Aile Terapisi - 2
Ertesi Çarşamba tekrar havuzda buluştuk bu kez annem soluk mavi bir bikini giymişti, bir önceki kırmızı renkli klasik bikiniyle aynı modeldi, iki yada üç tane birden almış olmalı diye düşündüm. Yerimize yerleştik, kaldığımız yerden devam ettirdim sohbet seansımızı
-"Sen ne dersin Deniz Hanım? Neden yalnızsın bunca zamandır, bir erkekle çıkmıyorsun? Babam gideli çok uzun bir zaman geçti."
-"Puff…"
Annem çayından bir yudum aldı.
-"Bu yaşlı bedenle kim çıkacaktıki…"
diye espri yaptı.
-"Üstelik Nasıl yapılacağını bile unuttum. Dediğin gibi o kadar çok uzun zaman geçtiki..."
-"Yeter Deniz…"
Ona doğru kronometreyi tutup gösterdim.
-"İlk başta şartları koyan, kuralları belirleyen sensin, kimse kimseyi yargılamadan bir saat boyunca gerçekler anlatılacak, öyle değilmi?”
-“Şey evet, öyle konuştuk.”
-“Öyleyse bana doğruları söyle. İki ruh hastasıyız, iyileşmek istiyorsak yalansız, dolansız, olduğu gibi konuşacağız. Çekinmeden, korkmadan, utanmadan, açık açık, doktorla konuşur gibi…"
Annem döndü ve gözlerimin içine baktı. Sesi titredi.
-"Peki, çok uzun zaman oldu, şu anda çıktığım bir erkek olsaydı, şey…”
Bir an durdu, yanakları kızarmış, biraz utanarak devam etti,
-“Seks yapmak isteseydi benimle, diyelim oral seks, bir erkeğin aletini nasıl emeceğimi bile bilmiyorum."
-"Bisiklet sürmek gibi bir şey değilmi bu dediğin? Unutmuş olamazsın bence…"
Annem güldü, rahatlamıştı sanki biraz...
-"Yani bilmiyorum, Tanrım bu fikri içimden çıkarmak, anlatabilmek benim için çok iyi oldu biliyormusun?"
İçini çekti, gözlerinin bir saniyeliğine altıma giydiğim okulda yüzme takımındayken kullandığım yüzücü mayosuna takıldığını, dudaklarının titrediğini gördüm. Nereye baktığını gördüm sonra neye baktığını, oturduğum şezlongta kıvrandım, kabaran ve üvey anneminde dikkatini çeken sikimi örtmek için elimi üstüne koydum ama sonra vaz geçip elimi geri çektim. Oral seks lafını duyunca harekete geçen ve iyice sertleşip göze batacak kadar büyüyen penisimi slip şeklindeki mayomun içine saklayabilmemin hiç bir yolu yoktu, hem kurallar gereğince anneme karşı dürüst olmalıydım. Sanki bir şey olmamış gibi söze girdim,
-"Bu bir görüş meselesi…"
diyerek ona düşüncesinin yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım.
-"Eğer bir erkekle çıkacak olursan, adamın söylediklerini dinlemeli, erkeğin yönlendirmesine açık olmalısın. Ağzın onunla meşgul olmalı, ağzının içinde kelimeler değil başka şey olmalı..."
Evet bunu ona söyledim, anneme…
-"Bende sana özel bir soru sorayım öyleyse,merak ediyorum, bakirmisin sen?"
diye sordu annem aniden…
-“Özür dilerim, bu tür bir konuşmayı babanla yapman gerekiyordu aslında ama maalesef o yok, ben varım. Hem terapideyiz unutma…”
-"Hayır, değilim."
Dürüstçe cevap verdim bende...
-"Öylemi gerçekten?"
Evet anlamında gülümsedim. Annem döndü bana baktı ve sonra yüzünde bir gülümseme belirdi.
-"En azından aynı bakış açısını, aynı hisleri paylaşıyoruz demektir bu…"
dedi yumuşak bir sesle…
-“İkimizde bir şeyler yaptık, tadını aldık ve onlardan yoksunuz.”
Oturum bu tehlikeli konudan uzaklaştı sonra ve kalan süremizi toplum arasına karışmaktan nasıl nefret ettiğimizi tartışarak geçirdik. İkimizde kalabalıkları sevmiyor yalnız kalmayı tercih ediyorduk.
