Hayatın İzinde 25
Zaman geçmiş ve parti günü gelmişti, bu sürede Ezgi ile defalarca kez seviştik ve hemen hemen her gece onunla birlikte uyudum, evde her kes her şeyin farkındaydı, öyle ki teyzem ve Ezgi bir konuşma yapmış ve onların arasında da oluşma ihtimali olan bütün sorunlar giderilmişti. Partide her şey kusursuz ilerliyordu, beklediğimiz YK üyeleri de gelmişti, Aylin hanımdan sonra ben ne olur ne olmaz diye tarafımızda yer alan kişilerle de bireysel olarak kibarca konuşmuş ve onların da tarafımızda olduğundan emin olmuştum. Her sene önce Esma abla konuşmaya başlar ve ardından konuşmayı Mert Beye devrederdi bu yıl durum farklı olacaktı, ilk konuşma sırası bendeydi;
-Hanımlar, beyler öncelikle hepiniz hoş geldiniz, hepinizin aklında çeşitli sorular var biliyorum ve genel olarak şunu söyleyebilirim ki endişeye gerek yok, bu gün geldiğinizden beri bir çoğunuz Mert beyi sordu ve onu aradı, sizler de fark etmişsinizdir ki kendisi bu gün burada değil ve uzun bir sürede olmayacak, kendisi ucu açık bir tatile çıktı, dinlenmek istedi zira 10 yaşından beri evet 10 yaşından beri bu şirket için çalıştı ve uzun bir tatile çıkmayı kendine hak bildi, öyle de. Bildiğiniz gibi kendisi her şeyden evvel şirkette işlerin devamlılığına dikkat eder, bu yüzden de gitmeden evvel kendi yerine Esma hanımı aday gösterdi ve bizce hazır holdingimizin önemli figürleri de buradayken bunu netleştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Evet, sayın YK üyeleri ne diyorsunuz?
Önce tarafımızda olan üç kişiye baktım ve ellerindeki şampanyaları kaldırarak onay verdiler, ardından geri kalanlara baktım ve beklediğim gibi Remzi hariç diğer üçü bardaklarını kaldırarak oy verince YK Başkanlığını almış bulunduk. Remzi ne oluyor dermişçesine öfkeden deliye dönmüş gözlerle Aylin hanım ve tayfasına bakıyordu, gülmemek için kendimi zor tuttum.
-Evet, anlaşılan oy çokluğu ile Esma Doğa, Doğa Holdingin yeni YK başkanı olarak seçilmiştir
Alkış kıyamet.
-Son olarak bildiğiniz gibi vakfın yönetimi yine Mert beyde idi ve kendisi bu vazifeyi de Ezgi Doğa hanımefendiye bıraktılar.
Yine alkış kıyamet
-Kendisini konuşmasını yapmak için buraya davet ediyorum…
Gece sorunsuz bitmişti ve her kes ayrılıyordu, vedalaşırken Aylin yanıma geldi o esnada kulağına eğilerek
-iyi iş güzel kuçukuçu, ödülünü alacaksın
demiş ve onu da öyle uğurlamıştım. Giderken teyzem yanıma uğrayıp
-yarın senle hatta sizle konuşmak istediğim bir şey var
demiş ve yanımdan öyle ayrılmıştı. Her kes ayrıldıktan sonra Esma abla beni tutup bahçeye çekmiş, ikimiz bir şişe daha şarap açarak sorunsuz geçen partiyi ve YK başkanlığını kutlamıştık, tam ikinci bardağı dolduracakken elimden şişeyi aldı ve
-hadi git artık seni bekliyor
diyerek Ezgi’nin odasına gitmemi istemişti. Artık burada kaldığım için eşyalarımın bir kısmı buradaydı, o yüzden bir an evvel odaya gidip üstümü değiştirmek istiyordum zaten, kalkıp hızlıca Ezgi’nin yanına geçtim, odaya girdiğimde inanılmaz bir manzara beni karşıladı, üstünde kırmızı renkli transparan bir fantezi geceliği ile karşılamıştı beni Ezgi, altında bir külot vardı, o andan itibaren Ezgi’ye baktığım her an alt tarafa daha hızlı kan pompalanıyor ve sertleşiyordum. Konuşamıyordum, Ezgi yavaşça yanıma gelerek üstümden ceketimi çıkarttı ve sandalyeye koydu, ardından sık sık gözlerime bakarken tek tek gömleğimin düğmelerini açtı ve onu da üstümde çıkartıp kenara koydu, yatağa oturarak beni de yanına çağırdı ve
