Hayatın izinde 20
Şimdi ne yapmalıyım, ne demem lazım? Bu işten nasıl sıyrılmam lazım? Bu sorular aynı anda kafamda dönüyordu. Ezgi’nin gözünden akan o damlayı görünce bu sorular kayboldu, yataktan fırlayarak yanına gitmek istedim, o anda Ezgi koşarak odasına gitti ve kapıyı kilitledi bende arkasından
-Ezgi konuşalım
diye bağırarak soluğu kapısında aldım, kapısına açması için vuruyordum, bizim patırtımıza Esma abla ile Yulia’da kalktı, olanı anlatınca özür dileyerek Yulia’yı hızlıca gönderdik. Beraber kapıyı açması için Ezgi’ye sesleniyorduk ancak açmıyor ve bize
-Allah belanızı versin, ikinizden de nefret ediyorum
gibisinden saydırmaktan ve ağlamaktan başka bir şey yapmıyordu. O an halen daha çıplak olduğumuzu fark ettim ve gidip giyindim, geri geldiğimde Ezgi elinde valiziyle merdivenlerden iniyordu, hızlıca koşup onu yakaladım.
-Nereye gidiyorsun dur konuşalım!
-Ne konuşacaz belli değil mi?
-Vallahi göründüğü gibi değil anlatayım bi dinle
Elinden çantasını atarak bağırır şekilde
-Neyi anlatacaksın? Ablan bu gece yetmedi başkasını damı aramıza aldık diyeceksin
Biz konuşurken Esma ablada yanımıza gelmişti
-Ezgi Gürkan’la bizim öyle bir ilişkimiz yok
-Çok inandırıcısın abla gerçekten!
yere oturup tekrar ağlamaya başlamıştı
-Ben ne gördüğümü bilmiyor muyum? Dalga geçmeyin benimle!
-Ablacım bizim Gürkan’la öyle bir ilişkimiz olamaz çünkü… çünkü ben lezbiyenim
-Ya abla git başımdan Lez…
Kafasını kaldırarak
-Nesin sen?
-Lezbiyenim, dün gece o kadını ben ayarttım, Gürkan’da bizi eve getirdi, gelince kadınla biz işimizi gördük, o arada zaten bu uyumuştu, sonra o Rus karısı ben erkek siki istiyorum diye kudurunca Gürkan’ın yanında aldık soluğu, o uyurken zaten işin çoğunu halletmişti o, bu uyanınca da olan oldu zaten…
-Sen Lezbiyen misin? Gürkan ile aranızda bir şey olmadı mı?
-Yani o kadar şey anlattım bi buna mı takıldın cidden? Evet ablacım Lezbiyenim ve Gürkan’la aramızda hiç… Yani bekaretimi onun alması dışında hiç bir şey olmadı!
-Yani bu detaya ne gerek vardı ki, zaten senin lezbiyen olduğunu duyunca durmuş bu kızın ağlaması yani neden bunu söyleyip geri ağlattın, en son teyzeme de bunu yaptın sonra…
Tabii ya tıpkı Esma ablanın teyzemi susturması gibi bende Ezgi’nin ağlamasını susturacaktım. Elleriyle yüzünü kapatmış yerde ağlıyordu, el ense çeker gibi kafasını kendime çekerek ellerini aşağı indirdim ve dudaklarına yapıştım, kısa bir öpücüğün ardından geri çekildim, o esnada Esma abla
-aaa benim taktik bensiz olmaz
diyerek Ezgi’nin dudaklarına bu sefer de o yapıştı, ardından geri çekilerek
-teyzeni de böyle susturmuştum
deyince bu sefer konu teyzem olmuş ve Ezgi
-Nurdan abla derken?
demişti. Esma abla yine ortalığı karıştırmıştı ve artık geri dönülemez bir noktaya ulaştırmıştı, yapacak tek şey her şeyi anlatmaktı, bu yüzden lafa girerek;
-Hanımlar bahçeye çıkalım orada konuşalım, Ezgi söz! Her şeyi anlatacağım yeter ki benden kaçma!