-"İki dakika, tamamlamamız gerekiyor."
dedi annem, zamanlayıcıya bakarak. Daha önceki tartışmamızdan bu yana ona söyleyecek bir şeylerim vardı elbette ama bunu doğru kelimelerle yapmam gerekiyordu. Elimi uzattım ve zamanlayıcıyı tuttum, ilerlemesini engelledim.
-"Şimdi konuşacaklarımı Deniz'e söyleyeceğim anne…"
dedim yumuşak bir sesle...
-“Çünkü bunu anneme söyleseydim, ya tokatlanırdım yada ortalığı batırırdım.”
Başımı kaldırıp annemin yüzüne baktım.
-"Hiç yaşlı yada erkeklerce arzu edilmeyen bir kadın olduğunu düşünme sakın…"
dedim yumuşak bir sesle...
-"Endişe duymana hiç gerek yok, bir erkek gözüyle söylüyorum, sen çok seksi, çekici bir kadınsın, seni anlatmak gerekirse Deniz hanım, sıcak kelimesi bile yetersiz kalır, sen yanardağ gibi ateşli bir kadınsın aslında…"
Sözlerimi duyan annemin gözlerinin büyümesini, dudaklarının kenarına yerleşen mutlu gülümsemeyi izledim. Bir şekilde sesimi sabit tuttum
-"Aslında bir sonraki seansta bu bikiniyi giyersen yemin ederimki bende mayomu çıkaracağım ve öylece sana bakacağım, senin güzelliklerine…"
Annem atılıp bana cevap vermeden önce elimi kaldırdım ve zamanlayıcı yumuşak bir şekilde tınlayarak kapandı. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama süre tam denk gelmiş, mükemmel bir şekilde zamanlamıştım.
-"Oturum bitti."
Şezlongdan önümdeki inmeyen kabarıklıkla beraber kalktım...
-"Şimdi bana izin verirsen ilgilenmem gereken bir şey var."
Havlumu topladım ve eve gittim, annemi havuz kenarında bıraktım, doğruca odama gittim ve kendimi yatağa attım, mayomu aşağı indirdim, zonklayan aletimin etrafına sardığım parmaklarımla mastürbasyon yapmaya başladım. Annemin üzerindeki seksi bikinisiyle harika görüntüleri ve orada çırılçıplak, güneşin altında uzanıp yandığını hayal ettim, görüntüler zihnimde dans ederken toplarımın kasılmaya başlaması fazla uzun sürmedi. Annem ohhh, zevkle soludum, hatırlayabildiğim en büyük orgazm olarak vücudum kasıldı, spermler aletimin ucundan fırladı, taşaklarım torbalarının içinde hareket ederek yüzdü, pompalanan bembeyaz meni sıcak sıcak akarak göbeğimi ve göğsümü kapladı.
O cumartesi havuz kenarındaki şezlonglara yerleştiğimde annemin nasıl tepki vereceğinden endişeliydim. Sinirlenmişmiydi söylediklerime, tamamen giyinip kapalı bir şekildemi gelecekti acaba? Aklımda sorular, sorular. Düşüncelerimde kaybolmuş vaziyette dalmıştımki aniden annemin aramızdaki sehpaya tepsiyi bıraktığını fark ettim, zamanlayıcıyı tepsiden aldı ve zamanımızı ayarladı, sonra döndü ve bana baktı, hala ayakta duruyordu. Havlu kumaş bornozu üzerinden çıkarırken onu dikkatle izledim, vücudumdaki kanın her damlasının aletime yürüdüğüne değil koştuğuna yemin ederim, tüm kanım aletimin gövdesinde sıkıştı, sikimin hızlı bir şekilde kabarıp sertleştiğini hissettim.
-"Vayy…"
diyerek adeta inledim.
-"Aynı bikini değil canım..."
