Hayatın izinde 34

Sabah teyzemin bağırışları eşliğinde Ezgi’nin yatağında çırılçıplak bir vaziyette uyanmıştım, neymiş efendim kızı geliyormuş. Evet, İrem gittiğinden bu yana yaklaşık iki yıl geçti ve ona verdiğim süre doldu, peki bu iki yılda neler oldu? Elbette bol bol sex… Şaka şaka, en baştan başlamak gerekirse o çok istediğimiz ajansı açtık ve çeşitli etkinliklerle tanınır hale getirdik, bu konuda gerçekten her ne kadar onu sadece 1 kere sikebilmiş olsam da Buse’nin o sexi vücudu bizim için bir lütuftu. Ajansın gelirlerinin bir kısmı vâkıfa yani Ezgi’ye aktarılıyordu, bu yüzden o da çok mutluydu zira aldığı bu parayı çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve vakfı büyütmüştü. Ezgi demişken ilişkimiz artık pik noktasına gelmişti, aramızda sadece resmi nikâh yoktu ve aslında bu durum beni rahatsız ediyordu çünkü ilişkimizi açıklayamıyorduk. Kamuoyu denen zıkkım resmi nikâhı olmadan birlikte yaşayan çiftleri ne hale sokar bilirsiniz, hele ki bu çift ülkenin en zenginlerindense. Welcome to Turkey/Türkiye…

Kardeşlerden devam edelim, Esma abla tabii ki ajansla yetinmedi, neredeyse her alana sarktı neticede sağlam dayanakları vardı, ben ve Aylin, evet Aylin ile olan ilişkisi kelimenin tam anlamıyla efendi, çalışan ilişkisine dönmüştü. İlişkilerine zaman zaman katıldığım için biliyorum Aylin resmen Esma ablaya tapıyordu, Esma abla yeni yollar keşfetmiş ve partnerini değişik hallere sokabilen bir insana dönmüştü, çılgın bir çiftlerdi, bir örnek vermek gerekirse YK toplantısına Aylin rahatsız olduğu için katılamayacağını bildirmişti ancak oradaydı ve masanın altında Esma ablanın amını yalıyordu, bu ilişkilerde zaman zaman Buse’de oluyordu ama çok fazla değil, hanımefendi artık ünlüydü o yüzden fazla göz önüne çıkmak istemiyordu. Babası yani Ali ise beni yaraladığı için girdiği cezaevinde bir olaya karışmış ve çıkan bir arbedede ölmüş, teyzem her ne kadar belli etmese de üzülmüştü.

Teyzeme gelirsek, aslında teyzem bu iki yılda kendini bir hayli toplamıştı, nasıl yani derseniz, Aliden sonra bir de İrem gidince psikolojik olarak iyice dağıtmıştı kendini, doktorların ve de bizlerin bilhassa benim desteğimle (haftada 3 gün sikmemle) kendine iyice gelmiş, kadınlığını yaşıyordu. Selvi Hanım tam olarak Aydın’a yerleşmiş, bu sürede de sadece bir kere günübirlik gelmiş ve gitmişti, Mert beyden ise aslında pek bir haber yoktu sadece banka hesaplarında ki hareketlerden yaşadığını biliyordum, o da yetiyordu zaten. Bana gelecek olursak öncelikle üniversiteden mezun oldum, askerliğimi de yaptım, işimde var gücümde, artık hedefim belliydi ama aşmam gerekenler vardı biri de bu gündü.

