okşaya sırtına boşalmaya başlamıştı ki fışkırttığı spermler ile saçlarını döllüyordu
cümlesi ile rüyamı anlatmaya devam ediyorken karım rüyamın devamı ile yaşadığı orgazmın süresini uzatıyor, büyük ihtimalle bu dakikaların bitmesini hiç istemiyordu ama ben az sonra sıranın bana geleceğini bilerek parmaklarındaki aklımı başımdan alan zevk suyunu emmek için sabırsızlanıyordum. Arka koltuğa geçmek istemiyordum, çünkü sadece parmaklarını emmek ile yetinmeyeceğimi devamında yaramazlık yapacağımı düşünerek böylesi bir teşebbüste bulunmadım, bir kaç dakika daha titreyerek boşalırken keyifle karımı izledim, uzanıp parmaklarını ağzıma götürürken karım gözlerini açmış ve göz göze gelmiştik. Ben parmağındaki zevk sularını tattığım için mutluydum, karım ise yaşadığı orgazmın ve belki de beraberindeki hayalleri için mutluydu.
-Aşkım itiraf ediyorum çok acayip bir rüya görmüşsün, gördüğün bu rüyayı bana anlatırken bu denli bir orgazm yaşayacağımı düşünmemiştim, keşke bu rüyayı bana otelde anlatsaydın, bu rüyayı sen kulaklarıma anlatırken ben de üzerinde zıplamak isterdim
dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan, sözleşmiş gibi aynı anda dudaklarımızı birbirine yapıştırıp öpüşmeye başladık. Yoldan geçen arabalar bizi görüyormuydu, görmüyormuydu inanın bilmiyorum ama açıkçası çokta sikimde değildi, o sıcak asfalta yatırıp sikmediğime dua etsinler dedi içimdeki ses. Karımın alev gibi yanan dudaklarını ıslak ıslak öptükten sonra
-haydi kıyafetlerini toparla ve yanıma gel yavaş yavaş gidelim
dedim. Karım hızlıca çamaşırını ve pantolonunu yukarı çekerek düğmelerini ilikledi ve tıslayarak kapıyı açıp ön tarafa geldi, önce dörtlüleri söndürüp sola sinyal verdikten sonra kontrollü bir şekilde yola devam ediyordum. Şimdilik kazık gibi olmuş sikimin dışında her şey kontrol altındaydı, gideceğimiz istasyona biraz daha yolumuz vardı ki ben oraya vardığımızda çadır kurmamış olmayı istiyordum, bu yüzden karımın rüyamın kalan kısmını sormasını engellemek için
-Sen şeytanın götüne anahtar uydurursun aşkım
dedim gülerek.
-Hayırdır! Neden böyle düşünüyorsun?
dedi karım iki elinin avuçlarını yukarı çevirerek.
-Dün gece düğünde tereyağından kıl çeker gibi Mahir’i kafesleyip odaya attın, hani sonradan ben odaya geldiğimde Mahir banyodaydı ve sen kapıyı açmıştın, Mahir’in
-Hanımefendi duş yaptı giyiniyor ben de duş alıyorum demesiyle lafı ağzına sokup dudaklarına yapışarak neden yalan söylüyorsun az önce sevişiyorduk ya şeklindeki çıkışını ömrüm boyunca unutamam, adamcağız neye uğradığını şaşırdı.
-Bana yaşattığın sürprizlerden sonra çok mutlu olmuştum ki dediğin gibi Mahir’i duşa kadar atmıştım, hatta sen gelmeden önce zaten sevişiyorduk. Çok sulanmıştım ve tek istediğim senin de gelip bize katılman ya da bizi izlemendi, nihayet sen de gelmiştin ki artık sikiş zamanıydı, Mahir duş yapıyorum falan vesair zırvalayınca dayanamadım, normal şartlarda öyle bir çıkış yapmam imkansız ama itiraf ediyorum sen beni izlerken ben başka bir şeye dönüşüyorum, içimden bir fahişe çıkıyor, öyle işte
dedi kafasını aşağı yukarı sallayıp yapacak bir şey yok mesajı vererek. Dürüst olmam gerekirse rüyamın devamını anlatırsam ereksiyonum devam eder diye konuyu değiştireyim dedim ama karımın söylediklerinden sonra daha beter sertleştim, ikinci kez girişimde bulunarak
-eeeee ameliyat tarihimizde yaklaştı
dedim. Amacım olacağım ameliyatı konuşmak değildi ama karıma yapacağım sürprizi yapabilmem için çadır kurmamam gerekiyordu. En azından kamelyaya girene kadar çadır kurmamayı başarırsam açıkçası ondan sonrası o kadar önemli değildi.
