Utanç Veren İlişki - 3
Pembe dili dudakların arasından çıktı, ucuyla şöyle bir yalandı, seks açlığı çektiği öylesine belli oluyordu ki. Biliyordum, çok emindim, Hasan aptalı aylardır bu güzelliğin tadını tatmamış, onu doyuramamıştı, kendini kara çarşafın içine, hayatın zevklerine kapatmış bu seksi şey aslında sekse, şehvete, doyuma, orgazmlar yaşamaya aç bir kadındı, sonra ayağa kalktı, karşı karşıya durduk bir an, gözleri hala sikimdeydi. Ellerini sikime uzatacak gibi oldu, vaz geçti, kapanan çarşafını yukarı çekip bana yaklaştı, çıplak amını sikime dayadı, kollarını boynuma doladı, beni öpmeye, hırsla dudaklarımı somurmaya başladı. Suratımdaki amının sularının tadına bakıyor, etli dudaklarını bana emdiriyordu, kalçalarından yukarı doğru çeke çeke çarşafını çıkardım, uzun siyah saçları iri dalgalar halinde serbest kalmıştı, saçlarını ilk kez görüyordum, çok güzeldi çok. Üzerinde sadece sütyeni kalmıştı, çarşafının altında yıllarca gizlediği bütün hazineleri artık benimdi, usulca sütyenin kopçasını açtım, gün yüzü görmemiş kadının güneş yüzü görmemiş memelerini emmeye başladım. Günahın karşı konulmaz lezzeti sarmıştı ikimizi de, kalçalarından kavrayıp kucağıma alırken bacaklarını belime doladı, amını sikime sürtüyordu. Sırtını mutfaktaki fayans duvara dayadım, ıslanmış amına sikimi hizalarken belime doladığı çoraplı bacaklarını gevşetip sikimi içine almaya başladı, dibine kadar inince yine kasılmaya başladı,
-“Iıhhh…”
diye inleyerek yüzünü boynuma gömdü. Of tanrım, amcığı daracıktı, sikimi sımsıkı sarıyordu ve ateş gibi yanıyordu, sanki yanan bir fırının içine girmişti erkeklik organım. Duvarla benim aramda sikilirken inleyip, dudaklarımı koparırcasına emiyordu, balık etli kadını kucağımda tutmaktan yorulmuştum, yavaşça bırakmaya başladım, kucağımdan inmemek için bana sıkıca sarılıp git gellerini hızlandırdı. Yine kasılıyor, yine orgazm oluyordu, ayakta onu tutacak takatim kalmamıştı, kucağımdan indi, testislerime Ela’nın suları bulaşmıştı, kendinden geçmiş, deli gibi sabırsız hareketlerle mutfak masasının üzerinde ne varsa kenara itip kendine yer açtı, sırt üstü masaya uzandı, bacaklarını benim için araladı.
-“Ela…”
dedim. Yarı kısılmış gözleriyle bana baktı.
-“İstiyor musun beni? Seni sikmemi istiyor musun canım?”
Cevap vermedi, başını masanın kenarına koyup gözlerini kapattı, iki eliyle iki ayak bileğinden tutup dizlerini pergel gibi açtı. Elbette sik beni demesini beklemiyordum, onun yapısına tersti bunu söylemek, argo sözcükler kullanarak sikilmek istediğini belirtmek ama kapalı gözleri, titreyen dudakları, araladığı bacakları bana istediğim yanıtı veriyordu.