Annemin gülümseyen, baştan çıkartıcı yumuşak sesi beynimin içinde yankılandı. Haklıydı aynı bikini değildi, daha kötüydü, diğer ikisinin normal oranlarda kalça kesimi vardı, bu bikinin altı ise epey derin bir Fransız kesim tanga idi, göğüsleri bikini üstünden fırlamaya çalışırken ne kadar iri olduklarını ortaya seriyor, iki küçük metal halka bikini iplerinin bağlandığı kalçalarını süslüyordu, uyluklarının arasındaki küçük kumaş üçgeni mükemmel bir çift parmak kabarıklığı yaratarak kadınlığının etli dudaklarını zorlukla kaplamıştı. O anda beynim durmuş gibiydi, onu bir parça kendini göstermesi için uyarmıştım ve o buraya harika vücudunun daha fazlasını göstererek gelmişti. Şezlongda olduğum yerde uzandım ve tek kelime etmeden elimi sertleşmiş erkekliğime götürdüm, ne yaptığımı gördü,
-"Tarık…!"
diye fısıldadı, sonra benim kalın ve sertleşmiş aleti elimde gördü.
-"Aman Tanrım…"
Mayomun belini indirince kumaşın baskısından kurtulan sert orta direğim karın deliğime doğru uzanınca derin bir nefes aldı.
-"Sen çok güzelsin…"
diye inledim penisimi okşayarak yatıştırmaya çalışırken…
-"Sen de öylesin tatlım…"
dedi oda aynı şekilde. Yumruğum aletimin gövdesinde aşağı yukarı kaymaya başladığında gözleri hareket halindeki elime perçinlendi.
-"Dürüst olmamız gerekiyor hatırlarsan, içimizden ne geçiyorsa anlatmamız gereken yargıda bulunulmayacak bir saatimiz var."
dedim. Annem fısıldadı,
-"Evet, tamamen dürüst ve yargılama yok."
-"Peki, bu gün ben başlayayım. Deniz sen babamla evlendiğinde küçüktüm, seni sevdim, sende beni ama ergenlik çağımdan başlayarak, seksin ne olduğunu bildiğimden beri en sıcak fantezilerimin konusu sen oldun."
Hemen yanıbaşımda oturup beni izleyen anneme baktım, çıplak vaziyette sikimi sıvazlayışım karşısında çıldırmıştı sanki…
-"Ohh…"
diye inledi annem. Gözleri benim zonklayan ve neredeyse yirmi santimi geçmiş sikimi okşayan elimle yüzüm arasında gidip geldi.
-"Babama yıllarca gıpta ettim. Kabul ediyordum, senin kocandı o ve senin yanında, yatağında yatıyordu…"
Başımı sallayarak vücudunu işaret ettim,
-"Her gece…"
-"Tarık…!"
Annem fısıldayarak inledi ama devam ettim. Anılarımda kendimi kaybetmiştim.
-"O sana dokunabilir, öpebilir ve hatta kendi istediği zaman sevebilir, seninle sevişebilirdi. Dünyanın en şanslı adamı olduğunu düşünüyordum."
Yerimden kalkıp kendimi onun şezlonguna bıraktığımda annemin yüzü kızardı, gözleri ucundan sızan bir zevk damlasıyla parmaklarımın arasında dimdik duran sikime kilitlenmişti.
-"İnanmıyorum. Sen, beni kendin için istedin öylemi?"
Onun sesindeki şaşkınlığı duyabiliyordum.
-"Tarık? Anneni becermek istedin sen..."
Susturdum onu…
-"Seni hiç sikmek istemedim anne…"
diyerek sözünü kestim. Bana şaşırmış gibi baktı.
-"Sadece sana dokunmak ve hissetmek istedim. Seni tatmak, her santimini okşamak, seni severek sevişmek…"
Hayallerimi ona anlatırken nefes nefese kalmıştım.
-"Tanrım, evet şimdi şu anda istediğim gibi. Seni çok arzuladım ben..."
İnledim.
-"Sonra hayallerim yerle bir oldu."
Yüzüm karardı aklıma o kötü günler gelince...
-"Sadece mükemmelliği aldatmakla kalmadı babam, aynı zamanda on dokuz yaşında bir orospuyla yaptı bunu…"
İçimdeki kin, biriktirdiğim zehir sesimden damladı adeta...
-"Ah bebeğim…"
Annem fısıldayarak konuşuyordu.
-"Ondan nefret ediyorsun. Ondan gerçekten nefret ediyorsun."
Gözleri iri ve ışıltılıydı.
-"Bildiğinden daha fazla anne…"
diye tısladım.
-"Her gün en az iki kez hayalini kurduğum kadından o nasıl vaz geçebilir? Nasıl bir kenara fırlatıp atabilir?"
-"Sen mastürbasyonmu yapıyorsun? Bana, benim için? Her gün iki keremi?"