-Evet aşkım umarım yine bir şey çıkmazda gününde ameliyatını olur kurtulursun bu illetten, Erkan’ın dediğine göre kuş gözü kadar bir delikten girip ameliyat yapacaklarmış ve o gece hastanede kaldıktan sonra taburcu olabilecekmişsin, ben sağlığına kavuşmanı her şeyden çok önemsiyorum, sen benim en kıymetli hazinemsin. Korkuyormusun yoksa
dedi. Duyduklarım beni hem mutlu etti hem de duygulandırdı. Haberler iyiydi, kazık gibi olmuş sikim yavaş yavaş ele avuca gelir olmaya başlamıştı. Ben arabanın hızını artırarak yeniden bir çadır kurmadan istasyona gitmenin doğru fikir olacağını düşünerek gaza bastım.
-Hayır aşkım elbette korkmuyorum, dylediğin gibi tek istediğim ikinci bir kez her hangi bir sebeple ertelenmeden bir an önce ameliyat olup sağlığıma kavuşmayı hedefliyorum.
dedim ona doğru dönüp uzaktan bir öpücük atarak.
Nihayet bahsettiğim istasyon ilerde sağda görüş alanıma girmişti, doğrudan istasyona giriş yaparak arabayı uygun bir yere park ettim, ben arabayı park edene kadar karım akaryakıt almak için istasyona giriş yapacağımı düşünmüş olacaktı ki ben arabayı park eder etmez
-tuvalate mi gideceksin?
-Hayır aşkım istasyonun arkasında oturulacak yerler var orada biraz dinlenmek istiyorum, haydi birlikte gidelim arkaya
dedim arka tarafın planladığım gibi boş ve müsait olması için dua ederek. Birlikte arabadan indikten sonra ben arabayı kilitleyip anahtarı cebime koyarken karım koluma girmiş omuzunu koluma dayamıştı, yavaş adımlarla arka tarafa doğru yürürken simetri hastalığım nüksetti, karım sağ adımını atarak ilerlerken aynı anda ben sol adımımı atıyordum. Çaresiz ve istemsiz bir şekilde ezberlediğim şekliyle karımın adımını attığı anda ben uygun ayağımın üzerinde sekerek diğer ayağımı ileri doğru adım attım, karım kafasını bana çevirip aynı anda gülümseyerek ve yaptığım şeyin farkında olduğunu ifade edercesine suratıma baktı, nihayet şimdi karım ile aynı anda aynı ayağımızı ileri atarak yavaş yavaş arka tarafa gelmiştik. Yupppiiyy beklediğim ve umut ettiğim gibi kamelyaların hepsi boş görünüyordu, bize göre en uçtaki kamelyaya doğru ilerlemeye başladık, kamelyaya yaklaştıkça geride bıraktıklarımızın boş olduğunu gözlerimle teyid ediyordum, neticede civarda benden başka karısına sürpriz yapmak için birileri olabilirdi ki o birileri bu kamelyaların birinde kıyıya köşeye saklanmış halde yaramazlık yapıyor olabilirdi. Sonuç olarak kamelyalar boştu, demek oluyordu ki yakınlarda bizden başka sahip olduğum çılgınlıkları yaşamak isteyen bir çift yoktu, en uç noktadaki kamelyaya girer girmez karım oturmak için yer seçimi yapmak üzere kamelyanın içerisinde gözlerini gezdirirken ben cebimden telefonumu çıkartıp sadece bizim duyacağımız kadar ses ayarını yaptıktan sonra play tuşuna basmıştım. Hiç beklemediği anda boştaki kolumla belinden kavrayıp bikini bölgesini kendime yapıştırdım, kulak seviyemizde tutmaya özen gösterdiğim telefonumdan Funda Arar’ın sesi duyuluyordu, içinizde doğru tahmin edenler ve şarkıyı hatırlayanlar olduğundan eminim, evet evet! doğru tahmin ettiniz, Funda Arar Doldur Yüreğimi isimli şarkısını şu anda sadece bizim için söylüyordu. Bu şarkıyı karıma ben sevdirmiştim ki gerçekten en çok sevdiği şarkıyı hiç beklemediği bir anda duyarken benim gibi yakışıklı (inanmama hakkınızı sonuna kadar kullanabilirsiniz :)) bir adam tarafından belinden tutulup bikini bölgesini kendisine yapıştırıp göz bebeklerindeki mutluluğu süzdükten sonra dudaklarına yapışılması yeterince baştan çıkarıcı olsa gerek. Karım şarkıya eşlik etmek ve dans etmek için ezbere bildiği şarkının melodisini mıraldanmaya niyetlenirken onu öpücük yağmurumda sırılsıklam yapmak istiyordum, kimselerin bilmediği bu gizli duygularımızı gerçekleştirdiğim sürprizlerle kusursuzca en güzel şekilde yaşamış zevkine varmıştık, aslında parolamızda bu değilmiydi? Düşünceler gizli ama yaşananlar kusursuz olmalıydı, gizli düşünce & kusursuz yaşanan ikisi bir arada birlikte anlamlıydı, tıpkı karım ile ben gibi, ateş gibi yanan dudaklarından hisseme düşen kadarını alamadan bir kaç ateşli öpücükten sonra alabildiğim yarım yamalak nefes ile