Yataktan kalkar kalkmaz hazırlanıp kendimi havalimanına attım, İrem’in uçağı inmişti, sadece gelmesini bekliyordum, kapıdan inanılmaz güzel, açık kahverengi saçlara sahip bir kadın çıktı, üstünde beyaz bir crop ve altında siyah bir tayt vardı, nedense bir sıkıntısı mı var diye düşündüm çünkü hafif kızarmış ve gergin gibi duruyordu, benimle göz göze gelir gelmez aniden üstüme doğru koştu ve

-abim

diyerek sarıldı. O an fark ettim, bu afet benim tarla faremmiş, bi anlık şaşkınlıktan sonra sarılıp, selamlayıp eşyalarını da alıp araca ve ardından son sürat eve geçtik, eve geldiğimizde bizi Ezgi karşıladı,

-bu hanımefendi kim, İrem nerede?

diye sorarak hepimizi güldürdü ve yanımdakinin İrem olduğunu anlayınca büyük bir şaşkınlıkla sarıldı. Neden hepiniz bu kadar şaşırdınız diye sorarsanız bir kere boyu uzamış, göğüsleri büyümüş, kalçaları çıkıklaşmış, inanılmaz sexi bir kadına dönüşmüş, sportif bir vücuda sahipti, gittiğinden çok farklıydı ve bir diğer detayda saçlarıydı, kahverengi saçlarının rengi açılmış ve bu yüzüyle inanılmaz bir ahenk yakalamıştı, annesi bile zor tanıdı…

Akşam olmuş, sofrada yemek sonrası muhabbet dönüyordu, evdeki hasbihal hali devam ederken bi ara yanlarından ayrılarak mutfağa geçtim, geri döndüğümde konuşuyorlardı, kapıdan dinlemeye karar verdim; Esma abla,

-Hazır abin gitmişken sorayım, var mı birileri?
-Yok abla, kim olacak
-Hadi hadi yeme bizi vardır birileri

Ezgi araya girerek,

-Böyle diyorsa kesin vardır zaten, oldu mu kız bir şeyler?
-Yok… Yani sevgili olarak kimse yok ama
-ama?
-yabancı ellerde bir şeyler olabiliyor tabii

Lan benim tatlı ve güzel yeğenim oralarda ne yaşamıştı, kafayı yemek üzereyim, teyzem atıldı,

-Ne gibi şeyler kızım!

Ezgi teyzeme,

-Nurdan abla kızmak yok, anlatsana ne gibi şeyler?
-Hangisini?

Burada bir kahkaha kopmuştu, bende ise sinir telleri!

-Tamam, aslında ilk küçük durum doğum günümde oldu. 18 e girince şirket bana bir doğum günü partisi düzenledi, herkes vardı, ilk defa da içki içince biraz dağıttım, Aurélie çok kudurmadan beni odaya çıkardı, işte odada onunla birazcık oynaşmış olabiliriz… Şaşırmadınız?
-Onun lezbiyen olduğunu biliyoruz çünkü, abinde seni onunla gönderirken bu yüzden bir hayli tereddütlüydü, çok ileri gittiniz mi?
-Hayır sadece ilk öpücüğümü çaldı ve birazcık elleştik hepsi o. Onun dışında bir de şirketten bi oğlan vardı, onunla birazcık oynaşma oldu aramızda çok ileri gidemedik.
-Neden?
-Eee, madde kullanırken yakalanınca kovuldu o yüzden. Son olarak ta bu gün, uçaktan indim valizlerin gelmesini beklerken bir tuvalete gideyim dedim, elimi yıkarken biri geldi, aniden beni duvara yapıştırıp öpmeye başladı, korktum başta ama ne yalan söyleyeyim zevk aldım, o yüzden saldım biraz ama işin komik yanı o kişi kadın kılığına girmiş bir erkekmiş, elimi aşağı atınca çarpan şeyden anladım, sonrasında takırtı olunca korkup kaçtı, bende oradan ayrılıp abimle buluştum ve geldim, hepsi bu kadar.