Annemin yüzü kıpkırmızıydı. Gülümsedim,
-"En az iki kez."
-"Bu yaşlı beden bu kadarmı etkiliyor seni?"
O yeşil, sisli gözleri benim zonklayan aletimde sabitlenmiş gibiydi.
-"Bikinini çıkar, bende sana yaşlı bedeninin bana ne yaptığını göstereyim."
Hayallerimin kadınına meydan okudum adeta. Annem önce zamanlayıcıya sonra tekrar benim aletime baktı.
-"Yirmi beş dakikamız var."
dedi yumuşak bir sesle.
-"Merak etme, Beş yada on dakikadan fazla sürmeyecek."
diyerek homurdandım. Sadece çıplak göğüslerini görebilmenin düşüncesi bile beni delirtmeye yetiyordu. Annem fısıldadı.
-"Sen ciddi olamazsın. Ama gerçekten ciddisin değilmi?"
Ona baktım.
-"Çıkar bikinini ve nasıl ciddi olduğumu öğren."
Elim penisimin gövdesinde aşağı yukarı sıvazlamaya devam ederken çıkan ilk zevk akıntılarımla parmaklarım kayganlaşmış durumdaydı. Zevkten kısılmış gözlerimle annemin kollarını arkasına götürdüğünü gördüm, zevkle inledim,
-"Ohh…"
Bikinisinin üst tarafının gevşediğini gördüm sanki, sadece boynundaki tek bir düğüm tarafından tutulan iki üçgen parçanın asılı olduğu kumaşın etrafında göğüslerinin şiştiğini görebiliyordum. Elleri boynunun arkasına süzüldü ve heyecandan ölecekmiş gibi oldum, nefesimi tuttum. Bunu gerçekten yapacakmıydı? Annem bikini üstünü yavaşça aşağı kaydırdı, ağır çekim oynatılan bir erotik film izler gibi oldum bir an. Önce göğüslerinin üst kısımları ortaya çıktı, ardından iki elmas gibi sert meme ucu geldi, sonra görüş alanım iki mükemmel göğsün dolgun kabarıklığıyla doldu, Tanrım fark ettimki meme uçları kaya gibi sertleşmişti, pembe noktacıkların meme ucunun etrafında çakıl taşları gibi durduklarını görebiliyordum. Kasıklarımda o bildik duyguyu hissettiğim için elimin hareketlerine engel olamadım ve ardından yumurtalarım sıkıca kasıldı, kahretsin güzelliklere bakmaya, bakarken kendimi okşayıp zevk almaya devam etmek istedim ama boşalacaktım ve büyük harika bir orgazm olacaktı.
-"Anneemm..!"
Kalçalarım kasıldı sarsıldım, nefes nefese kaldım, sıcak ve kalın bir meni salvosu benim aletin ucundan patladı, uçarak havada kemerli bir açı çizdi ve koca bir damla şeklinde karnıma indi. Gözlerimi açık tutmaya çalıştım, bu iki harika yuvarlak güzelliğe bakmaya çalıştım ama çok fazla zevk alıyordum. Annemin nefesini içine çektiğini duydum,
-"Tarık…!"
Vücudum tekrar sarsıldığında gözlerimi açabildim, ikinci bir tohum püskürtüsü ile tekrar kendimi kaybettim. Orgazm dalgaları içimden geçerken vücudum kontrolsüzce titriyordu.
-"Güzel, Mükemmel Ooh Tanrım..."
diye inledim. Sikimi sıvazlayan yumruğumu açıp kapatarak üçüncü bir fışkırmaya yol açtım.
-"Vayy bu bu çok fazla..."
diye fısıldadı annem, gözleri hayret ve neredeyse saygıyla kocaman açılmış. Sadece orada oturmaya devam ettim, şehvetle titriyor, kendime gelmeye çalışıyordum, çünkü bedenim yavaşça yükseklerden aşağıya iniyordu. Konuşmak için ağzımı açtığım anda masadaki zamanlayıcının tınısını duydum, annem o sesle gerçeklere geri döndü, önce sürenin dolduğunu söyleyen zamanlayıcıya baktı sonra geriye beyaz döllerle kaplı sırılsıklam vücuduma, sonra tekrar zamanlayıcıya. Ayağa kalktı, bornozunu, havlu ve kronometreyi topladı.