-İstisnasız her şeyi!
-Söz!
Bahçeye geçip havuz başında şezlonglarda oturuyorduk, detaylıca olan biten her şeyi, Zehra’yı, Fransız’ları, Esma ablayı, teyzemi ve son olarak da Yulia olaylarını tek tek anlatmıştım
-İşte olan biten bu…
-Peki ya ben, arşivde olan, o senin için önemli değil miydi? Ben kendi kendime mi ümitlendim acaba olur mu diye?
-Ne olur mu diye? Ezgi neyden ümitlendin söyle bana
üstüne gitmeye çalışıyordum
-Artık bi önemi yok. Sen…
Esma abla lafı bölerek konuşmaya girdi
-Eee yeter sizin ergen aşık edebiyatınız sıkıldım! Kızım bu çocuk seni seviyor, şimdi diyeceksin ki o kadar şey olurken beni mi sevecek? Hakkatten lan sen neden bunu seviyorsun? O kadar güzel kız geçti yanından niye illa bu?
-O nasıl soru abla, ben Ezgi’yle var oldum gibi bi durum var, ben ilk defa buraya geldiğimde daha küçük bir çocukken ilk bana koşan Ezgi oldu. Hiç kimseyi tanımıyordum, öksüz ve yetimdim bir tek Ezgi vardı o zamanlar, sen bile sonradan geldin. İlkokulda da hep beraberdik yan yanaydı sıralarımız, bazen el ele tutuşurduk derste hatırlar mısın
Ezgi’ye bakmıştım burada, kafasını sallamıştı?
-Hiç sevmezdin dersleri, hep uyumak isterdin, sonra biraz uzaklaştık ama benim gözlerim hep ondaydı. Demiştin ya bana seni kıskandım diye boşunaydı. Ben kimseye bakmadım, hiç bir kimse ilgimi çekmedi, hep nedense senle kıyasladım kim gelirse…
Biraz bir sessizlik olmuştu sonra Esma abla devam etti
-gördün mü bacım neden illa sen? Artık inandın mı, bu çocuk hep seni sevmiş, iteleme la bunu al gönlüne ki zaten senin de gönlünde değil mi?
Ezgi kızarmış bir halde kafasını eğmişti
-bak reddetmiyorsun. Allahım tam bir Eros’um hem de en ERO olanından, hadi bakalım kalkın o kadar konuştuk azdı… şey acıktım yemek yiyelim.
Esma ablanın bu dil sürçmesi hepimizi güldürmüş ve acıktığımızı fark ettirmişti, Ezgi o andan sonra hiç bir sorgulama da bulunmadı ama bu konu üzerine de hiç konuşmadı, bu durum beni rahatlatmalı mı aksine üzmeli mi bilmiyorum. Hiç bir şey olmamış gibi tatil yapmaya devam ediyorduk, buradaki 6.günümüzdü ve bu gece o Cluba yine gitmeye karar verdik, tabii bu sefer Ezgi’de vardı. Cluba girer girmez Yulia’yı gördük ancak o da bizi görünce direk kaçtı gitti, sanırım geçen ki olaydan çok bozulmuştu. Esma abla bize
-artık Ezgi’de durumumu biliyor, o yüzden hiç kendimi tutmuyorum ben ava çıkıyorum
diyerek yanımızdan ayrılarak kendini piste atmış ve kızların arasına dalmıştı. Yanımda ki hatunların ikisi de acayip olmuştu, tatil yeri olduğundan her halde normalde olduklarından çok daha açıktılar, gerçi ortamda kesinlikle yadırganmıyorlardı. İçeride ortam harikaydı, bu sefer benim de kafa yerindeydi, içki, dans, ortam falan derken hepten dağıtmıştım, yorgunluktan kendimi bara bırakmış ve elime bir bira almış içerken Esma abla yanıma yaklaşarak
-ben bi hatun kaptım eve onu yemeye gidiyorum, size iyi eğlenceler, gelirseniz odama girmeyin
diyerek güzel bir kızı alıp gitmişti, o esnada Ezgi ise pistte halen daha dans ediyordu, beni fark edince dans tipini değiştirmeye başladı, gözlerini benden bir an bile ayırmadan anormal sexi şekilde dans etmeye başladı, tabii bunu fark eden yalnız ben olmadım, barzonun biri Ezgi’nin arkasına yaklaşarak onu rahatsız etmeye başlayınca haliyle hemen gidip müdahil oldum, aramızda bir arbede yaşandı, güvenlik gelip çocuğu yaka paça dışarı attı, bizde kısa bir süre daha içeride oturup hesabı ödeyip ayrıldık.