-Ben artık tamamen senin olmak istiyorum
diyerek kendini bana teslim etti. Ezgi’nin dudaklarına yapışarak onu yermişçesine öpmeye başladım, bazen dudaklarından ayrılarak gözlerini ve boynunu öperek üstünden geceliğini çıkartıp onun yatağa uzanmasını sağladım, heyecandan olsa gerek tir tir titriyordu, portakal büyüklüğündeki göğüslerindeki küçük pembe uçları sipsivri olmuştu, onları ağzıma alarak yavaşça emmeye başladım, zaman zaman uçlarından ayrılıp vücudunun her yeri öpüyor, ısırıyor ve emiyordum, mis kokuyordu. Bir müddet sonra kendimi geri çekip külotunu çıkarıp, bacaklarını iki yana açtım, ince tertemiz bir çizgi vardı, klitorisi belli oluyordu, eğilip ellerimle amının dudaklarını aralayıp pespembe olan ve suyu akan mis kokulu amcığa ağzımı yapıştırdım. Amını emerken sanki evde sadece ikimiz varmışız gibi çığlık atarmışçasına inliyordu, bir yerden sonra saçlarıma yapışarak
-evet çok güzel
diyip beni kendine bastırmaya başlamış ve sonra işermişcesine boşalarak yüzümü ıpıslak etmişti. Halen daha titremesi devam ediyordu, histerik haldeydi, ayağa kalkarak altımdakilerden kurtularak Ezgi’yi yan çevirdim ve bacaklarının arasına sikimi koyup kaşık pozisyonunda ona sürtmeye başladım. Tekrar inlemeye ve derin derin solumaya başlamıştı, istemesini bekliyordum ve beklediğim oldu, kafasını geri çevirip dudaklarıma bir öpücük kondurarak histerik bir ses tonuyla
-Sok artık, lütfen…
dedi. Üstteki bacağını biraz yukarı kaldırarak sikimin kafası ile Ezgi’nin amına fırça çekmeye, sikimin ucunun yeterince ıslak olduğundan emin olunca da yavaşça içine sokmaya başladım. Sikimin kafası içindeydi, kendimi yavaşça geri çekip tek hamlede sikimin yarısı Ezgi’nin içine gömdüm, çok ince bir çığlık atmıştı, elimi o esnada alta attığımda bir ıslaklık ile geri çektim, kandı, artık kızlığını almış ve onu da kadın yapmıştım, bu şekilde sikimin tamamı içine girene yavaş yavaş gir çık yaptım, tamamı içine girmeye başlayınca misyoner pozisyonuna geçtim, Ezgi’yi öperek devam ettim, bazen yine göğüslerini emiyor, bazen de omuzlarını ısırarak uzunca bir süre siktim. Tek amacım ona zevk vermekti, artık gelmek üzereydim ve bunu belirttiğimde,
-seni tamamen içimde istiyorum, her şeyinle
diyerek içine boşalmamı sağlamıştı. Ezgi ile yan yana, soluk soluğa yatıyor ve kendime gelmeye çalışıyordum, bir süre sonra Ezgi kafayı kaldırarak tatlı ve şirin bakışlarla
-beni banyoya götürüp yıkar mısın?
demişti. Yerimden kalkarak onu çarşafa doladım ve kucağıma alarak banyoya götürüp ellerimle yıkadım, yıkandım. Banyoda giyinmiştik, çıkarken Ezgi yine benim kucağımdaydı ve Selvi Hanım bizi bu şekilde görmüştü, sanırım olanları anlamıştı ama bir şey diyememişti, Ezgi’yi yatağına geri yatırdım ve bende tam yanına yatacakken
-Aşkım! Bu gece ablamın yanında da olur musun? Onunda bence birine ihtiyacı var...
Ezgi haklıydı, onun da desteğe ihtiyacı vardı. Omuzlarına inanılmaz bir yük binmişti, bunun farkındaydı ama ilk defa bu gece bu sorumluluğu tam anlamıyla üstlenmişti. Odadan çıkıp Esma ablanın odasına geçtim, odada yoktu, balkondan tıkırtı gelince orada her halde diyerek balkona çıktım, saat gecenin üçüydü ve o balkonda bir köşeye sinmiş sessizce ağlıyordu, gidip yere yanına oturdum ve sırtımı duvara dayadım, Esma ablanın kafasından tutarak onu omzuma yatırdım ve hiç bir şey demeden öyle oturduk, bir süre sonra Esma abla lafa girdi;
-Sence başarabilecek miyim?