-"Bu gün için bu kadar yeterli canım…"
diye soludu ve sonra neredeyse koşarak, hızlı adımlarla veranda kapısına gidip kendini içeriye attı.
-"Sen ne dersin Deniz Hanım? Neden yalnızsın bunca zamandır, bir erkekle çıkmıyorsun? Babam gideli çok uzun bir zaman geçti."
-"Puff…"
Annem çayından bir yudum aldı.
-"Bu yaşlı bedenle kim çıkacaktıki…"
diye espri yaptı.
-"Üstelik Nasıl yapılacağını bile unuttum. Dediğin gibi o kadar çok uzun zaman geçtiki..."
-"Yeter Deniz…"
Ona doğru kronometreyi tutup gösterdim.
-"İlk başta şartları koyan, kuralları belirleyen sensin, kimse kimseyi yargılamadan bir saat boyunca gerçekler anlatılacak, öyle değilmi?”
-“Şey evet, öyle konuştuk.”
-“Öyleyse bana doğruları söyle. İki ruh hastasıyız, iyileşmek istiyorsak yalansız, dolansız, olduğu gibi konuşacağız. Çekinmeden, korkmadan, utanmadan, açık açık, doktorla konuşur gibi…"
Annem döndü ve gözlerimin içine baktı. Sesi titredi.
-"Peki, çok uzun zaman oldu, şu anda çıktığım bir erkek olsaydı, şey…”
Bir an durdu, yanakları kızarmış, biraz utanarak devam etti,
-“Seks yapmak isteseydi benimle, diyelim oral seks, bir erkeğin aletini nasıl emeceğimi bile bilmiyorum."
-"Bisiklet sürmek gibi bir şey değilmi bu dediğin? Unutmuş olamazsın bence…"
Annem güldü, rahatlamıştı sanki biraz...
-"Yani bilmiyorum, Tanrım bu fikri içimden çıkarmak, anlatabilmek benim için çok iyi oldu biliyormusun?"
İçini çekti, gözlerinin bir saniyeliğine altıma giydiğim okulda yüzme takımındayken kullandığım yüzücü mayosuna takıldığını, dudaklarının titrediğini gördüm. Nereye baktığını gördüm sonra neye baktığını, oturduğum şezlongta kıvrandım, kabaran ve üvey anneminde dikkatini çeken sikimi örtmek için elimi üstüne koydum ama sonra vaz geçip elimi geri çektim. Oral seks lafını duyunca harekete geçen ve iyice sertleşip göze batacak kadar büyüyen penisimi slip şeklindeki mayomun içine saklayabilmemin hiç bir yolu yoktu, hem kurallar gereğince anneme karşı dürüst olmalıydım. Sanki bir şey olmamış gibi söze girdim,
-"Bu bir görüş meselesi…"
diyerek ona düşüncesinin yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım.
-"Eğer bir erkekle çıkacak olursan, adamın söylediklerini dinlemeli, erkeğin yönlendirmesine açık olmalısın. Ağzın onunla meşgul olmalı, ağzının içinde kelimeler değil başka şey olmalı..."
Evet bunu ona söyledim, anneme…
-"Bende sana özel bir soru sorayım öyleyse,merak ediyorum, bakirmisin sen?"
diye sordu annem aniden…
-“Özür dilerim, bu tür bir konuşmayı babanla yapman gerekiyordu aslında ama maalesef o yok, ben varım. Hem terapideyiz unutma…”
-"Hayır, değilim."
Dürüstçe cevap verdim bende...
-"Öylemi gerçekten?"
Evet anlamında gülümsedim. Annem döndü bana baktı ve sonra yüzünde bir gülümseme belirdi.
-"En azından aynı bakış açısını, aynı hisleri paylaşıyoruz demektir bu…"
dedi yumuşak bir sesle…
-“İkimizde bir şeyler yaptık, tadını aldık ve onlardan yoksunuz.”
Oturum bu tehlikeli konudan uzaklaştı sonra ve kalan süremizi toplum arasına karışmaktan nasıl nefret ettiğimizi tartışarak geçirdik. İkimizde kalabalıkları sevmiyor yalnız kalmayı tercih ediyorduk.