Sahil yolunda yürüyerek eve geçmeye karar verdik, fazla uzak sayılmazdı, bu yürüyüşte muhabbette ediyorduk, tabii kafalar da gayet güzeldi, bundan cesaretle olsa gerek ki Ezgi’nin elini tuttum, bir an durdu dedim tokatı yedik. Elini çekerek koluma girdi ve kafasını omzuma dayayarak yürümeye devam ettik, bu hareketi beni o kadar mutlu etmişti ki hiç bir şey umrumda değildi o an, keşke arkamızdan
-aloo
diye bağıran olmasaydı. Arkamızı döndüğümüzde clubta kavga ettiğimiz çocuk ve yanında 2 tane daha adam vardı, hemen Ezgi’ye dönerek kaçıp birilerini bulmasını istedim ve onu gönderdim, çocuklarla kavga etmeye başladık, daha önceden aldığım eğitim ve yediğim dayaklar olmasa bunların içinden kesin cesedim çıkardı ama ben darbe bile yemeden ikisini paket etmiştim. O
-durun
diye gelen sesi duyunca dalgınlıkla karşımda ki çocuktan bir yumruk yemiş bulundum, çok bi etkisi olmadı o yüzden sorun değildi sadece dudağımın sol köşesi patlamıştı.
-Ezgi konuşalım
diye bağırarak soluğu kapısında aldım, kapısına açması için vuruyordum, bizim patırtımıza Esma abla ile Yulia’da kalktı, olanı anlatınca özür dileyerek Yulia’yı hızlıca gönderdik. Beraber kapıyı açması için Ezgi’ye sesleniyorduk ancak açmıyor ve bize
-Allah belanızı versin, ikinizden de nefret ediyorum
gibisinden saydırmaktan ve ağlamaktan başka bir şey yapmıyordu. O an halen daha çıplak olduğumuzu fark ettim ve gidip giyindim, geri geldiğimde Ezgi elinde valiziyle merdivenlerden iniyordu, hızlıca koşup onu yakaladım.
-Nereye gidiyorsun dur konuşalım!
-Ne konuşacaz belli değil mi?
-Vallahi göründüğü gibi değil anlatayım bi dinle
Elinden çantasını atarak bağırır şekilde
-Neyi anlatacaksın? Ablan bu gece yetmedi başkasını damı aramıza aldık diyeceksin
Biz konuşurken Esma ablada yanımıza gelmişti
-Ezgi Gürkan’la bizim öyle bir ilişkimiz yok
-Çok inandırıcısın abla gerçekten!
yere oturup tekrar ağlamaya başlamıştı
-Ben ne gördüğümü bilmiyor muyum? Dalga geçmeyin benimle!
-Ablacım bizim Gürkan’la öyle bir ilişkimiz olamaz çünkü… çünkü ben lezbiyenim
-Ya abla git başımdan Lez…
Kafasını kaldırarak
-Nesin sen?