-Abla hala orda mısın sen? Tabii ki başaracaksın.
-Nasıl emin olabiliyorsun ki?
-Ben yanında olacağım çünkü abla.
Kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakmaya başlamıştı
-Ben her zaman yanında olacağım, seni, Ezgi’yi her şeyden koruyacağım, sen kendine ve bana güven bu yeterli olacak inan bana!
Esma abla lafımın bitmesiyle dudaklarıma yapışıp beni öpmeye başlamıştı, daha önce bir iki kere öpüşmüştük ama sex içinde gerektiği içindi, ilk defa beni kendi isteğiyle ve şehvetle öpüyordu, hamle yapmak için hareketlenecekken,
-kımıldama
diyerek beni engellemiş ve altımda ki şorttan henüz sertleşmemiş sikimi çıkartarak eliyle okşamaya başlamıştı,
-doğru yapıyor muyum?
diye sorarak benden onay alıyordu. Tamamen sertleşmiş haldeydim, o da fark edince üstüme tamamen oturarak üstündeki geceliğin altından külotunu sıyırdı ve sikimi tek hamlede içine aldı, içine alır almaz kendini geri doğru atarak ah diye küçük bir inleme çığlık tarzı bir ses çıkarmıştı. Elleriyle omuzlarımdan tutunarak ve bazen de beni öperek hızlı hızlı zıplamaya başladı, bense sadece kalçalarından tutuyordum, o kadar fazla zevk alıyordum ki kendimi fazla kaptırmışım ve yaptığımın farkına varmadan Esma ablayı kendime bastırarak derinliklerine boşaldım, sikim içinde küçülünceye kadar o şekilde durduk ve daha sonra kalkarak içeri yatağa geçerek konuşmaya başladık;
-Abla, hani sen lezbiyendin, benle bir daha olmayacaktı, ne oldu bu gece?
-Bilmiyorum ki, Ezgi’yi kıskandım galiba
Gülmüştü.
-Bu arada harbiden bilmiyorum, belki de içimde bi sıcaklık hissetmek istedim
-Komiksin içinde sıcak… Hassiktir!
-Ne oldu?
-Abla ben bu gece Ezgi’nin içine boşaldım
-eee,
-senin de içine boşaldım
-eee,
-E si siz korunmuyorsunuz?
-Aa Siktir lan hakkatten. Normalde kimse içime boşalmadığı için düşünmedim, neyse yarın hallederiz ya boş ver uyuyalım gitsin…
Klasik türk yöntemi, ertesi gün hallederiz. Teyzemin de içine sık sık boşalırdım bu yüzden onda ilaç olabileceğini düşünerek yarın gelirken varsa iki tane hap getirmesini istediğim bir mesaj attım ve uyudum. Sabah Ezgi’nin bizi dürtmesiyle uyandık, üçümüzün de modu yerindeydi ve güne güzel başlamıştık. Kalkıp hazırlandık ve yine muhteşem üçlü olarak kahvaltı masasında yerimizi aldık, teyzem istediğim ilaçları getirmiş, kahvaltının ardından Selvi hanım ayrılınca kızlara vermiştim. Teyzem ilaçlardan birini Esma ablanın yuttuğunu görünce bi hayli şaşırmıştı, masadan kalkmadan teyzem yanımıza gelip bir şey konuşmak istediğini söyledi ve oturup konuşmaya başladı;
-Şimdi gençler, ben aslında bir izin istemek için konuşalım dedim
-Ne izni teyze? Hayırdır!
-Şimdi malum, ben öküzden boşanınca bu bir iki kere burada sorun falan çıkardı, o esnada güvenlikten Ali bey sağ olsun çok yardımcı oldu bize biliyorsunuz zaten. Ondan sonra bizim muhabbetimiz artmıştı ve son 3-4 aydır biz Ali beyle biraz daha samimi bir şekilde görüşüyoruz…
Teyzem kafasını eğmiş aynı bir genç kız gibi duruyordu. Burada bir sessizlik oluştu ve ben ne diyeceğimi bilemiyordum, Ali abi benim sevdiğim bir insandı, bu yardımları biliyordum ama teyzeme bu gözle baktığını bilmiyordum ve açıkçası hiç şüphelenmemiştim bile, hani düşündüğümde bu sürede teyzemle defalarca kere yatmıştık ama hiç bir şey dememiş ve hatta bunların kimisini de o başlatmıştı. Rahatsız mı olmam lazım yoksa sevinmem mi bilmiyorum ama üzülmemiştim bundan emindim.