-"İki dakika, tamamlamamız gerekiyor."
dedi annem, zamanlayıcıya bakarak. Daha önceki tartışmamızdan bu yana ona söyleyecek bir şeylerim vardı elbette ama bunu doğru kelimelerle yapmam gerekiyordu. Elimi uzattım ve zamanlayıcıyı tuttum, ilerlemesini engelledim.
-"Şimdi konuşacaklarımı Deniz'e söyleyeceğim anne…"
dedim yumuşak bir sesle...
-“Çünkü bunu anneme söyleseydim, ya tokatlanırdım yada ortalığı batırırdım.”
Başımı kaldırıp annemin yüzüne baktım.
-"Hiç yaşlı yada erkeklerce arzu edilmeyen bir kadın olduğunu düşünme sakın…"
dedim yumuşak bir sesle...
-"Endişe duymana hiç gerek yok, bir erkek gözüyle söylüyorum, sen çok seksi, çekici bir kadınsın, seni anlatmak gerekirse Deniz hanım, sıcak kelimesi bile yetersiz kalır, sen yanardağ gibi ateşli bir kadınsın aslında…"
Sözlerimi duyan annemin gözlerinin büyümesini, dudaklarının kenarına yerleşen mutlu gülümsemeyi izledim. Bir şekilde sesimi sabit tuttum
-"Aslında bir sonraki seansta bu bikiniyi giyersen yemin ederimki bende mayomu çıkaracağım ve öylece sana bakacağım, senin güzelliklerine…"
Annem atılıp bana cevap vermeden önce elimi kaldırdım ve zamanlayıcı yumuşak bir şekilde tınlayarak kapandı. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama süre tam denk gelmiş, mükemmel bir şekilde zamanlamıştım.
-"Oturum bitti."
Şezlongdan önümdeki inmeyen kabarıklıkla beraber kalktım...
-"Şimdi bana izin verirsen ilgilenmem gereken bir şey var."
Havlumu topladım ve eve gittim, annemi havuz kenarında bıraktım, doğruca odama gittim ve kendimi yatağa attım, mayomu aşağı indirdim, zonklayan aletimin etrafına sardığım parmaklarımla mastürbasyon yapmaya başladım. Annemin üzerindeki seksi bikinisiyle harika görüntüleri ve orada çırılçıplak, güneşin altında uzanıp yandığını hayal ettim, görüntüler zihnimde dans ederken toplarımın kasılmaya başlaması fazla uzun sürmedi. Annem ohhh, zevkle soludum, hatırlayabildiğim en büyük orgazm olarak vücudum kasıldı, spermler aletimin ucundan fırladı, taşaklarım torbalarının içinde hareket ederek yüzdü, pompalanan bembeyaz meni sıcak sıcak akarak göbeğimi ve göğsümü kapladı.
O cumartesi havuz kenarındaki şezlonglara yerleştiğimde annemin nasıl tepki vereceğinden endişeliydim. Sinirlenmişmiydi söylediklerime, tamamen giyinip kapalı bir şekildemi gelecekti acaba? Aklımda sorular, sorular. Düşüncelerimde kaybolmuş vaziyette dalmıştımki aniden annemin aramızdaki sehpaya tepsiyi bıraktığını fark ettim, zamanlayıcıyı tepsiden aldı ve zamanımızı ayarladı, sonra döndü ve bana baktı, hala ayakta duruyordu. Havlu kumaş bornozu üzerinden çıkarırken onu dikkatle izledim, vücudumdaki kanın her damlasının aletime yürüdüğüne değil koştuğuna yemin ederim, tüm kanım aletimin gövdesinde sıkıştı, sikimin hızlı bir şekilde kabarıp sertleştiğini hissettim.
-"Vayy…"
diyerek adeta inledim.
-"Aynı bikini değil canım..."
Annemin gülümseyen, baştan çıkartıcı yumuşak sesi beynimin içinde yankılandı. Haklıydı aynı bikini değildi, daha kötüydü, diğer ikisinin normal oranlarda kalça kesimi vardı, bu bikinin altı ise epey derin bir Fransız kesim tanga idi, göğüsleri bikini üstünden fırlamaya çalışırken ne kadar iri olduklarını ortaya seriyor, iki küçük metal halka bikini iplerinin bağlandığı kalçalarını süslüyordu, uyluklarının arasındaki küçük kumaş üçgeni mükemmel bir çift parmak kabarıklığı yaratarak kadınlığının etli dudaklarını zorlukla kaplamıştı. O anda beynim durmuş gibiydi, onu bir parça kendini göstermesi için uyarmıştım ve o buraya harika vücudunun daha fazlasını göstererek gelmişti. Şezlongda olduğum yerde uzandım ve tek kelime etmeden elimi sertleşmiş erkekliğime götürdüm, ne yaptığımı gördü,
-"Tarık…!"
diye fısıldadı, sonra benim kalın ve sertleşmiş aleti elimde gördü.