-Lezbiyenim, dün gece o kadını ben ayarttım, Gürkan’da bizi eve getirdi, gelince kadınla biz işimizi gördük, o arada zaten bu uyumuştu, sonra o Rus karısı ben erkek siki istiyorum diye kudurunca Gürkan’ın yanında aldık soluğu, o uyurken zaten işin çoğunu halletmişti o, bu uyanınca da olan oldu zaten…
-Sen Lezbiyen misin? Gürkan ile aranızda bir şey olmadı mı?
-Yani o kadar şey anlattım bi buna mı takıldın cidden? Evet ablacım Lezbiyenim ve Gürkan’la aramızda hiç… Yani bekaretimi onun alması dışında hiç bir şey olmadı!
-Yani bu detaya ne gerek vardı ki, zaten senin lezbiyen olduğunu duyunca durmuş bu kızın ağlaması yani neden bunu söyleyip geri ağlattın, en son teyzeme de bunu yaptın sonra…
Tabii ya tıpkı Esma ablanın teyzemi susturması gibi bende Ezgi’nin ağlamasını susturacaktım. Elleriyle yüzünü kapatmış yerde ağlıyordu, el ense çeker gibi kafasını kendime çekerek ellerini aşağı indirdim ve dudaklarına yapıştım, kısa bir öpücüğün ardından geri çekildim, o esnada Esma abla
-aaa benim taktik bensiz olmaz
diyerek Ezgi’nin dudaklarına bu sefer de o yapıştı, ardından geri çekilerek
-teyzeni de böyle susturmuştum
deyince bu sefer konu teyzem olmuş ve Ezgi
-Nurdan abla derken?
demişti. Esma abla yine ortalığı karıştırmıştı ve artık geri dönülemez bir noktaya ulaştırmıştı, yapacak tek şey her şeyi anlatmaktı, bu yüzden lafa girerek;
-Hanımlar bahçeye çıkalım orada konuşalım, Ezgi söz! Her şeyi anlatacağım yeter ki benden kaçma!
-İstisnasız her şeyi!
-Söz!
Bahçeye geçip havuz başında şezlonglarda oturuyorduk, detaylıca olan biten her şeyi, Zehra’yı, Fransız’ları, Esma ablayı, teyzemi ve son olarak da Yulia olaylarını tek tek anlatmıştım
-İşte olan biten bu…
-Peki ya ben, arşivde olan, o senin için önemli değil miydi? Ben kendi kendime mi ümitlendim acaba olur mu diye?
-Ne olur mu diye? Ezgi neyden ümitlendin söyle bana
üstüne gitmeye çalışıyordum
-Artık bi önemi yok. Sen…
Esma abla lafı bölerek konuşmaya girdi
-Eee yeter sizin ergen aşık edebiyatınız sıkıldım! Kızım bu çocuk seni seviyor, şimdi diyeceksin ki o kadar şey olurken beni mi sevecek? Hakkatten lan sen neden bunu seviyorsun? O kadar güzel kız geçti yanından niye illa bu?
-O nasıl soru abla, ben Ezgi’yle var oldum gibi bi durum var, ben ilk defa buraya geldiğimde daha küçük bir çocukken ilk bana koşan Ezgi oldu. Hiç kimseyi tanımıyordum, öksüz ve yetimdim bir tek Ezgi vardı o zamanlar, sen bile sonradan geldin. İlkokulda da hep beraberdik yan yanaydı sıralarımız, bazen el ele tutuşurduk derste hatırlar mısın
Ezgi’ye bakmıştım burada, kafasını sallamıştı?
-Hiç sevmezdin dersleri, hep uyumak isterdin, sonra biraz uzaklaştık ama benim gözlerim hep ondaydı. Demiştin ya bana seni kıskandım diye boşunaydı. Ben kimseye bakmadım, hiç bir kimse ilgimi çekmedi, hep nedense senle kıyasladım kim gelirse…
Biraz bir sessizlik olmuştu sonra Esma abla devam etti
-gördün mü bacım neden illa sen? Artık inandın mı, bu çocuk hep seni sevmiş, iteleme la bunu al gönlüne ki zaten senin de gönlünde değil mi?