-“Çok güzelsin Ela…”
diyerek yaklaştım, ayak ucundan başlayarak parmaklarımla okşayarak ilerledim, jartiyer file çoraplı bacaklarını, ıslak kasıklarını, kasları titreyen karnını, uçları parmak gibi kabarmış memelerini, boynunu okşadım tüy gibi, arada eğilip dudaklarımı da yardıma çağırıyor öpe okşaya ilerliyor, aldığı hazdan bütün vücudundaki ayva tüylerinin kabarmasını izliyordum. Memelerinden sonra boynunu, omuzlarını dolaştım, dudaklarını öptüm, gözlerini yine kocaman açmış ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu, neden hemen bacak arasına girip sikmiyordum ki… Bense öylece öperek okşayarak onun beklediği yere bacaklarının arasına değil, başının olduğu tarafa doğru yanaşmıştım, omuzlarından hafifçe çekerek kafasını geriye doğru masadan aşağı sarkıttım, amından akan zevk sularına bulanmış sikimi bu kez ağzına soktum, belimi ileri geri yaparak etli dudaklarını yavaş yavaş sikerken memelerini okşuyordum, elimi uzatıp amcığını okşamaya başladım, avucumun içini dolduruyordu, orta parmağımı küçük bir penis gibi amının içine sokmaya başladım. Parmağım ıslanmıştı suyundan, amına parmağımı sokup çıkardıkça avucumun içi de sertleşmiş klitorisine vurup duruyordu, en az benim kadar zevk alıyordu Ela… Ben etli dudaklarının arasında, ağzının içinde gidip geldikçe ne kadar zevk alıyorsam o da parmağımın hareketlerinden, klitorisine şaklatarak vurduğum darbelerden o derece zevk alıyor, her darbede boğuk iniltiler kopuyordu boğazından… Hele ağzının içindeki sikimi içeriden diliyle yalamaya başlaması bitirdi beni, boşalmaya çok yakındım, böylesi bir güzelliğin, seks tanrıçasının her yerini kirletmek, döllerime bulamak istiyordum.
Sonunda olan oldu, sikimi gırtlağına kadar bastırdım ve spermlerimi boğazından içeri boşaltmaya başladım, çekilmek istedi, saçlarından tutup bırakmadım, çaresizce döllerimi yutmak zorunda kaldı, boşalırken boğaz kaslarındaki yutkunma hareketlerini görebiliyordum, döllerimi yutuyordu bu güzel kadın, boşalmam bitince saçlarını bıraktım, geriye çekildim. Neye uğradığını şaşırmıştı, masadan doğrulup kalktı, kıçını masaya yaslayıp bana baktı, ince uzun parmaklarıyla dudaklarının kenarındaki sperm damlalarını aldı. Ben de mutfak bankosuna dayanmıştım, az önce boşalan sikimin ucundan bir iki damla sperm süzülüyor, damarları hala tıp tıp atıyordu. Ela kollarımda defalarca boşalmış, hayatında yaşamadığına inandığım bir şekilde sevişmenin zevkini almıştı, uzun siyah saçları iyice dağılmış, lüleler ve bukleler halinde inerek iri göğüslerini kapatıyordu, uzun boyu ile orantılı uzun bacaklarındaki jartiyer çorapları haricinde çırılçıplaktı, harika görünüyordu.
Ağzının kenarlarındaki dölleri elinin tersi ile silerken yorgun argın sandalyeye bıraktı kendini, içecek bir şeyler bulmak için buzdolabını açtım, iki bardak meyve suyu hazırladım, masaya getirip yanına oturdum. Yarım saat önce kara çarşafının içindeki çekingen, utangaç, ürkek Ela şimdi çırılçıplak, kafasını omuzuma koymuş, midesindeki döllerin üzerine meyve suyu içiyordu. Nefes nefese kalmış derin derin soluklanıyorduk, sevişmeye başladıktan sonra tek bir kelime konuşmamıştık. Meyve suyunu yarıya kadar içip masaya bıraktı, sonra elini sikime götürüp okşamaya başladı. Testislerimi avuçluyor sikimi sıvazlıyor, göğsümü öpüyordu, kalkıp kucağıma oturdu, hırsla öpüşmeye başladık. Yine, yeniden alev almıştık, bir elimle belinden diğer elimle memesini tutuyordum, memesindeki elimi tutup bacaklarının arasına götürdü, amcığını okşarken ben hızlandıkça Ela daha ihtiraslı öpüşüyordu. Kucaklayıp ayağa kalktım, rahatça sikeceğim bir yer arıyordum evin içinde, yatak odasına girmek istemiyordum, Hasan'ı hatırlayıp keyfimi kaçırmaya niyetim yoktu, salondaki çekyata götürdüm, üstüne çıkıp her yerimin bu eşsiz güzelliğe temas etmesini istiyordum.