-"Aman Tanrım…"
Mayomun belini indirince kumaşın baskısından kurtulan sert orta direğim karın deliğime doğru uzanınca derin bir nefes aldı.
-"Sen çok güzelsin…"
diye inledim penisimi okşayarak yatıştırmaya çalışırken…
-"Sen de öylesin tatlım…"
dedi oda aynı şekilde. Yumruğum aletimin gövdesinde aşağı yukarı kaymaya başladığında gözleri hareket halindeki elime perçinlendi.
-"Dürüst olmamız gerekiyor hatırlarsan, içimizden ne geçiyorsa anlatmamız gereken yargıda bulunulmayacak bir saatimiz var."
dedim. Annem fısıldadı,
-"Evet, tamamen dürüst ve yargılama yok."
-"Peki, bu gün ben başlayayım. Deniz sen babamla evlendiğinde küçüktüm, seni sevdim, sende beni ama ergenlik çağımdan başlayarak, seksin ne olduğunu bildiğimden beri en sıcak fantezilerimin konusu sen oldun."
Hemen yanıbaşımda oturup beni izleyen anneme baktım, çıplak vaziyette sikimi sıvazlayışım karşısında çıldırmıştı sanki…
-"Ohh…"
diye inledi annem. Gözleri benim zonklayan ve neredeyse yirmi santimi geçmiş sikimi okşayan elimle yüzüm arasında gidip geldi.
-"Babama yıllarca gıpta ettim. Kabul ediyordum, senin kocandı o ve senin yanında, yatağında yatıyordu…"
Başımı sallayarak vücudunu işaret ettim,
-"Her gece…"
-"Tarık…!"
Annem fısıldayarak inledi ama devam ettim. Anılarımda kendimi kaybetmiştim.
-"O sana dokunabilir, öpebilir ve hatta kendi istediği zaman sevebilir, seninle sevişebilirdi. Dünyanın en şanslı adamı olduğunu düşünüyordum."
Yerimden kalkıp kendimi onun şezlonguna bıraktığımda annemin yüzü kızardı, gözleri ucundan sızan bir zevk damlasıyla parmaklarımın arasında dimdik duran sikime kilitlenmişti.
-"İnanmıyorum. Sen, beni kendin için istedin öylemi?"
Onun sesindeki şaşkınlığı duyabiliyordum.
-"Tarık? Anneni becermek istedin sen..."
Susturdum onu…
-"Seni hiç sikmek istemedim anne…"
diyerek sözünü kestim. Bana şaşırmış gibi baktı.
-"Sadece sana dokunmak ve hissetmek istedim. Seni tatmak, her santimini okşamak, seni severek sevişmek…"
Hayallerimi ona anlatırken nefes nefese kalmıştım.
-"Tanrım, evet şimdi şu anda istediğim gibi. Seni çok arzuladım ben..."
İnledim.
-"Sonra hayallerim yerle bir oldu."
Yüzüm karardı aklıma o kötü günler gelince...
-"Sadece mükemmelliği aldatmakla kalmadı babam, aynı zamanda on dokuz yaşında bir orospuyla yaptı bunu…"
İçimdeki kin, biriktirdiğim zehir sesimden damladı adeta...
-"Ah bebeğim…"
Annem fısıldayarak konuşuyordu.
-"Ondan nefret ediyorsun. Ondan gerçekten nefret ediyorsun."
Gözleri iri ve ışıltılıydı.
-"Bildiğinden daha fazla anne…"
diye tısladım.
-"Her gün en az iki kez hayalini kurduğum kadından o nasıl vaz geçebilir? Nasıl bir kenara fırlatıp atabilir?"
-"Sen mastürbasyonmu yapıyorsun? Bana, benim için? Her gün iki keremi?"
Annemin yüzü kıpkırmızıydı. Gülümsedim,
-"En az iki kez."
-"Bu yaşlı beden bu kadarmı etkiliyor seni?"
