Gizli Hayatlar - Özel ders 1 (Alıntı)

Merhabalar. Adım Ali, şu an 30 yaşındayım, büyük bir Finans kurumunda çalışıyorum, anlatacağım olay ise üniversite yıllarında başımdan geçti. Aslen Erzurum'luyum, üniversiteyi İstanbul'a kazanınca hayatımda ilk kez bu şehire geldim, yaşadığım şaşkınlığı tahmin edebilirsiniz. İlk başlarda yurtta kalmıştım, daha sonraları kendime ufak bir daire tuttum ama 30 m2 falan, anca bana yetiyordu. İyi bir üniversitede okumanın avantajıyla geçinebilmek için özel ders vermeye başlamış, 3. sınıfa geldiğim zaman iyi para kazanmaya başlamıştım, eve para bile gönderiyordum. Neyse çok uzatmıyım, o sıralarda bir gün dersten çıktığımda telefonumda cevapsız bir arama gördüm, aynı numara mesajda atmış, özel ders için bilgi almak istediğini yazmıştı. Okul çıkışı aradığımda sert tonlu sesi olan bir kadın açtı telefonu, isminin Banu olduğunu, telefonumu ders verdiğim bir çocuğun annesinden aldığını söyledi, evleri okulumuza yakındı, akşam 7'den sonra evlerinde buluşabileceğimizi, eşininde o ara geldiğini söyledi, tamam diyip vakit doldurmak için kütüphaneye gittim. Evime gidersem vaktinde yetişme şansım zordu, riske atmak istemedim, okuluma yakın öğrenciler her zaman işime gelirdi.

Saat 7 gibi söylenilen adrese gittim, o ara aklıma öğrenciyle alakalı bir şey sormadığım geldi, okul telaşı sormayı unutmuştum. Şansa diyip kapıyı çaldım, kapıyı adının Koray olduğunu öğrendiğim eşi açtı, adam direkt zenginim ben diye bağırıyordu, giyim kuşam tam zengin bebesiydi, o sırada Banu hanımda geldi. Gördüğüm anda gerçekten çarpıldım, 34-35 yaşlarında sarışın, manken gibi fiziği olan bir kadındı, evde olmamıza rağmen siyah bir elbise giymişti, abartıya kaçmadan dekolte ve mini bir elbiseydi, hakikaten armudun iyisini ayılar yiyordu, kocası kadının iki katıydı resmen, bu güne kadar gittiğim evler arasında en zengin ailenin bunlar olduğu kesindi. Salonda oturacak yer gösterdikleri zaman Banu hanım sormadan kahve getirdi, dominant bir kadındı, o sırada çocukları geldi. 10 yaşlarında Emre adında haşarı bir erkek çocuğuydu, şaşırmıştım, genelde üniversiteye hazırlık için öğrenci alırdım, bu yaşta öğrencim yoktu. Çocuğu odasına yollayıp Banu hanımla konuşmaya başladık, eşi karışmıyordu, çocuğun biraz sıkıntılı olduğunu, psikoloğa gittiğini söyledi, daha önce gelen öğretmenler uğraşmamıştı, beni tavsiye eden velim beni çok övmüş. Hakikaten zor bir çocuğu vardı, adam edene kadar uğraşmıştım, o yüzden referans olmuştu. Açıkçası pek gönüllü değildim ama haftada 3 kere 2 saat ders için haftalık 500 tl gibi bir para teklif edilince hayır diyemedim, benim için dehşet bir paraydı, tamam diyip kalkınca Banu hanım kapıya kadar geçirdi, benim için taksi çağırmış, taksi içinde 50 tl vermişti. Başıma iş aldığımın farkındaydım, büyük para gözümü boyamıştı ama beni yoracaktı bu çocuk.

2 akşam sonra ilk derse gittiğimde evde sadece Banu hanım vardı. Gündüzleri evde hizmetçi olduğunu, 7 gibi gittiğini sonradan öğrenmiştim, eşinin nerede olduğunu sormadım, böyle insanlar gereksiz samimiyeti sevmezdi. Derse başladıkça işimin zor olduğuna tekrar kanaat getirmiştim, çok şımartılmış bir çocuktu, daha şimdiden Avrupa'nın yarısını gezmişti. Ders başlamadan Banu hanıma dersi bölmemesini rica etmiştim, ilk ders yarı muhabbet geçmişti, doğudan geldiğimi duyunca Emre'nin dikkatini çekmişti, ilk kez kendi dünyasının dışından biriyle tanışıyordu, dersin sonuna doğru kaynaşmıştık. Ders bittiği zaman 9'u geçmişti, Banu hanımın bir şeyler yermisiniz teklifini geri çevirdim, oda gitmeden bir kahve ikram edip konuşmak istedi. İlk ders hakkında bilgi almak istiyordu elbette, mutfağa geçtiğimizde şok olmuştum, neredeyse evim kadardı, mutfak masasında oturup kahvemi içerken bir taraftan abartmadan Banu hanımı süzüyordum, geçen seferin aksine kot ile beyaz bir gömlek giymişti ama gömlek şeffaf ve dardı, içindeki dantelli beyaz sutyeni olduğu gibi belliydi ama saçma bir hareket yapamazdım elbette.