-Benim izin istediğim şey de şu ki Ali bey dün sabah bana evlenme teklif etti…
Üçümüz bir arada:
-neeeee!
-Hanımlar, beyler öncelikle hepiniz hoş geldiniz, hepinizin aklında çeşitli sorular var biliyorum ve genel olarak şunu söyleyebilirim ki endişeye gerek yok, bu gün geldiğinizden beri bir çoğunuz Mert beyi sordu ve onu aradı, sizler de fark etmişsinizdir ki kendisi bu gün burada değil ve uzun bir sürede olmayacak, kendisi ucu açık bir tatile çıktı, dinlenmek istedi zira 10 yaşından beri evet 10 yaşından beri bu şirket için çalıştı ve uzun bir tatile çıkmayı kendine hak bildi, öyle de. Bildiğiniz gibi kendisi her şeyden evvel şirkette işlerin devamlılığına dikkat eder, bu yüzden de gitmeden evvel kendi yerine Esma hanımı aday gösterdi ve bizce hazır holdingimizin önemli figürleri de buradayken bunu netleştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Evet, sayın YK üyeleri ne diyorsunuz?
Önce tarafımızda olan üç kişiye baktım ve ellerindeki şampanyaları kaldırarak onay verdiler, ardından geri kalanlara baktım ve beklediğim gibi Remzi hariç diğer üçü bardaklarını kaldırarak oy verince YK Başkanlığını almış bulunduk. Remzi ne oluyor dermişçesine öfkeden deliye dönmüş gözlerle Aylin hanım ve tayfasına bakıyordu, gülmemek için kendimi zor tuttum.
-Evet, anlaşılan oy çokluğu ile Esma Doğa, Doğa Holdingin yeni YK başkanı olarak seçilmiştir
Alkış kıyamet.
-Son olarak bildiğiniz gibi vakfın yönetimi yine Mert beyde idi ve kendisi bu vazifeyi de Ezgi Doğa hanımefendiye bıraktılar.
Yine alkış kıyamet
-Kendisini konuşmasını yapmak için buraya davet ediyorum…
Gece sorunsuz bitmişti ve her kes ayrılıyordu, vedalaşırken Aylin yanıma geldi o esnada kulağına eğilerek
-iyi iş güzel kuçukuçu, ödülünü alacaksın
demiş ve onu da öyle uğurlamıştım. Giderken teyzem yanıma uğrayıp
-yarın senle hatta sizle konuşmak istediğim bir şey var
demiş ve yanımdan öyle ayrılmıştı. Her kes ayrıldıktan sonra Esma abla beni tutup bahçeye çekmiş, ikimiz bir şişe daha şarap açarak sorunsuz geçen partiyi ve YK başkanlığını kutlamıştık, tam ikinci bardağı dolduracakken elimden şişeyi aldı ve
-hadi git artık seni bekliyor
diyerek Ezgi’nin odasına gitmemi istemişti. Artık burada kaldığım için eşyalarımın bir kısmı buradaydı, o yüzden bir an evvel odaya gidip üstümü değiştirmek istiyordum zaten, kalkıp hızlıca Ezgi’nin yanına geçtim, odaya girdiğimde inanılmaz bir manzara beni karşıladı, üstünde kırmızı renkli transparan bir fantezi geceliği ile karşılamıştı beni Ezgi, altında bir külot vardı, o andan itibaren Ezgi’ye baktığım her an alt tarafa daha hızlı kan pompalanıyor ve sertleşiyordum. Konuşamıyordum, Ezgi yavaşça yanıma gelerek üstümden ceketimi çıkarttı ve sandalyeye koydu, ardından sık sık gözlerime bakarken tek tek gömleğimin düğmelerini açtı ve onu da üstümde çıkartıp kenara koydu, yatağa oturarak beni de yanına çağırdı ve
-Ben artık tamamen senin olmak istiyorum