Misyoner pozisyonundaydık. Bacaklarını aralamış, şehvetle içine girmemi istiyordu, ikimizin de istediği şey buydu aslında, tekrar sertleşip taş gibi olmuş sikimin başını ıslak amına dayadım, elimle tutup sikimi o ıslak dudakların arasında ıslattım, klitorisini sikimin kayganlaşan kafasıyla okşadım.
-“Ohhh…”
diye inledi kuruyan dudaklarını yalayarak. Kalçalarını yukarıya kaldırdı, bir an önce amcığına girmemi istiyordu, sikilmek istiyordu.
-“Oh, bebeğim benim, ateş gibi yanıyorsun, amcığın yanıyor sanki…”
diyerek dudaklarına yumulduğum anda sikimi de bir hamlede amına kökledim.
-“Ihhhh…”
diye inleyerek kollarıyla sımsıkı boynuma sarıldı, bacaklarını olabildiğince ayırıp sikimi vajinasında kaybetmeye çalıştı. Benim hafif kıllı kasıklarım onun kaymak gibi tertemiz kasıklarıyla birleşti, hırsla amında gidip gelmeye başladım. Hayatımızdaki ilk ve son seksimizmiş gibi hareket ediyor, çılgınca sevişiyorduk, içinden çıkıp Ela'yı ters çevirdim, arkadan amına girip çıkıyor, sularını sikimle götüne bulaştırıyor, aletim amındayken parmağımı götüne sokuyordum.
-“Ahhh…”
diye minik bir çığlıkla inledi. Hem zevk, hem korku, hem biraz acı vardı inlemesinde…
-“İlk kez mi?”
diye hırladım. Salakça bir soruydu benimki, minicik göt deliği pespembeydi, hiç ellenip koklanmamış bir bakirenin gül goncasından farksız göt deliğine ilk zevklerini tattırıyordum. Bana yanıt vermedi, başını iki yana sallayarak sadece inlemeye devam etti, aletimi amından çıkarıp ıslak göt deliğine yüklenmeye başladım, amından akan zevk suları öylesine çok ıslatmasına, ıslak parmaklarımla deliğini iyice kayganlaştırmama rağmen sikimi birden bastırınca canı yanmıştı, boğuk bir çığlık attı. Aldırmadım çığlığına, ilk kez götünden sikiliyordu, genişletmeye çalıştığım büzük kaslarının sızlaması normaldi. Pompalamaya devam ettim, durmak gelmiyordu içimden, aslında o da durmamı istese durdurabilirdi beni ama tam aksine durdurmadığı gibi ağzından dökülen acı ve zevk inlemeleri eşliğinde, kalçalarına götürdüğü elleriyle götünün yanaklarını ayırıp bana bakire götünü sunuyordu, götünden amına, amından götüne deliklerini değişe değişe sikiyordum. Zor oluyordu evet, geri zekalı Hasan'ın siki epey küçük olmalıydı, karısının amcığı genç bir bakireden farksız ve daracıktı, girip çıkmakta zorlanıyordum, hele götü ondan daha da dardı. Yine de iyi dayanıyordu, öğünmek için değil ama gerçekten kocasının sikinden büyük olmalıydı sikim. Daracık amı sikimi bilezik gibi sarıyor, her girip çıkışımda am dudakları da sikime sarılmış olarak içeri girip çıkıyordu.
-“Ahhh…”
diye inledi götüne son girdiğimde, başını yan çevirip çekyatın kumaşına yatırmış, dudaklarını ısırarak içinde gidip gelen aletimin verdiği zevke odaklanmıştı, sürekli inliyordu, üzerine eğilip başını koltuğa gömdüm, saçlarını elime dolayıp götünde daha hızlı gidip gelmeye başladım. Boşalmak üzereydim artık ve götünden çıkıp amına girdim, belinin ortasına bastırıp götünü iyice havaya kaldırdım, sikimin başı artık rahmine çarpıyor, salonun duvarlarında Ela'nın zevk inlemeleri ve kasıklarım kalçalarına vurdukça çıkan şaplama sesleri yankılanıyordu. Tüm ağırlığımı verip rahmini doldurmaya başladım, işim bitince o altımda yüz üstü uzandı, sikim inmeye başlamadan götüne sokup ben de üstüne uzandım, sikim küçülüp içinden çıkana kadar içinde hareket etmeye devam ettim. Yorgunluktan üzerine yığılıp kalmıştım, Ela’nın gözlerinden sessizce göz yaşları süzülüyordu, sevişmeye başladıktan sonra ilk defa konuşmaya başladı.