-Aşkım senin ile dans etmek için seni buraya getirdim, gizli düşüncelerimizi kusursuzca yaşadık, tüm bu yaşananlara bir imza atmamız gerektiğini düşünerek bu sürprizi hazırladım sana. Seni çok seviyorum aşkım iyi ki hayatımdasın
dedim. Sürprizler beklenmedik anda ve beklenmedik şekilde olunca daha bir anlamlı oluyordu şüphesiz, karım öncekilerde olduğu gibi şimdi de böylesi bir sürprizi kesin beklemiyordu, duyduklarının etkisiyle ikinci kez ve bu sefer daha ateşli bir şekilde dudaklarımız buluşmuş öpüşmeye başlamıştık, birbirimize söyleyecek bir şeylerimiz varsa bile bunun için öpüşmemizin bitmesini beklemek zorundaydık, son zamanların en etkileyici öpücüğüne nefes almak için ara verdiğimizde karım kulaklarıma
-Sen gerçekten inanılmaz bir kocasın, sana sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu kelimeler ile anlatamam, beni o kadar mutlu ettin ki hemen şuracıkta seni yere yatırıp üzerine oturup zıplaya zıplaya seni boşaltmak istiyorum
derken ben sonuna kadar gelip biten şarkıyı yeniden açmak için telefonumla savaş veriyordum, nihayet telefonu düşürmeden şarkıyı yeniden açmayı başarmıştım. Karım şarkının başlamasıyla aynı anda hem dans etmeye hem de şarkının melodisini mırıldanarak şarkıya eşlik etmeye başladı, kulağıma fısıldadığı gibi mutluluğu hücrelerine kadar inmiş tüm vücudunu istila etmişti, Funda Arar ile aynı anda Bazennn bir söööz ……… yüksek sesle şarkıyı söylemeye aynı anda dans etmeye başladı, gözlerini bir an bile gözlerimden ayırmıyordu, Funda Arar ile birlikte Nefesim sooon keez senin olsunuda söyledikten sonra kulağıma eğilerek
-son nefesime kadar seni ölesiye seveceğim aşkım
dedi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktığında şarkı yeniden bitmişti.
Yeniden konumuza dönecek olursak dönüşten bahsetmek istiyorum öncelikle. Dönüş kelime anlamı olarak her zaman olumsuz anlam taşımasa da benim hayatımda her zaman olumsuz anlamı ile aklımda yer etmiştir, kötü giden evliliğim ve cinselliğim boyunca hep ama hep dönmek istedim, daha eski ama hep mutlu olduğum günlere olan dönüş özlemim ruhumda hatırı sayılır kırıklar oluşturmuştu, bildiğiniz gibi boşanmaya karar verdiğimiz ve boşanma zamanının gelmesini bekleyen kötü bir evliliğimiz ondan daha da kötü bir cinsel hayatımız vardı, her ne kadar yüzleşmeye cesaretim olmasa da bu okuduklarınızda hayatımın en kötü gerçeği idi. Evet geçmiş zaman kullandım, çünkü artık boşanmayı düşünmüyorum, hatta harika bir cinsel hayatım var ki tüm bu değişimin nasıl gerçekleştiğini siz de biliyorsunuz, hani bir laf var ya gerçeklerin acıya dönüştüğü hallerdir ruhu kıran. Bir süredir keşfettiğim itiraf oyunu, çeşitli sürprizler ve karımın doğru kullanım klavuzu vs.. reçeteler sayesinde sahip olduğum gerçekleri acıya dönüştürerek ruhumu kırmıyorum aksine sahip olduklarımın farkına vararak mutluluğumu perçinliyordum, sonrasında sizlere yolculuktan bahsetmek istiyorum. Kelime anlamı itibariyle çok olumsuz anlamlar çağrıştırmasa da içerik olarak akıllarda hep korku oluşturmuştur, yolculuk denince akla genelde eylem sırasında başımıza gelebilecek türlü kazalar ve bu kazalar sonucu yaralanma veya yaşanabilecek ölümlerden dolayı sizi bilmiyorum ama bende genelde korku oluşturmuştur, yolculuk denilince hep evliliğimde yaşadığım sorunlardan dolayı hayattan kaçış yolculuklarımda yaptığım kazalar