Zeynep'in Planları - 1 (Alıntı)

Geçen sene yıllardır süren çabanın karşılığını almış ve üniversite sınavında Boğaziçi’ni kazanmayı başarmıştım. Pandemi yüzünden bir yılını evde geçirdiğim okuluma kavuşmayı iple çekerken planladığım bir başka anında yaklaşıyor olması heyecanımı artırıyordu. Hayatımda her şeyi planlı yapmamın ve çalışmanın ödülünü önce iyi bir lise sonrasında iyi bir üniversite kazanarak almıştım. 20. yaş günüm yaklaşıyordu ve bir yıldır planladığım gibi kadınlığa adım atacağım gün içinde hazırdım. Lisede basit bir iki flörtüm olmuştu, derslerim ve okul dışı aktivitelerimi aksatmaması için kendimi çok kaptırmadığım ilişkilerdi ama ne lisede nede ailemin yanında geçen üniversitenin ilk yılımdaki ilişkilerim basit ergen sevişmelerini geçmemişti, arada evde kimse olmadığı zaman yaptığım mastürbasyonları seksten saymayalım.

Üniversitede cinsellik ile artık bir sınır olmadan tanışmayı bekliyordum. Benim istediğim o anın çevremdeki arkadaşlarım gibi sıradan değil gerçekten özel olması idi. Bir erkek ile ilk defa birlikte olan yakın arkadaşlarım ya acıdan yada erkek arkadaşlarının aceleciliğinden şikayetçiydi, yada hiç planlamadıkları bir günde alkol sonrası yaşanan hatırlanamayan sevişmeler, bir diğer şikayetleri pis bekar evlerinde iki arada bir derede yapılmaya çalışılan sevişmelerin tatsız tuzsuz olması idi. Bana göre değildi böyle plansızlıklar, hayatımın bu özel anınıda şansa bırakmamaya çoktan karar verip eylem planımı hazırlamıştım bile. Planımda attığım ilk adımda sınav ve pandemi döneminde aldığım kilolara veda olmuştu.

Derslerin online olduğu süre boyunca hep bilgisayar başında olmama ailemde bir şey diyemediği için araştırmalarımı yaptım. İnternet forumları, itiraf siteleri, yurt içi veya yurt dışından bekarete veda edilen gerçek anılar, sonuç olarak bir erkeği içime almak gibi hayatımda ilk defa yaşayacağım bir duyguya adım atacağım o günün unutulmaz olması için ya iyi bir paraya jigolo bulmalıydım yada tecrübeli bir erkek, üçüncü seçenek ise aşık olduğum bir erkek ile olmak. Kalan sürede birine aşık olmak mucize olacağından bunu gündeme bile almadım, ilk seçenekte güvenli vede etik olmayacağına göre ikincisine yöneldim. İnternette okuduğum veya forumlarda temas kurduğum kocasını aldatan, ayrılmış veya birden fazla erkek ile beraber olan kadınların ortak kanaati evli otuzunu geçmiş bir erkeğin en iyi yatak partneri olacağı idi. Evli olduğu için siz istediğiniz zaman ilişki biter, peşinize takılmaz ve düzenli cinsel hayat erken boşalma riskinide azaltır, cinsel olarak da gücünün yerinde olduğu yaşlarda olmaları bir diğer artı. Yirmili yaşlardakiler gibide aceleci değillerdir, yani kısa sürede bu konuda tez yazacak aşamaya gelmiştim, tek sorun böyle bir erkeğe nasıl ulaşacağımdı, onuda yine internet sayesinde çözdüm. Tinder, Okcupid gibi buluşma siteleri, sahte bir profil ile girmeme rağmen onlarca abazanın mesaj bombardımanına uğradım. En azından bilgisayarıma gelen onlarca sik fotoğrafından bu konudaki bilgimde arttı diye güldüm, her boyda, şekilde sikin yeni çekilmiş fotolarını görmüş oldum, kısa sürede bu sitelerde de tecrübe kazandım. İdeal tercih aralığı yapmayı, kötüleri elemeyi, hedef kitleme yönelmeyi öğrendim. Tanışma sitesinden uzun uzun yazışmalardan sonra aday sayısını üçe kadar indirdim. Önemli ve işimi kolaylaştıran bir eleme kriteride boy oldu. Ben ortalama üstünde 1.75 boya sahip olunca adayların bir çoğuda boydan elenmiş oldu. Kalan üç adaya güvenim iyice arttı.