-“Saçımı bile kimseye göstermezken elin adamının orospusu oldum, en büyük günahı işledim. Çocuklar okuldan gelmek üzere, git artık ne olur...”
-“Sana bunu yapmak inan aklımın ucundan bile geçmezdi ama elimde değildi Ela. Çok güzelsin, çok alımlısın, senin cazibene dayanmak mümkün değil, sadece minik ayakların bile bir erkeği yoldan çıkarmaya yetiyor.”
-“Bunca yıl koruduğum iffetimi şeytan gibi kanıma girip kirlettin sen...”
-“Hangimiz şeytan, tartışılır bence…”
dedim yattığımız yerde uzun siyah saçlarını okşarken…
-“Sen, kara çarşafının altına giydiğin tanga külotla, bacaklarındaki file çorapla küçük bir dişi şeytansın aslında...”
Güldüm sonra,
-“İnkar etme, file çoraplı ayaklarını gösterip beni baştan çıkartan sensin, ben sadece sana hayran bir günahkarım…”
-“Onlar benim iç dünyam sadece, seni kışkırtmak değildi amacım, lanet olsun, beni de günahlarına ortak ettin. Şehevi dünya zevkine kurban ettin beni de…”
-“Böyle düşünmene üzüldüm Ela, bence karşılıklı oldu, ikimiz de zevk aldık yaşadığımız şeyden, bu kadar çabuk unutmuş olamazsın, az önce kollarımda zevkten ölüyordun, kucağıma çıkıp sikimin üzerinde oturup kalkarken kendinden geçiyordun aşkım. Çok iyi biliyorum kocanla hiç yaşamadığın zevkleri yaşadın benimle, Hasan sana asla bu zevkleri yaşatamaz bebeğim, güzel kadınım...”
diyerek son bir ümitle şansımı denemek istedim ama olmadı.
-“Ben onu düşünmüyorum bile, ben günaha girdiğim için kahroluyorum, Hasan beni bunca yıldır yaşadığım şehirde bile koruyamazken ona güvenip başka bir şehre gidemem, sen de defol git ve beni yalnız bırak, daha fazla konuşmak istemiyorum seninle…”
Bu şekilde kovulmak zoruma gidiyordu, üzerinden kalkıp kenarda duran kara çarşafının peçe kısmıyla aletimi temizledim, Ela yüzü koyun kapanmış hala ağlıyor, bana bakmıyordu bile, yerden aldığım külodunu burnuma götürdüm, derin bir nefesle ağına sinmiş amının zevk sularının kokusunu koklayıp cebime koydum, şehvetin pişmanlığını ilk defa bu kadar ağır bir şekilde hissederek evinden çıktım.
-“Iıhhh…”
diye inleyerek yüzünü boynuma gömdü. Of tanrım, amcığı daracıktı, sikimi sımsıkı sarıyordu ve ateş gibi yanıyordu, sanki yanan bir fırının içine girmişti erkeklik organım. Duvarla benim aramda sikilirken inleyip, dudaklarımı koparırcasına emiyordu, balık etli kadını kucağımda tutmaktan yorulmuştum, yavaşça bırakmaya başladım, kucağımdan inmemek için bana sıkıca sarılıp git gellerini hızlandırdı. Yine kasılıyor, yine orgazm oluyordu, ayakta onu tutacak takatim kalmamıştı, kucağımdan indi, testislerime Ela’nın suları bulaşmıştı, kendinden geçmiş, deli gibi sabırsız hareketlerle mutfak masasının üzerinde ne varsa kenara itip kendine yer açtı, sırt üstü masaya uzandı, bacaklarını benim için araladı.
-“Ela…”
dedim. Yarı kısılmış gözleriyle bana baktı.
-“İstiyor musun beni? Seni sikmemi istiyor musun canım?”