gelir aklıma ve korkarım. Yukarda farklı farklı şeklinde bahsettiğim eylemlerden biri dönüş ve diğeri yolculuk idi, sizin de şahit olduğunuz gibi ben suç ortağım ile bu iki eylemi birleştirerek şu anda dönüş yolculuğundaydım. Tahmin ettiğiniz gibi keyfimiz çok ama çok yerindeydi, artık hayattan kaçmak için değil hayatı kaçırmamak için yola çıkıyorduk hep, bu anlamlı değişime bir itiraf oyunu öncülük etmişti, bana sorarsanız ihtiyacınızın olduğunu düşünün ya da düşünmeyin orasını bilmem ama itiraflarınızı içinizde stoklamak yerine ilgili kişilere sürprizler eşliğinde ulaştırın, bırakın sizin yerinize o stoklasın siz keyfinize bakın, memnuniyetinizi dostlara şikayetinizi bana değil her ikisini de bana gönderin, neticede denenmiş ve garantili bir reçete olmasa neden bahsedeyim ki! Aramızda kalsın kendimi daha genç hissediyordum kesinlikle, bakın buda aramızda kalsın lütfen bunu yaşadığım ereksiyonun kalitesinden rahatlıkla anlayabiliyordum, hazır ereksiyon demişken ereksiyon olmamam için hiç bir sebep yok.
Olacağın bel ameliyatını unuttun sanırım! diyenleri duyar gibiyim. Hayır unutmadım ama ameliyat sonrası karımı kucağıma alıp ayakta sikebileceğimi düşünecek olursak bardağın dolu tarafından da bakabildiğimizi görebiliriz, dün gece Mahir ile yaşadıklarımız, sonrasında mum ışığında karım ile sabahın ilk ışıklarına kadar yaptığımız solo çalışma, henüz bir kaç saat önce karımın sesinden duyduğum itiraflar bir tarafa henüz karımın dahi haberi olmadığı ama gerçekleştirebilmek için şans dilediğim sürprizimi hatırladıkça şimşek hızında ereksiyona ulaşıyordum. Karım yan koltukta çiçek olmuş etrafı seyrederken yaşayacağı sürprizden habersizdi, bu yolu daha önce çok defa kullanmıştım, yol üzerinde bir benzin istasyonu ve hemen arkasında böyle piknik yapılabilecek şekilde düzenlenmiş locaları andıran kamelyalar vardı, etrafındaki ağaçlar ortama az da olsa orman havası verirken locaları gözlerden uzak tutacak kadar dallı budaklıydı, istasyon çalışanları bahsettiğim arka tarafa bir aile gittiğinde çoğunlukla rahatsız etmemek için özen gösterir aile oradan ayrılana kadar kamelyalara uğramazlardı. Şimdilik her şey yolundaydı, sadece istasyona gittiğimizde bahsettiğim kamelyanın başka aileler tarafından kullanılmıyor olmasını umuyordum, her şey yolunda giderse karımı o kamelyalardan birine atıp en sevdiği şarkı eşliğinde dans ederek sürpriz yapacaktım, daha sonrası birer tane magnum gömdükten sonrasını planlamaya çalışırken
-Aşkkııım hani sen bana rüyanı anlatacaktın..
cümlesi ortamdaki sessizliğe son verdiğinde vücudumu koltuğa yerleştirirken kafamdan anlatacaklarımı toparlıyor bir taraftan da gözlerimi arabanın tavanına doğru çıkartarak tüm detayları hatırlamaya çalışıyordum.
-Evet aşkım hatırlattığın iyi oldu. Rüyamda seni iki tane adam birlikte haşat ediyor ben de elimde kamera olup bitenleri kaydediyordum
dedim direksiyonu bir kaç saniye sabit tutup karımın suratına bakarak. Heyecanına yenik düşerek gözlüklerini çıkartıp bana baktığında göz bebekleri büyümüş devamında duyacaklarına hazırlar gibi vücudunu bana doğru çevirmek için hamle yapıyordu. Her hangi bir şey söylemesine fırsat vermeden
-haşat ediyorlardı diyorum çünkü ben böyle bir sikiş görmedim. Rüyamın başında sen domalmışın, Özgür ismin de bir adamın sikini emiyorken arkanda adını bilmediğim kıllı ve göbekli bir adam kökleye kökleye sikiyordu seni, ben çıldırmış gibiydim acayip sertleşmiş, hiç bir ayrıntıyı kaçırmamak için sürekli pozisyon değiştiriyor ve kayıt yapıyordum. Sen beni fahişe siker gibi sikin, parçalayın beni, tüm deliklerimi doldurun, daha sert olabilirsiniz beni sert sikin diye inledikten sonra Özgür’ün sikini ağzına alıp kaldığın yerden devam ediyordun.