Basit foto paylaşmaları her gün yazışmaya sonra görüntülü konuşarak nerede ise birbirimizi yakın dost kadar tanımaya dönüştü, en sonunda bir akşam birbirinden habersiz olan üçünede ayrı ayrı niyetimi açıkladığımda hemen yapalım istediğin para ne kadar gibi cevaplar veren bir taneside anında elendi ve engellendi, kalan iki aday ise tam tersine eminmisin modunda idi. Son aşama öncesindeki adıma geçtim ve Ankara’nın en kalabalık kafelerinden birinde ikisi ile birer saat ara ile buluştum ve kararımı verdim beni devamlı güldüren Oktay ile olacaktım, aslında buluşana kadar adayım biraz daha genç olan diğeri idi, seçtiğim Oktay yaşça daha büyük idi. 34 yaşına girmek üzere ancak daha uzun boylu ve yapılı olmasıda cezbetmişti. Kafede oturduğumuz yaklaşık iki saat boyunca da beni durmaksızın güldürmüş, diğeri gibi yatakta ne kadar güçlü olduğu, şu an kaç tane sevgilisi olduğu gibi konulara hiç girmemişti. Aileden kalma, biri İstanbul’da üç kafe sahibi, yakışıklı sayılacak bir çekiciliği ve şıklığı olan, tavırları iri fiziği ile çelişen oldukça nazik sekiz yıllık evli bir adam. Eşi babasının ortağının kızı imiş,

-sevgisiz son dört yılda kağıt üstünde devam eden bir iş evliliği

dedi. Buluşmaya daha önceki konuşmalarımızda konusu geçen bir filmin orjinal posterini hediye olarak getirmişti. Ne hoş bir jest ve bir artı puan, ben telefonumu vermedende numaramı almak için ısrarcı olmadı. Whatsapa hemen o gece taşınan konuşmalarımız ile nerede nasıl buluşabileceğimizi tartışmaya başlamıştık. Yaş günü haftamda İstanbul’a gelmesinde karar kıldık.

Okul kaydı için İstanbul’da işlerimi halledip okulun yurduna yerleştiğim gün annem ve babam ile akşam yemeğe çıkarak üç gün önceden 20. yaşımı ailece kutlamış olduk. Gece Oktay aradı, çarşamba öğleden sonra beni okuldan alabileceğini söyledi. Çarşamba günü okulun önünde arabasını beklerken yüreğim deli gibi çarpıyor, bulaşacağım adamın gizlediği bir kötü özelliği olup olmadığını düşünüyordum. İnternet araştırmamı iyi yapmıştım, gerçekten büyük kafeler sahibi, evi, adresi, ailesi belli, instagram profilinde sadece iş arkadaşları ile olan fotoları, karısı ile tek bir paylaşımı bile yok. Arabasına biner binmezde şakaları ile gerginliğimi azaltmıştı. Önce İstinye Park’ta şık bir lokantaya gittik, birer kadeh şarap sonrası aldığı hediye spor ayakkabıyı verdi. Hayatımda içtiğim en güzel şaraptan bir kadeh daha içtiğim yemek sonrası bir numara büyüğü ile değiştirmek için AVM’yi güle eğlene gezdik. Mağazalardan birinden çıkarken tuttuğu elimi bir daha bırakmadı. Bir insan nasıl hep bu kadar sakin ve nazik olabilir, yürüyen merdivenden çıkarken önündeydim, iri elleri ile belime sarıldı, kulağıma eğilerek,

-sana bir hediye daha aldım onuda bu gece vereceğim

dedi. Israr ettim söylemedi, otoparka indiğimizde ise beni kendine yavaşça çekti ve dudaklarımız birleşti. Liseden sonra ilk defa bir erkeğin dudaklarını öpüyordum, dolgun ve kalındı dudakları. Gözlerime baktı,

-kararlımısın küçük hanımefendi
-evet son kararım.
-Sen ekranda daha kiloluydun sanki kilomu verdin

diye güldü belimi okşadı,

-kalçaların ufalmış sanki.