Cevap vermedi, başını masanın kenarına koyup gözlerini kapattı, iki eliyle iki ayak bileğinden tutup dizlerini pergel gibi açtı. Elbette sik beni demesini beklemiyordum, onun yapısına tersti bunu söylemek, argo sözcükler kullanarak sikilmek istediğini belirtmek ama kapalı gözleri, titreyen dudakları, araladığı bacakları bana istediğim yanıtı veriyordu.
-“Çok güzelsin Ela…”
diyerek yaklaştım, ayak ucundan başlayarak parmaklarımla okşayarak ilerledim, jartiyer file çoraplı bacaklarını, ıslak kasıklarını, kasları titreyen karnını, uçları parmak gibi kabarmış memelerini, boynunu okşadım tüy gibi, arada eğilip dudaklarımı da yardıma çağırıyor öpe okşaya ilerliyor, aldığı hazdan bütün vücudundaki ayva tüylerinin kabarmasını izliyordum. Memelerinden sonra boynunu, omuzlarını dolaştım, dudaklarını öptüm, gözlerini yine kocaman açmış ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu, neden hemen bacak arasına girip sikmiyordum ki… Bense öylece öperek okşayarak onun beklediği yere bacaklarının arasına değil, başının olduğu tarafa doğru yanaşmıştım, omuzlarından hafifçe çekerek kafasını geriye doğru masadan aşağı sarkıttım, amından akan zevk sularına bulanmış sikimi bu kez ağzına soktum, belimi ileri geri yaparak etli dudaklarını yavaş yavaş sikerken memelerini okşuyordum, elimi uzatıp amcığını okşamaya başladım, avucumun içini dolduruyordu, orta parmağımı küçük bir penis gibi amının içine sokmaya başladım. Parmağım ıslanmıştı suyundan, amına parmağımı sokup çıkardıkça avucumun içi de sertleşmiş klitorisine vurup duruyordu, en az benim kadar zevk alıyordu Ela… Ben etli dudaklarının arasında, ağzının içinde gidip geldikçe ne kadar zevk alıyorsam o da parmağımın hareketlerinden, klitorisine şaklatarak vurduğum darbelerden o derece zevk alıyor, her darbede boğuk iniltiler kopuyordu boğazından… Hele ağzının içindeki sikimi içeriden diliyle yalamaya başlaması bitirdi beni, boşalmaya çok yakındım, böylesi bir güzelliğin, seks tanrıçasının her yerini kirletmek, döllerime bulamak istiyordum.
Sonunda olan oldu, sikimi gırtlağına kadar bastırdım ve spermlerimi boğazından içeri boşaltmaya başladım, çekilmek istedi, saçlarından tutup bırakmadım, çaresizce döllerimi yutmak zorunda kaldı, boşalırken boğaz kaslarındaki yutkunma hareketlerini görebiliyordum, döllerimi yutuyordu bu güzel kadın, boşalmam bitince saçlarını bıraktım, geriye çekildim. Neye uğradığını şaşırmıştı, masadan doğrulup kalktı, kıçını masaya yaslayıp bana baktı, ince uzun parmaklarıyla dudaklarının kenarındaki sperm damlalarını aldı. Ben de mutfak bankosuna dayanmıştım, az önce boşalan sikimin ucundan bir iki damla sperm süzülüyor, damarları hala tıp tıp atıyordu. Ela kollarımda defalarca boşalmış, hayatında yaşamadığına inandığım bir şekilde sevişmenin zevkini almıştı, uzun siyah saçları iyice dağılmış, lüleler ve bukleler halinde inerek iri göğüslerini kapatıyordu, uzun boyu ile orantılı uzun bacaklarındaki jartiyer çorapları haricinde çırılçıplaktı, harika görünüyordu.