diyerek kendini bana teslim etti. Ezgi’nin dudaklarına yapışarak onu yermişçesine öpmeye başladım, bazen dudaklarından ayrılarak gözlerini ve boynunu öperek üstünden geceliğini çıkartıp onun yatağa uzanmasını sağladım, heyecandan olsa gerek tir tir titriyordu, portakal büyüklüğündeki göğüslerindeki küçük pembe uçları sipsivri olmuştu, onları ağzıma alarak yavaşça emmeye başladım, zaman zaman uçlarından ayrılıp vücudunun her yeri öpüyor, ısırıyor ve emiyordum, mis kokuyordu. Bir müddet sonra kendimi geri çekip külotunu çıkarıp, bacaklarını iki yana açtım, ince tertemiz bir çizgi vardı, klitorisi belli oluyordu, eğilip ellerimle amının dudaklarını aralayıp pespembe olan ve suyu akan mis kokulu amcığa ağzımı yapıştırdım. Amını emerken sanki evde sadece ikimiz varmışız gibi çığlık atarmışçasına inliyordu, bir yerden sonra saçlarıma yapışarak
-evet çok güzel
diyip beni kendine bastırmaya başlamış ve sonra işermişcesine boşalarak yüzümü ıpıslak etmişti. Halen daha titremesi devam ediyordu, histerik haldeydi, ayağa kalkarak altımdakilerden kurtularak Ezgi’yi yan çevirdim ve bacaklarının arasına sikimi koyup kaşık pozisyonunda ona sürtmeye başladım. Tekrar inlemeye ve derin derin solumaya başlamıştı, istemesini bekliyordum ve beklediğim oldu, kafasını geri çevirip dudaklarıma bir öpücük kondurarak histerik bir ses tonuyla
-Sok artık, lütfen…
dedi. Üstteki bacağını biraz yukarı kaldırarak sikimin kafası ile Ezgi’nin amına fırça çekmeye, sikimin ucunun yeterince ıslak olduğundan emin olunca da yavaşça içine sokmaya başladım. Sikimin kafası içindeydi, kendimi yavaşça geri çekip tek hamlede sikimin yarısı Ezgi’nin içine gömdüm, çok ince bir çığlık atmıştı, elimi o esnada alta attığımda bir ıslaklık ile geri çektim, kandı, artık kızlığını almış ve onu da kadın yapmıştım, bu şekilde sikimin tamamı içine girene yavaş yavaş gir çık yaptım, tamamı içine girmeye başlayınca misyoner pozisyonuna geçtim, Ezgi’yi öperek devam ettim, bazen yine göğüslerini emiyor, bazen de omuzlarını ısırarak uzunca bir süre siktim. Tek amacım ona zevk vermekti, artık gelmek üzereydim ve bunu belirttiğimde,
-seni tamamen içimde istiyorum, her şeyinle
diyerek içine boşalmamı sağlamıştı. Ezgi ile yan yana, soluk soluğa yatıyor ve kendime gelmeye çalışıyordum, bir süre sonra Ezgi kafayı kaldırarak tatlı ve şirin bakışlarla
-beni banyoya götürüp yıkar mısın?
demişti. Yerimden kalkarak onu çarşafa doladım ve kucağıma alarak banyoya götürüp ellerimle yıkadım, yıkandım. Banyoda giyinmiştik, çıkarken Ezgi yine benim kucağımdaydı ve Selvi Hanım bizi bu şekilde görmüştü, sanırım olanları anlamıştı ama bir şey diyememişti, Ezgi’yi yatağına geri yatırdım ve bende tam yanına yatacakken
-Aşkım! Bu gece ablamın yanında da olur musun? Onunda bence birine ihtiyacı var...
Ezgi haklıydı, onun da desteğe ihtiyacı vardı. Omuzlarına inanılmaz bir yük binmişti, bunun farkındaydı ama ilk defa bu gece bu sorumluluğu tam anlamıyla üstlenmişti. Odadan çıkıp Esma ablanın odasına geçtim, odada yoktu, balkondan tıkırtı gelince orada her halde diyerek balkona çıktım, saat gecenin üçüydü ve o balkonda bir köşeye sinmiş sessizce ağlıyordu, gidip yere yanına oturdum ve sırtımı duvara dayadım, Esma ablanın kafasından tutarak onu omzuma yatırdım ve hiç bir şey demeden öyle oturduk, bir süre sonra Esma abla lafa girdi;
-Sence başarabilecek miyim?
-Abla hala orda mısın sen? Tabii ki başaracaksın.
-Nasıl emin olabiliyorsun ki?
-Ben yanında olacağım çünkü abla.
Kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakmaya başlamıştı
-Ben her zaman yanında olacağım, seni, Ezgi’yi her şeyden koruyacağım, sen kendine ve bana güven bu yeterli olacak inan bana!
Esma abla lafımın bitmesiyle dudaklarıma yapışıp beni öpmeye başlamıştı, daha önce bir iki kere öpüşmüştük ama sex içinde gerektiği içindi, ilk defa beni kendi isteğiyle ve şehvetle öpüyordu, hamle yapmak için hareketlenecekken,
-kımıldama
diyerek beni engellemiş ve altımda ki şorttan henüz sertleşmemiş sikimi çıkartarak eliyle okşamaya başlamıştı,
-doğru yapıyor muyum?
diye sorarak benden onay alıyordu. Tamamen sertleşmiş haldeydim, o da fark edince üstüme tamamen oturarak üstündeki geceliğin altından külotunu sıyırdı ve sikimi tek hamlede içine aldı, içine alır almaz kendini geri doğru atarak ah diye küçük bir inleme çığlık tarzı bir ses çıkarmıştı. Elleriyle omuzlarımdan tutunarak ve bazen de beni öperek hızlı hızlı zıplamaya başladı, bense sadece kalçalarından tutuyordum, o kadar fazla zevk alıyordum ki kendimi fazla kaptırmışım ve yaptığımın farkına varmadan Esma ablayı kendime bastırarak derinliklerine boşaldım, sikim içinde küçülünceye kadar o şekilde durduk ve daha sonra kalkarak içeri yatağa geçerek konuşmaya başladık;
-Abla, hani sen lezbiyendin, benle bir daha olmayacaktı, ne oldu bu gece?
-Bilmiyorum ki, Ezgi’yi kıskandım galiba
Gülmüştü.
-Bu arada harbiden bilmiyorum, belki de içimde bi sıcaklık hissetmek istedim
-Komiksin içinde sıcak… Hassiktir!
-Ne oldu?
-Abla ben bu gece Ezgi’nin içine boşaldım
-eee,
-senin de içine boşaldım
-eee,
-E si siz korunmuyorsunuz?
-Aa Siktir lan hakkatten. Normalde kimse içime boşalmadığı için düşünmedim, neyse yarın hallederiz ya boş ver uyuyalım gitsin…
Klasik türk yöntemi, ertesi gün hallederiz. Teyzemin de içine sık sık boşalırdım bu yüzden onda ilaç olabileceğini düşünerek yarın gelirken varsa iki tane hap getirmesini istediğim bir mesaj attım ve uyudum. Sabah Ezgi’nin bizi dürtmesiyle uyandık, üçümüzün de modu yerindeydi ve güne güzel başlamıştık. Kalkıp hazırlandık ve yine muhteşem üçlü olarak kahvaltı masasında yerimizi aldık, teyzem istediğim ilaçları getirmiş, kahvaltının ardından Selvi hanım ayrılınca kızlara vermiştim. Teyzem ilaçlardan birini Esma ablanın yuttuğunu görünce bi hayli şaşırmıştı, masadan kalkmadan teyzem yanımıza gelip bir şey konuşmak istediğini söyledi ve oturup konuşmaya başladı;
-Şimdi gençler, ben aslında bir izin istemek için konuşalım dedim
-Ne izni teyze? Hayırdır!
-Şimdi malum, ben öküzden boşanınca bu bir iki kere burada sorun falan çıkardı, o esnada güvenlikten Ali bey sağ olsun çok yardımcı oldu bize biliyorsunuz zaten. Ondan sonra bizim muhabbetimiz artmıştı ve son 3-4 aydır biz Ali beyle biraz daha samimi bir şekilde görüşüyoruz…
Teyzem kafasını eğmiş aynı bir genç kız gibi duruyordu. Burada bir sessizlik oluştu ve ben ne diyeceğimi bilemiyordum, Ali abi benim sevdiğim bir insandı, bu yardımları biliyordum ama teyzeme bu gözle baktığını bilmiyordum ve açıkçası hiç şüphelenmemiştim bile, hani düşündüğümde bu sürede teyzemle defalarca kere yatmıştık ama hiç bir şey dememiş ve hatta bunların kimisini de o başlatmıştı. Rahatsız mı olmam lazım yoksa sevinmem mi bilmiyorum ama üzülmemiştim bundan emindim.
-Benim izin istediğim şey de şu ki Ali bey dün sabah bana evlenme teklif etti…
Üçümüz bir arada:
-neeeee!
1 year ago