Gülüştük, evet haklıydı sıkı diyetim kalan bir iki kiloyuda atmıştı. Kısa süre içinde yakınlardaki beş yıldızlı bir otelin otoparkındaydık. Arabada tedirginliğimi hissetmiş olacakki bara çıkalım hafta içi kimse olmaz akşam manzarasını seveceksin diye beni arabadan indirdi. Bir kadeh şaraptan sert bir kokteyl içmek iyice rahatlatmıştı beni, barın uzak köşesindeki bir masada yan yana oturuyorduk diğer köşedede bir kaç Arap turist vardı. Tek eli ile arkadan belime sarılmış, diğer eli ile saçlarımı geri atıp kulağıma eğildi, hafifçe boynumu öpmesi küçük bir kıvılcım çaktırdı boynumda. Başımı çevirince dudaklarımız tekrar birleşti, aynı anda bir eli bacağımı okşayınca sanki kalp çarpıntısı geçirdim. Eli bacağımdan ayrılmadan okşamaya devam etti.

-Ne kadar masum kokuyor tenin, göğüs uçların belli oldu bile.

Utandım evet giydiğim penyeden belli olmuşlardı saklaması güç göğüslerimin uçları. Ayağımdaki ince keten pantolon üzerinden bacak arama ulaşan el yüzünden bacak aramdada yangın başlamıştı. Hava iyice kararmıştı, etrafa bakıp elimi tuttu ve kendi önüne koydurdu. Pantolonun önünde kabarık duran taşlaşmış aleti üzerine bastırdı elimi, mümkünmü bu kadar sert olması. Yine boynumu öperek fısıldadı.

-Sana her şeyi öğreteceğim bu gece sakin sakin benim olacaksın tamammı?

Kafamı evet diye salladım sadece. Zaten aylardır bunu planlıyordum, tekrar sakince dudaklarımı keşfetti.

-Yarın sabah ise tam bir kadın olduğunda gerçek sikilme neymiş göreceksin, o zaman acımayacağım sana

diye güldü. Sadece kalbimin hızlanan atışlarını duyuyordum. Kalkalım demesi ile tuttuğum elinden sürüklenerek asansöre bindik, biner binmezde dudaklarımız birleşti tekrar, elleri ise ilk defa kalçalarımı sıktı. Odaya kadar birbirimizden zor ayrılarak yürüdük. Bu kadar lüks iki bölümlü bir oda ve bu kadar büyük bir yatak görmemiştim şimdiye kadar. El ele yatağın kenarına kadar yürüdük,

-bana izin ver

diyerek banyoya gitti. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde beklerken en azından ayakkabılarımı çoraplarımı çıkardım, oda ayağında otel terliği ile çıktı banyodan.

-Ah çok güzel, çok masum gözüküyorsun

diyerek yanıma gelip öptü. Tazelenmiş yoğun parfüm kokusunu içime çektim.

-Şimdi seni yavaş yavaş soyacağım
dedi dudaklarımı hafif hafif öperken. Beynim kalbimin saatlerce koşmuşum gibi çarpması nedeniyle uyuşmuştu, penyemi kenarlarından tutup başımdan çıkardı.

-Ne güzel ne taze tenin

derken eli omzumda kollarımın üzerinde gezdi, dağılan uzun kahverengi saçlarımı düzeltti.

-Göğüslerin hayalimdekinden büyük çok güzel, severim büyük göğüslü kadınları.

Ellerimi gömleğinin üstüne getirince isteğini anladım, titreyen ellerim ile düğmelerini açtım. Az kıllı geniş gövdesi, spor yaptığı belli göğüsleri ve hafif bir göbek karşıma çıktı. Tekrar dudaklarımız birleşti.