Duyduğum
-Aşkım..
kelimesi ile dikkatimi yoldan karıma çevirdiğimde
-Aşkım acayip sulandım, o nasıl bir rüyaymış öyle, içim kıpır kıpır oluyor, neden etek giyinmediğime ağzımın dolusu küfür edeceğim şimdi
dedi. Evet yavaş gidiyordum ama tek istediğim kaza yapmamak değil aynı zamanda rayından çıkmış karımı o koltukta boşaltmaktı.
-Etek giymediğine küfür edeceğine düğmelerini açıp pantolonunu ve çamaşırını aşağıya indirmeyi deneyebilirsin
-Haklısın, hatta sağda dur ben arka koltuğa geçeyim karşıdan gelen arabalarla karşı karşıya olmam
dedi. Belli ki oda boşalmak istiyordu, arabayı sağa çekmemle bir çırpıda arka koltuğa geçerek kapıyı kapattı, yavaş bir tempo ile devam ederken karım çoktan pantolonunu ve çamaşırını aşağıya indirip sağ elini amına yerleştirmiş amını okşarken
-eee nerede kalmıştık. En son beni fahişe siker gibi sikin, deliklerimi doldurun diyordum, offfff çok azdım yemin ederim, aşkım beni sikmeni istiyorum
dedi. Bu şekilde yaptığımız yaramazlıklara bayılıyordum ki son cümlesindeki beklentisine kulak tıkayarak
-Özgür’ün sikini kıtlıktan çıkmış gibi emdiğin hala hafızamdaki tazeliğini koruyor aşkım
dedim. İşaret parmağı yeterli olmadığından iki parmağını kullanarak amını sert hareketlerle hızlıca pompaladıktan sonra ıslanmış parmaklarını çıkartıp klitorisinde gezdirdiğini tahmin ederken kafasını arkaya doğru yaslayıp alt dudağını ısırdığını dikiz aynasından net görebiliyordum. Hayatımda ilk defa bir rüyamı karıma anlatırken patlayacakmış gibi sertleşiyor ve zevk alıyordum.
-Sen Özgür’ün sikini kıvama getirirken arkandaki göbekli adamda seni tost kıvamına getirmek için daha sert ve daha hızlı pompalamaya devam ediyordu
-Aşkıııım neler söylüyorsun sen, ohhhhşş bitirdin beni resmen, duyduklarım doğru mu? Beni tost mu yaptılar yoksa? Ve sen de tüm bu olup bitenleri videoya mı çektin ohhhhşş!
şeklinde inleyerek mastürbasyonun zevkini çıkartıyordu.
-Hangisi daha sert sikiyordu beni aşkıııım?
derken ıslak parmakları dudakları yanında cümlesinin bitmesini bekliyordu. Parmaklarını ağzına götürmüş zevk sularını emerken Özgür’ün sikini hayal ettiğinden emindim.
-Aşkım sonra ne oldu haydi lütfen anlat bana, bitirdin zaten beni, haydi duymak istiyorum senden
dedi kesik tutukluk yapmış kelimeleri bir araya getirerek.
-Sonra Özgür sırt üstü yatıp seni üstüne aldı, Özgür’ün sikini ellerim ile senin amına ben yerleştirecektim ama o anı kaydedebilmek için bunu yapamadım. Yatağın hemen önünde çekim yaparken Özgür bir çırpıda amına girmiş ve köküne kadar sokmuştu sana
dedim. Karım inliyordu duyduklarından sonra.
-Ohhhhhhş aşkım harikasın sen, beni çok tahrik ediyorsun, beni nasıl siktiklerini anlat hadi ohhhhşş
dedi amını parçalar gibi okşarken.
-Sonra göbekli adam arkana geçip kazık gibi olmuş sikini özenle tükürükledikten sonra yavaş yavaş göt deliğine sokmaya başladı,ben o esnada bu anı yakın çekim kayıt yapıyordum, göbekli adamın siki göt deliğinde yavaş yavaş kaybolurken bende kendimden geçmiştim, Özgür’ün temposunu yavaşlatmasını fırsat bilen göbekli adam hızını biraz artırıp sikini bir kaç kez sonuna kadar sokup çıkarttıktan sonra sert bir şekilde köklemeye başladı. Ben patlamaya hazır bir bomba gibiyim ama çekim yapmaya devam ediyordum, göbekli adam ile Özgür kim daha çok ve hızlı sikecek diye yarışa girmiş gibi Özgür senin amına köküne kadar sikini sokuyor ve çıkartıyor tam o esnada göbekli adam sikini götüne sokuyor ve çıkartıyor
dememle karımın attığı çığlıkla resmen irkildim, öyle bir çığlık atmıştı ki sanki anlattıklarımı hayal ederek o anı canlı yaşıyormuş gibi çığlık atmıştı. Gözleri tamamen kapalı parmakları amında ve nefes nefeseydi, hayalinde bir fahişe gibi deliklerini pompalattırmaya devam ettiğinden bundan sonra söyleyeceğim hiç bir şeyi duymayacağını düşünsem de ben anlatmaya devam ettim.