O yeşil, sisli gözleri benim zonklayan aletimde sabitlenmiş gibiydi.
-"Bikinini çıkar, bende sana yaşlı bedeninin bana ne yaptığını göstereyim."
Hayallerimin kadınına meydan okudum adeta. Annem önce zamanlayıcıya sonra tekrar benim aletime baktı.
-"Yirmi beş dakikamız var."
dedi yumuşak bir sesle.
-"Merak etme, Beş yada on dakikadan fazla sürmeyecek."
diyerek homurdandım. Sadece çıplak göğüslerini görebilmenin düşüncesi bile beni delirtmeye yetiyordu. Annem fısıldadı.
-"Sen ciddi olamazsın. Ama gerçekten ciddisin değilmi?"
Ona baktım.
-"Çıkar bikinini ve nasıl ciddi olduğumu öğren."
Elim penisimin gövdesinde aşağı yukarı sıvazlamaya devam ederken çıkan ilk zevk akıntılarımla parmaklarım kayganlaşmış durumdaydı. Zevkten kısılmış gözlerimle annemin kollarını arkasına götürdüğünü gördüm, zevkle inledim,
-"Ohh…"
Bikinisinin üst tarafının gevşediğini gördüm sanki, sadece boynundaki tek bir düğüm tarafından tutulan iki üçgen parçanın asılı olduğu kumaşın etrafında göğüslerinin şiştiğini görebiliyordum. Elleri boynunun arkasına süzüldü ve heyecandan ölecekmiş gibi oldum, nefesimi tuttum. Bunu gerçekten yapacakmıydı? Annem bikini üstünü yavaşça aşağı kaydırdı, ağır çekim oynatılan bir erotik film izler gibi oldum bir an. Önce göğüslerinin üst kısımları ortaya çıktı, ardından iki elmas gibi sert meme ucu geldi, sonra görüş alanım iki mükemmel göğsün dolgun kabarıklığıyla doldu, Tanrım fark ettimki meme uçları kaya gibi sertleşmişti, pembe noktacıkların meme ucunun etrafında çakıl taşları gibi durduklarını görebiliyordum. Kasıklarımda o bildik duyguyu hissettiğim için elimin hareketlerine engel olamadım ve ardından yumurtalarım sıkıca kasıldı, kahretsin güzelliklere bakmaya, bakarken kendimi okşayıp zevk almaya devam etmek istedim ama boşalacaktım ve büyük harika bir orgazm olacaktı.
-"Anneemm..!"
Kalçalarım kasıldı sarsıldım, nefes nefese kaldım, sıcak ve kalın bir meni salvosu benim aletin ucundan patladı, uçarak havada kemerli bir açı çizdi ve koca bir damla şeklinde karnıma indi. Gözlerimi açık tutmaya çalıştım, bu iki harika yuvarlak güzelliğe bakmaya çalıştım ama çok fazla zevk alıyordum. Annemin nefesini içine çektiğini duydum,
-"Tarık…!"
Vücudum tekrar sarsıldığında gözlerimi açabildim, ikinci bir tohum püskürtüsü ile tekrar kendimi kaybettim. Orgazm dalgaları içimden geçerken vücudum kontrolsüzce titriyordu.
-"Güzel, Mükemmel Ooh Tanrım..."
diye inledim. Sikimi sıvazlayan yumruğumu açıp kapatarak üçüncü bir fışkırmaya yol açtım.
-"Vayy bu bu çok fazla..."
diye fısıldadı annem, gözleri hayret ve neredeyse saygıyla kocaman açılmış. Sadece orada oturmaya devam ettim, şehvetle titriyor, kendime gelmeye çalışıyordum, çünkü bedenim yavaşça yükseklerden aşağıya iniyordu. Konuşmak için ağzımı açtığım anda masadaki zamanlayıcının tınısını duydum, annem o sesle gerçeklere geri döndü, önce sürenin dolduğunu söyleyen zamanlayıcıya baktı sonra geriye beyaz döllerle kaplı sırılsıklam vücuduma, sonra tekrar zamanlayıcıya. Ayağa kalktı, bornozunu, havlu ve kronometreyi topladı.
-"Bu gün için bu kadar yeterli canım…"
diye soludu ve sonra neredeyse koşarak, hızlı adımlarla veranda kapısına gidip kendini içeriye attı.
1 year ago