-Ağzını arala biraz

diye fısıldayınca ağzımı açtım, dudaklarımı kaptı dudakları önce üst sonra alt dudağım. Böyle öpüşmek ne güzelmiş, boş durmayan büyük elleri keten pantolonum üstünden kalçalarımı dolaştı, pantolonun belini tutan ip kemeri ve düğmeleri kolaylık ile açtı, kalçalarımdan kurtarıncada pantolon bileklerime düştü. Dudaklarım üzerinde dili gezerken ellerimi pantolon kemerinin üstüne getirdi, zorlanarak kemerinden kurtuldum, fermuarını indirdim, onunda yardımı ile pantolonundan kurtulduk, elim önündeki sertliğe tekrar değdi. Şimdi ikimizde iç çamaşırlarımız ileydik, sakince elimden tuttu yatağın kenarına oturttu, dudaklarımız birleşincede ağırlığını vererek kolayca yatağa doğru devrilmemizi sağladı. Sıcak sonbahar günü odadaki klimadan çok heyecandan olsa gerek üşümeye başladım elleri omzumu okşarken.

-Üşüyorum

deyince kalktı klimayı kapattı geldi, üzerimize pikeyi çekti. Bu daha güvenli hissettirdi, yine sarılıp öpüşmeye başladık. Sütyenimin askılarını omuzlarımı öperek indirdi, dudakları boynumdan omzuma inerken,

-kendini rahat bırak. Hoşlandığın zaman erkeğe bunu belli et, hoşlanmadığın zamanda.

Sutyenimin kopçasındanda kolayca kurtuldu, omzumdan göğüslerime eli ve dudakları beraber indi.

-Ne kadar diri ve büyük

diye fısıldadı.

-Sütyene ihtiyaçları yok bunların.

Göğüs ucuma ilk defa bir dudak sonra dil değdi, ağzımdan derin bir nefes çıktı. Göğüs uçlarım mastürbasyon yaparken oynadığım zamanlar gibi şişmiş durumda ama uçlarının emilmesi, aynı anda yandan avuçlanması çok daha etkili bir haz, kendi kendime bızırımı okşadığım günlerdeki duygular şimdi göğüs uçlarımda. Dudakları ile şişmiş uçlarını emerken nefes alışlarım iyice düzensizleşti, kalp atışlarım hiç azalmadı arttı sanki. Yine dudaklarımda.

-Sakin ol ufaklık sakin ol.

Sakin sakin öptü yine arada ufak yönlendirmeler ile. Dili dilime değdi, eli okşadığı göğüs uçlarımdan ayrıldı, kalçama çamaşırımın içine girdi, hafif hafif sıkarak dolaştı. Kıçımdada ilk defa bir erkek eli, sıcak eli sert parmakları bastırarak dolaştı. Yan yana daha yakın yatıyorduk, önündeki sertlik bacaklarıma değmeye sürtmeye başlamıştı, çamaşırımda yavaş yavaş aşağılara doğru kaydı. Gözlerime baktı, hafifçe eğilip çamaşırını çıkardı. Aşağıya merak ettiğim yere bakamadım.

-Hiç yarak ellemedin değilmi ufaklık?

Cevabımı vermeden elimi sikinin üstüne getirdi, kendi elide önden amımın üstünde dolaşıyordu. Çok sıcak, hem elimdeki siki, hemde kadınlığımın çevresi. Sikin derisi yumuşak ama gövdesi kemikleşmiş gibi sert.

-Sıkma hafifçe okşa

demesi ile elimi gevşettim, elim yukarı doğru çıkınca derisiz kısmınada değdi. Elim internetten defalarca seyrettiğim için ne olduğunu bildiğim bombeyi geçti, baş kısmını kavradı.

-Nasılda ıslanmış hemen amcığın

diye kulağıma fısıldadı. Böyle deyince aşağıya doğru baktım, daha çok elimdeki sike, elim çevresini zor sarıyordu, uzun kalın. Sik**e sahibine benziyor, açık renk tenli ama başı koyu renk.

-Canım yanmasın

dedim safça, güldü tekrar öpüp üzerime çıktı ilk defa.

-Korkma ortalamanın iki üç santim üstü sadece, sende ufak tefek bir kız değilsin çok rahat olacak. Bilimsel araştırmalarıma göre 17 santim civarı yani. Şimdi amcığınıda senide iyice rahatlatacağım sonra yağ gibi kayacak amına.

Defalarca söylediği amcık, yarak kelimeleri kafamda uçuşuyordu.
Published by afuygun
1 year ago
Comments
Please or to post comments