-Özgür alttan meme uçlarını emiyordu ama arkanda göt deliğini pompalayan göbekli adam bu zevkten mahrum kalıyor, o sadece kalçalarından tutarak götünü pompalarken köklemenin şiddetini artırabilmek için aynı zamanda seni kendine doğru çekiyordu, seni arkalı önlü fahişe siker gibi sikiyorlar bende bu anı ölümsüzleştiriyordum
dedim. Karım bir öncekinden daha yüksek bir tonda çığlık atarak boşalmaya başlamıştı, arabayı sağa çekip dörtlüleri yakarak vücudumu sağa doğru çevirip boşalmasını izliyordum, iki yana koyduğu ayaklarından ve sırtını yasladığı koltuktan kuvvet alarak amını arabanın tavanına değdirmek ister gibi yukarı kaldırırken kasıkları arasına sıkıştırdığı parmaklarını hareketsiz sabitlemiş, bacaklarını kasıklarına doğru kapatmaya çalışıyordu. Titreye titreye boşalırken bir şeyler söylemeye çalışıyordu ama söylediği hiç bir şey anlaşılmıyordu,
-Göbekli adam götünden çıkarttığı sikini okşaya okşaya sırtına boşalmaya başlamıştı ki fışkırttığı spermler ile saçlarını döllüyordu
cümlesi ile rüyamı anlatmaya devam ediyorken karım rüyamın devamı ile yaşadığı orgazmın süresini uzatıyor, büyük ihtimalle bu dakikaların bitmesini hiç istemiyordu ama ben az sonra sıranın bana geleceğini bilerek parmaklarındaki aklımı başımdan alan zevk suyunu emmek için sabırsızlanıyordum. Arka koltuğa geçmek istemiyordum, çünkü sadece parmaklarını emmek ile yetinmeyeceğimi devamında yaramazlık yapacağımı düşünerek böylesi bir teşebbüste bulunmadım, bir kaç dakika daha titreyerek boşalırken keyifle karımı izledim, uzanıp parmaklarını ağzıma götürürken karım gözlerini açmış ve göz göze gelmiştik. Ben parmağındaki zevk sularını tattığım için mutluydum, karım ise yaşadığı orgazmın ve belki de beraberindeki hayalleri için mutluydu.
-Aşkım itiraf ediyorum çok acayip bir rüya görmüşsün, gördüğün bu rüyayı bana anlatırken bu denli bir orgazm yaşayacağımı düşünmemiştim, keşke bu rüyayı bana otelde anlatsaydın, bu rüyayı sen kulaklarıma anlatırken ben de üzerinde zıplamak isterdim
dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan, sözleşmiş gibi aynı anda dudaklarımızı birbirine yapıştırıp öpüşmeye başladık. Yoldan geçen arabalar bizi görüyormuydu, görmüyormuydu inanın bilmiyorum ama açıkçası çokta sikimde değildi, o sıcak asfalta yatırıp sikmediğime dua etsinler dedi içimdeki ses. Karımın alev gibi yanan dudaklarını ıslak ıslak öptükten sonra
-haydi kıyafetlerini toparla ve yanıma gel yavaş yavaş gidelim
dedim. Karım hızlıca çamaşırını ve pantolonunu yukarı çekerek düğmelerini ilikledi ve tıslayarak kapıyı açıp ön tarafa geldi, önce dörtlüleri söndürüp sola sinyal verdikten sonra kontrollü bir şekilde yola devam ediyordum. Şimdilik kazık gibi olmuş sikimin dışında her şey kontrol altındaydı, gideceğimiz istasyona biraz daha yolumuz vardı ki ben oraya vardığımızda çadır kurmamış olmayı istiyordum, bu yüzden karımın rüyamın kalan kısmını sormasını engellemek için
-Sen şeytanın götüne anahtar uydurursun aşkım
dedim gülerek.
-Hayırdır! Neden böyle düşünüyorsun?
dedi karım iki elinin avuçlarını yukarı çevirerek.