Ağzının kenarlarındaki dölleri elinin tersi ile silerken yorgun argın sandalyeye bıraktı kendini, içecek bir şeyler bulmak için buzdolabını açtım, iki bardak meyve suyu hazırladım, masaya getirip yanına oturdum. Yarım saat önce kara çarşafının içindeki çekingen, utangaç, ürkek Ela şimdi çırılçıplak, kafasını omuzuma koymuş, midesindeki döllerin üzerine meyve suyu içiyordu. Nefes nefese kalmış derin derin soluklanıyorduk, sevişmeye başladıktan sonra tek bir kelime konuşmamıştık. Meyve suyunu yarıya kadar içip masaya bıraktı, sonra elini sikime götürüp okşamaya başladı. Testislerimi avuçluyor sikimi sıvazlıyor, göğsümü öpüyordu, kalkıp kucağıma oturdu, hırsla öpüşmeye başladık. Yine, yeniden alev almıştık, bir elimle belinden diğer elimle memesini tutuyordum, memesindeki elimi tutup bacaklarının arasına götürdü, amcığını okşarken ben hızlandıkça Ela daha ihtiraslı öpüşüyordu. Kucaklayıp ayağa kalktım, rahatça sikeceğim bir yer arıyordum evin içinde, yatak odasına girmek istemiyordum, Hasan'ı hatırlayıp keyfimi kaçırmaya niyetim yoktu, salondaki çekyata götürdüm, üstüne çıkıp her yerimin bu eşsiz güzelliğe temas etmesini istiyordum.
Misyoner pozisyonundaydık. Bacaklarını aralamış, şehvetle içine girmemi istiyordu, ikimizin de istediği şey buydu aslında, tekrar sertleşip taş gibi olmuş sikimin başını ıslak amına dayadım, elimle tutup sikimi o ıslak dudakların arasında ıslattım, klitorisini sikimin kayganlaşan kafasıyla okşadım.
-“Ohhh…”
diye inledi kuruyan dudaklarını yalayarak. Kalçalarını yukarıya kaldırdı, bir an önce amcığına girmemi istiyordu, sikilmek istiyordu.
-“Oh, bebeğim benim, ateş gibi yanıyorsun, amcığın yanıyor sanki…”
diyerek dudaklarına yumulduğum anda sikimi de bir hamlede amına kökledim.
-“Ihhhh…”
diye inleyerek kollarıyla sımsıkı boynuma sarıldı, bacaklarını olabildiğince ayırıp sikimi vajinasında kaybetmeye çalıştı. Benim hafif kıllı kasıklarım onun kaymak gibi tertemiz kasıklarıyla birleşti, hırsla amında gidip gelmeye başladım. Hayatımızdaki ilk ve son seksimizmiş gibi hareket ediyor, çılgınca sevişiyorduk, içinden çıkıp Ela'yı ters çevirdim, arkadan amına girip çıkıyor, sularını sikimle götüne bulaştırıyor, aletim amındayken parmağımı götüne sokuyordum.
-“Ahhh…”
diye minik bir çığlıkla inledi. Hem zevk, hem korku, hem biraz acı vardı inlemesinde…
-“İlk kez mi?”
diye hırladım. Salakça bir soruydu benimki, minicik göt deliği pespembeydi, hiç ellenip koklanmamış bir bakirenin gül goncasından farksız göt deliğine ilk zevklerini tattırıyordum. Bana yanıt vermedi, başını iki yana sallayarak sadece inlemeye devam etti, aletimi amından çıkarıp ıslak göt deliğine yüklenmeye başladım, amından akan zevk suları öylesine çok ıslatmasına, ıslak parmaklarımla deliğini iyice kayganlaştırmama rağmen sikimi birden bastırınca canı yanmıştı, boğuk bir çığlık attı. Aldırmadım çığlığına, ilk kez götünden sikiliyordu, genişletmeye çalıştığım büzük kaslarının sızlaması normaldi. Pompalamaya devam ettim, durmak gelmiyordu içimden, aslında o da durmamı istese durdurabilirdi beni ama tam aksine durdurmadığı gibi ağzından dökülen acı ve zevk inlemeleri eşliğinde, kalçalarına götürdüğü elleriyle götünün yanaklarını ayırıp bana bakire götünü sunuyordu, götünden amına, amından götüne deliklerini değişe değişe sikiyordum. Zor oluyordu evet, geri zekalı Hasan'ın siki epey küçük olmalıydı, karısının amcığı genç bir bakireden farksız ve daracıktı, girip çıkmakta zorlanıyordum, hele götü ondan daha da dardı. Yine de iyi dayanıyordu, öğünmek için değil ama gerçekten kocasının sikinden büyük olmalıydı sikim. Daracık amı sikimi bilezik gibi sarıyor, her girip çıkışımda am dudakları da sikime sarılmış olarak içeri girip çıkıyordu.