Ezgi’nin sorularından sonra teyzem sinirle,

-Bir dakika, sapığın biri tuvalette seni taciz etti ve sen bundan zevk aldın?
-Şey… Sanırım libidom biraz yüksek
-Bunu sormam lazım, sen hala kızsın değil mi?
-Tabii ki anne! O kadar ileri gitmedim kimseyle, henüz…

İçeride espriler ile konuşmalar sürerken ben duyduklarımın şaşkınlığıyla donakalmıştım. Öncelikle o sapığı bulmam lazımdı ardından ise Aurélie’ye hesap sormam, galiba artık kabul etmek istemesem de İrem büyümüştü, gerçi onun yaşındayken yaptıklarımı düşününce, o kadar da şaşırmamam lazım. Neyse çok uzatmadan içeri geçtim ve duyduklarımı belli etmeden onlarla sohbete katıldım, güzel bir akşamın sonunda herkes odasına çekilmişti, bende Ezgi’nin yanına geçtim, yatakta sırnaşırken konuşmaya başladık;

-Eee, ne diyorsun yeğeninin yaşadıklarına
-Ne yaşamış ki?
-Hadi oradan, kapıdan dinlediğini fark ettim!
-Gözlerin her yerde beni buluyor değil mi? Hoşlanmadım! O sapığı aratıyorum, bulursam sikini kesecem! Aurelie meselesini konuşmuyorum bile!
-Harbiden kızmışsın sen.
-Evetttt!
-Kızma bunlar olacak şeyler, hem şimdi düşünmemiz, hayır yapmamız gerekenler yok mu sence?

Diyerek gözlerini gözlerimden bir an bile ayırmadan yavaşça kayarak aşağı indi ve altımdaki pijamayı ve baksırı yavaşça sıyırarak sönük haldeki sikimi dışarı çıkarttı. Ezgi bu iki yılda sex konusunda kendini çok geliştirmişti, sikimi ağzına alarak yavaşça vakumlayarak emmeye başladı, sikim sertleştikçe git gide zorlanıyordu, sikimden kafasını kaldırıp üstündekini çıkarttı ve kenara attı, güzel göğüsleri ile karşımdaydı, düzenli emmeme rağmen en ufak bir sarkma ve uçlarında en ufak bir kararma bile yoktu, hala çok temizlerdi. Yalamamın karşılığını ver dermişçesine memesini ağzıma dayadı, dişleyerek ama canını acıtmadan emmeye başladım, ellerim boşta durmuyor kalçalarını, bacaklarını ve göt deliğini bol bol yokluyordum. Yatağa devirmeyi denedim ama karşı koydu, belli ki üstünlük onda olsun istiyordu, kendini geri çekerek alttan sikimi tuttu ve kafasını amına yerleştirip sonuna kadar içine aldı. Üstümde yavaş yavaş zıplıyor ve açıkçası kimse yokmuş gibi inliyordu, ikimizde kapının açılma sesiyle irkilerek yatağın içine kaçtık ki gerek yokmuş çünkü gelen Esma ablaydı.

-Alıştınız tabii, İrem’in geldiğini unuttunuz, sesiniz çok geliyor azıcık sakin!
-Duyulduk mu ki?
-Yok o kadar değil, benim odam yanınızda ondandır, üçüncüyü alır mısınız?

Esma abla bunu söylediği gibi üzerindekileri çıkartıp koşarak yatağa atladı ve hemen Ezgi’yle öpmeye başladı, o esnada arkadan yanaşarak sikimi Ezgi’nin içine geri soktum ve inlemeler eşliğinde sikmeye başladım. Ellerimi boş tutmayı sevmediğim için elimin biri Esma ablanın amının içinde diğeri de Ezgi’nin götünde geziyordu, pozisyondan yorulunca sırt üstü uzandım, o esnada Esma abla

-sıra bende

diyerek sikimi içine aldı ve üstümde zıplamaya başladı, Ezgi ise gelip üstüme oturdu, bana amını yalatıyordu, ne kadar oldu bilmem Ezgi üstümde boşalmaya başladığı için hareket edemiyordum, boşalacağımı hissettim ancak Esma abla durmadan zıplamaya devam ediyordu, dayanamadım ve içine boşaldım. Ezgi düzenli korunuyordu ancak Esma abla ise genellikle kadınlarla ilişkiye girdiği için pek fazla korunmuyordu,

-önemli değil, güvenli zamanlarım, yarın ilaçta alırım

dedi ve pek fazla umursamadı ve yatakta üçümüz uyuyakaldık.
Published by afuygun
1 year ago
Comments
Please or to post comments