-Dün gece düğünde tereyağından kıl çeker gibi Mahir’i kafesleyip odaya attın, hani sonradan ben odaya geldiğimde Mahir banyodaydı ve sen kapıyı açmıştın, Mahir’in
-Hanımefendi duş yaptı giyiniyor ben de duş alıyorum demesiyle lafı ağzına sokup dudaklarına yapışarak neden yalan söylüyorsun az önce sevişiyorduk ya şeklindeki çıkışını ömrüm boyunca unutamam, adamcağız neye uğradığını şaşırdı.
-Bana yaşattığın sürprizlerden sonra çok mutlu olmuştum ki dediğin gibi Mahir’i duşa kadar atmıştım, hatta sen gelmeden önce zaten sevişiyorduk. Çok sulanmıştım ve tek istediğim senin de gelip bize katılman ya da bizi izlemendi, nihayet sen de gelmiştin ki artık sikiş zamanıydı, Mahir duş yapıyorum falan vesair zırvalayınca dayanamadım, normal şartlarda öyle bir çıkış yapmam imkansız ama itiraf ediyorum sen beni izlerken ben başka bir şeye dönüşüyorum, içimden bir fahişe çıkıyor, öyle işte
dedi kafasını aşağı yukarı sallayıp yapacak bir şey yok mesajı vererek. Dürüst olmam gerekirse rüyamın devamını anlatırsam ereksiyonum devam eder diye konuyu değiştireyim dedim ama karımın söylediklerinden sonra daha beter sertleştim, ikinci kez girişimde bulunarak
-eeeee ameliyat tarihimizde yaklaştı
dedim. Amacım olacağım ameliyatı konuşmak değildi ama karıma yapacağım sürprizi yapabilmem için çadır kurmamam gerekiyordu. En azından kamelyaya girene kadar çadır kurmamayı başarırsam açıkçası ondan sonrası o kadar önemli değildi.
-Evet aşkım umarım yine bir şey çıkmazda gününde ameliyatını olur kurtulursun bu illetten, Erkan’ın dediğine göre kuş gözü kadar bir delikten girip ameliyat yapacaklarmış ve o gece hastanede kaldıktan sonra taburcu olabilecekmişsin, ben sağlığına kavuşmanı her şeyden çok önemsiyorum, sen benim en kıymetli hazinemsin. Korkuyormusun yoksa
dedi. Duyduklarım beni hem mutlu etti hem de duygulandırdı. Haberler iyiydi, kazık gibi olmuş sikim yavaş yavaş ele avuca gelir olmaya başlamıştı. Ben arabanın hızını artırarak yeniden bir çadır kurmadan istasyona gitmenin doğru fikir olacağını düşünerek gaza bastım.
-Hayır aşkım elbette korkmuyorum, dylediğin gibi tek istediğim ikinci bir kez her hangi bir sebeple ertelenmeden bir an önce ameliyat olup sağlığıma kavuşmayı hedefliyorum.
dedim ona doğru dönüp uzaktan bir öpücük atarak.
Nihayet bahsettiğim istasyon ilerde sağda görüş alanıma girmişti, doğrudan istasyona giriş yaparak arabayı uygun bir yere park ettim, ben arabayı park edene kadar karım akaryakıt almak için istasyona giriş yapacağımı düşünmüş olacaktı ki ben arabayı park eder etmez
-tuvalate mi gideceksin?