-“Ahhh…”
diye inledi götüne son girdiğimde, başını yan çevirip çekyatın kumaşına yatırmış, dudaklarını ısırarak içinde gidip gelen aletimin verdiği zevke odaklanmıştı, sürekli inliyordu, üzerine eğilip başını koltuğa gömdüm, saçlarını elime dolayıp götünde daha hızlı gidip gelmeye başladım. Boşalmak üzereydim artık ve götünden çıkıp amına girdim, belinin ortasına bastırıp götünü iyice havaya kaldırdım, sikimin başı artık rahmine çarpıyor, salonun duvarlarında Ela'nın zevk inlemeleri ve kasıklarım kalçalarına vurdukça çıkan şaplama sesleri yankılanıyordu. Tüm ağırlığımı verip rahmini doldurmaya başladım, işim bitince o altımda yüz üstü uzandı, sikim inmeye başlamadan götüne sokup ben de üstüne uzandım, sikim küçülüp içinden çıkana kadar içinde hareket etmeye devam ettim. Yorgunluktan üzerine yığılıp kalmıştım, Ela’nın gözlerinden sessizce göz yaşları süzülüyordu, sevişmeye başladıktan sonra ilk defa konuşmaya başladı.
-“Saçımı bile kimseye göstermezken elin adamının orospusu oldum, en büyük günahı işledim. Çocuklar okuldan gelmek üzere, git artık ne olur...”
-“Sana bunu yapmak inan aklımın ucundan bile geçmezdi ama elimde değildi Ela. Çok güzelsin, çok alımlısın, senin cazibene dayanmak mümkün değil, sadece minik ayakların bile bir erkeği yoldan çıkarmaya yetiyor.”
-“Bunca yıl koruduğum iffetimi şeytan gibi kanıma girip kirlettin sen...”
-“Hangimiz şeytan, tartışılır bence…”
dedim yattığımız yerde uzun siyah saçlarını okşarken…
-“Sen, kara çarşafının altına giydiğin tanga külotla, bacaklarındaki file çorapla küçük bir dişi şeytansın aslında...”
Güldüm sonra,
-“İnkar etme, file çoraplı ayaklarını gösterip beni baştan çıkartan sensin, ben sadece sana hayran bir günahkarım…”
-“Onlar benim iç dünyam sadece, seni kışkırtmak değildi amacım, lanet olsun, beni de günahlarına ortak ettin. Şehevi dünya zevkine kurban ettin beni de…”
-“Böyle düşünmene üzüldüm Ela, bence karşılıklı oldu, ikimiz de zevk aldık yaşadığımız şeyden, bu kadar çabuk unutmuş olamazsın, az önce kollarımda zevkten ölüyordun, kucağıma çıkıp sikimin üzerinde oturup kalkarken kendinden geçiyordun aşkım. Çok iyi biliyorum kocanla hiç yaşamadığın zevkleri yaşadın benimle, Hasan sana asla bu zevkleri yaşatamaz bebeğim, güzel kadınım...”
diyerek son bir ümitle şansımı denemek istedim ama olmadı.
-“Ben onu düşünmüyorum bile, ben günaha girdiğim için kahroluyorum, Hasan beni bunca yıldır yaşadığım şehirde bile koruyamazken ona güvenip başka bir şehre gidemem, sen de defol git ve beni yalnız bırak, daha fazla konuşmak istemiyorum seninle…”
Bu şekilde kovulmak zoruma gidiyordu, üzerinden kalkıp kenarda duran kara çarşafının peçe kısmıyla aletimi temizledim, Ela yüzü koyun kapanmış hala ağlıyor, bana bakmıyordu bile, yerden aldığım külodunu burnuma götürdüm, derin bir nefesle ağına sinmiş amının zevk sularının kokusunu koklayıp cebime koydum, şehvetin pişmanlığını ilk defa bu kadar ağır bir şekilde hissederek evinden çıktım.
1 year ago