Kahveden sonra giderken ilk haftalığımı peşin vermişti. Ben bir taraftan okuluma gidiyor bir taraftan özel derslere devam ediyordum, başka yeni özel ders almamıştım, fazlasıyla yetiyordu. Zaman geçtikçe Emre'yle çok güzel bir diyaloğumuz oldu, dersleride davranışlarıda iyileşmişti, bu durum Banu hanımında hoşuna gidiyordu, haftalık ders ücretimi 750 TL. yapmıştı. Eşini hiç görmüyordum, ya işte oluyordu ya arkadaşlarıyla dışarıdaydı, Banu hanım hep biraz mesafeliydi, doğuştan zengin, ağzında gümüş kaşıkla doğanlardandı. Takmazdım böyle şeylere, herkesin hayatı farklıydı neticede. Derslerden sonra genelde hep durumu sormak için mutfakta bir kahve ikram eder, arada benim hakkımda bir şeyler sorarsa anlatır, gereksiz muhabbete girmezdim, yerimi bilmemden oda hoşnuttu, ara sıra ders öncesi yemeklerede katılıyordum, bunu Emre istemişti, beraber yiyelim istiyordu. Babasının pek ilgilenmediği bir çocuğa abi figuru olmuştum, anneside memnundu bu durumdan.

Zamanla Banu hanımda bazı değişiklikler görmüştüm. Benimle daha samimi oluyor beni tanımaya çalışıyordu, giyimi daha cesur olmuştu sanki, genellikle elbise giyiyor ama hem mini, hemde dekolte oluyordu bunlar. İstemememe rağmen ders arasında bir şeyler ikram etmek için geliyor arada neler çalışıyorsunuz diye oğluna sorular soruyor, o ara eğildiğinde dekoltesini kapatmak için bir çaba sarfetmiyordu, benim gibi kapalı bir toplumda büyüyen biri için alışılmadık ve dayanması zor bir durum oluyor, bu tarz ortamlara alışık olmadığım için kafamda bir düşünce canlanmıyordu. Ders sonrası kahveleri bazen salonda ikram etmeye başlamıştı, o sırada ikram ederken göğüslerini cömertçe sergiliyor, otururkende mini eteğinin saklamadığı bacaklarını dert etmiyordu, açıkçası üstümede alınmıyordum ama eve gittiğimde hayallerimde sadece Banu vardı. Bir Cumartesi günü Nişantaşı tarafında ders vermeye gitmiştim, o gün bir yere gidecekleri için rica etmişler dersi sabah 10' da yapmıştık, çıkınca vakit erken olduğu için biraz etrafa bakınmaya karar verdim, o sırada Banu hanımla denk geldik. Alışveriş için gelmişti, şaşırtıcı bir şekilde spor giyinmişti ama genede spor taytı ve atletiyle çok seksiydi, eşofmanın önü açık olduğu için göğüsleri açık ve net karşımdaydı, ayak üstü havadan sudan konuşurken işim olup olmadığını sordu, yok diyince

-bana yardım et

diyip elimden tutup ordaki bir pasaja götürdü. Bütün mağazaları geziyorduk elbette, alışık olduğum şeyler değildi ama renk vermiyordum, en iyi müşterimi kırmaya gerek yoktu. Alışveriş yaparken bir mağazada banada kıyafet denetti, özellikle vücuda oturan dar şeyler seçiyor fiziğimin iyi olduğunu söylüyordu, sonra orada meşhur bir iç giyim-mayo firmasının mağazasına girdik, alt kattan bir kaç tane bikini vs seçti, deneme kabinlerinin yukarıda olduğunu söylediklerinde

-ben aşağıda beklerim

dedim ancak Banu hanım

-sen varsın diye geldim, biri bana fikir vermeden bir şey alamam

diyince bende yukarı çıktım. Kabinlerin orada oturmak için rahat koltuklar vardı, tezgahtar kız

-ne ikram edelim

deyince şaşırmıştım. Zenginlik böyle bir şeydi sanırım, Banu hanım benim için kahve kendisinede soda isteyiverdi, Banu hanım elinde bir sürü mayoyla kabine girince bende gelen kahvemin keyfini çıkarmaya başladım, o sırada kabinin perdesinin tam kapanmadığını fark ettim. Banu hanım taytını çıkarırken siyah tangasının daha seksi gösterdiği kalçalarını görmüş kıpkırmızı olmuştum, fark eder rezil olurum diye hemen kafamı eğildim. Birazdan huu diye seslenince kafamı kaldırdığımda şok olmuştum, kırmızı yanlardan bağcıklı seksi bir bikini denemişti, göğüslerine 2 beden küçüktü bikini, etrafında döndüğü zaman ise arkasının tanga olduğunu görünce şok olmuştum, şaşırdığımı anlayıp

-Ibıza'da giyicem, orda normal bir şey giyilmez

demişti. 1 saat sürdü bu fasıl, 15 civarı bikini denedi, bu süre içinde ben hep ereksiyon halindeydim. Durumun farkındaydı ama sadece bıyık altından gülüyordu, hemen hepsini satın alıp bir kaç tanede iç çamaşırı seti aldı, Allah'tan onları denememişti. Çıkınca bir şeyler yemeği teklif etti.

-Ben eve gidiyim

diyince nerede oturduğumu sordu. Daha önce muhabbeti geçmemişti, Beşiktaş sahilde öğrenci evlerinin orada oturduğumu söyleyince,

-beraber gidelim madem, bayadır sahile inmedim
-Tamam

diyip sahile inince eve yakın bir yere arabayı bıraktık, sahilde balıkçı tarzı bir yere indik, midye, kalamar, bira salaş bir yemek yedik. Keyfi yerindeydi, böyle güzel bir kadınla yemek yediğim için benim keyfimde yerindeydi. Kalkıp arabaya yürürken

-e hadi sana gidelim, hem öğretmenimiz nerede oturuyor görmek isterim, hemde bir şeyler içeriz

dedi. Mecbur

-tamam

dedim.
Published by afuygun
1 year ago
Comments
Please or to post comments