-Hayır aşkım istasyonun arkasında oturulacak yerler var orada biraz dinlenmek istiyorum, haydi birlikte gidelim arkaya
dedim arka tarafın planladığım gibi boş ve müsait olması için dua ederek. Birlikte arabadan indikten sonra ben arabayı kilitleyip anahtarı cebime koyarken karım koluma girmiş omuzunu koluma dayamıştı, yavaş adımlarla arka tarafa doğru yürürken simetri hastalığım nüksetti, karım sağ adımını atarak ilerlerken aynı anda ben sol adımımı atıyordum. Çaresiz ve istemsiz bir şekilde ezberlediğim şekliyle karımın adımını attığı anda ben uygun ayağımın üzerinde sekerek diğer ayağımı ileri doğru adım attım, karım kafasını bana çevirip aynı anda gülümseyerek ve yaptığım şeyin farkında olduğunu ifade edercesine suratıma baktı, nihayet şimdi karım ile aynı anda aynı ayağımızı ileri atarak yavaş yavaş arka tarafa gelmiştik. Yupppiiyy beklediğim ve umut ettiğim gibi kamelyaların hepsi boş görünüyordu, bize göre en uçtaki kamelyaya doğru ilerlemeye başladık, kamelyaya yaklaştıkça geride bıraktıklarımızın boş olduğunu gözlerimle teyid ediyordum, neticede civarda benden başka karısına sürpriz yapmak için birileri olabilirdi ki o birileri bu kamelyaların birinde kıyıya köşeye saklanmış halde yaramazlık yapıyor olabilirdi. Sonuç olarak kamelyalar boştu, demek oluyordu ki yakınlarda bizden başka sahip olduğum çılgınlıkları yaşamak isteyen bir çift yoktu, en uç noktadaki kamelyaya girer girmez karım oturmak için yer seçimi yapmak üzere kamelyanın içerisinde gözlerini gezdirirken ben cebimden telefonumu çıkartıp sadece bizim duyacağımız kadar ses ayarını yaptıktan sonra play tuşuna basmıştım. Hiç beklemediği anda boştaki kolumla belinden kavrayıp bikini bölgesini kendime yapıştırdım, kulak seviyemizde tutmaya özen gösterdiğim telefonumdan Funda Arar’ın sesi duyuluyordu, içinizde doğru tahmin edenler ve şarkıyı hatırlayanlar olduğundan eminim, evet evet! doğru tahmin ettiniz, Funda Arar Doldur Yüreğimi isimli şarkısını şu anda sadece bizim için söylüyordu. Bu şarkıyı karıma ben sevdirmiştim ki gerçekten en çok sevdiği şarkıyı hiç beklemediği bir anda duyarken benim gibi yakışıklı (inanmama hakkınızı sonuna kadar kullanabilirsiniz :)) bir adam tarafından belinden tutulup bikini bölgesini kendisine yapıştırıp göz bebeklerindeki mutluluğu süzdükten sonra dudaklarına yapışılması yeterince baştan çıkarıcı olsa gerek. Karım şarkıya eşlik etmek ve dans etmek için ezbere bildiği şarkının melodisini mıraldanmaya niyetlenirken onu öpücük yağmurumda sırılsıklam yapmak istiyordum, kimselerin bilmediği bu gizli duygularımızı gerçekleştirdiğim sürprizlerle kusursuzca en güzel şekilde yaşamış zevkine varmıştık, aslında parolamızda bu değilmiydi? Düşünceler gizli ama yaşananlar kusursuz olmalıydı, gizli düşünce & kusursuz yaşanan ikisi bir arada birlikte anlamlıydı, tıpkı karım ile ben gibi, ateş gibi yanan dudaklarından hisseme düşen kadarını alamadan bir kaç ateşli öpücükten sonra alabildiğim yarım yamalak nefes ile
-Aşkım senin ile dans etmek için seni buraya getirdim, gizli düşüncelerimizi kusursuzca yaşadık, tüm bu yaşananlara bir imza atmamız gerektiğini düşünerek bu sürprizi hazırladım sana. Seni çok seviyorum aşkım iyi ki hayatımdasın
dedim. Sürprizler beklenmedik anda ve beklenmedik şekilde olunca daha bir anlamlı oluyordu şüphesiz, karım öncekilerde olduğu gibi şimdi de böylesi bir sürprizi kesin beklemiyordu, duyduklarının etkisiyle ikinci kez ve bu sefer daha ateşli bir şekilde dudaklarımız buluşmuş öpüşmeye başlamıştık, birbirimize söyleyecek bir şeylerimiz varsa bile bunun için öpüşmemizin bitmesini beklemek zorundaydık, son zamanların en etkileyici öpücüğüne nefes almak için ara verdiğimizde karım kulaklarıma
-Sen gerçekten inanılmaz bir kocasın, sana sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu kelimeler ile anlatamam, beni o kadar mutlu ettin ki hemen şuracıkta seni yere yatırıp üzerine oturup zıplaya zıplaya seni boşaltmak istiyorum
derken ben sonuna kadar gelip biten şarkıyı yeniden açmak için telefonumla savaş veriyordum, nihayet telefonu düşürmeden şarkıyı yeniden açmayı başarmıştım. Karım şarkının başlamasıyla aynı anda hem dans etmeye hem de şarkının melodisini mırıldanarak şarkıya eşlik etmeye başladı, kulağıma fısıldadığı gibi mutluluğu hücrelerine kadar inmiş tüm vücudunu istila etmişti, Funda Arar ile aynı anda Bazennn bir söööz ……… yüksek sesle şarkıyı söylemeye aynı anda dans etmeye başladı, gözlerini bir an bile gözlerimden ayırmıyordu, Funda Arar ile birlikte Nefesim sooon keez senin olsunuda söyledikten sonra kulağıma eğilerek
-son nefesime kadar seni ölesiye seveceğim aşkım
dedi ve dudaklarıma bir öpücük bıraktığında şarkı yeniden bitmişti.
1 year ago