Ezgi kızarmış bir halde kafasını eğmişti
-bak reddetmiyorsun. Allahım tam bir Eros’um hem de en ERO olanından, hadi bakalım kalkın o kadar konuştuk azdı… şey acıktım yemek yiyelim.
Esma ablanın bu dil sürçmesi hepimizi güldürmüş ve acıktığımızı fark ettirmişti, Ezgi o andan sonra hiç bir sorgulama da bulunmadı ama bu konu üzerine de hiç konuşmadı, bu durum beni rahatlatmalı mı aksine üzmeli mi bilmiyorum. Hiç bir şey olmamış gibi tatil yapmaya devam ediyorduk, buradaki 6.günümüzdü ve bu gece o Cluba yine gitmeye karar verdik, tabii bu sefer Ezgi’de vardı. Cluba girer girmez Yulia’yı gördük ancak o da bizi görünce direk kaçtı gitti, sanırım geçen ki olaydan çok bozulmuştu. Esma abla bize
-artık Ezgi’de durumumu biliyor, o yüzden hiç kendimi tutmuyorum ben ava çıkıyorum
diyerek yanımızdan ayrılarak kendini piste atmış ve kızların arasına dalmıştı. Yanımda ki hatunların ikisi de acayip olmuştu, tatil yeri olduğundan her halde normalde olduklarından çok daha açıktılar, gerçi ortamda kesinlikle yadırganmıyorlardı. İçeride ortam harikaydı, bu sefer benim de kafa yerindeydi, içki, dans, ortam falan derken hepten dağıtmıştım, yorgunluktan kendimi bara bırakmış ve elime bir bira almış içerken Esma abla yanıma yaklaşarak
-ben bi hatun kaptım eve onu yemeye gidiyorum, size iyi eğlenceler, gelirseniz odama girmeyin
diyerek güzel bir kızı alıp gitmişti, o esnada Ezgi ise pistte halen daha dans ediyordu, beni fark edince dans tipini değiştirmeye başladı, gözlerini benden bir an bile ayırmadan anormal sexi şekilde dans etmeye başladı, tabii bunu fark eden yalnız ben olmadım, barzonun biri Ezgi’nin arkasına yaklaşarak onu rahatsız etmeye başlayınca haliyle hemen gidip müdahil oldum, aramızda bir arbede yaşandı, güvenlik gelip çocuğu yaka paça dışarı attı, bizde kısa bir süre daha içeride oturup hesabı ödeyip ayrıldık.
Sahil yolunda yürüyerek eve geçmeye karar verdik, fazla uzak sayılmazdı, bu yürüyüşte muhabbette ediyorduk, tabii kafalar da gayet güzeldi, bundan cesaretle olsa gerek ki Ezgi’nin elini tuttum, bir an durdu dedim tokatı yedik. Elini çekerek koluma girdi ve kafasını omzuma dayayarak yürümeye devam ettik, bu hareketi beni o kadar mutlu etmişti ki hiç bir şey umrumda değildi o an, keşke arkamızdan
-aloo
diye bağıran olmasaydı. Arkamızı döndüğümüzde clubta kavga ettiğimiz çocuk ve yanında 2 tane daha adam vardı, hemen Ezgi’ye dönerek kaçıp birilerini bulmasını istedim ve onu gönderdim, çocuklarla kavga etmeye başladık, daha önceden aldığım eğitim ve yediğim dayaklar olmasa bunların içinden kesin cesedim çıkardı ama ben darbe bile yemeden ikisini paket etmiştim. O
-durun
diye gelen sesi duyunca dalgınlıkla karşımda ki çocuktan bir yumruk yemiş bulundum, çok bi etkisi olmadı o yüzden sorun değildi sadece dudağımın sol köşesi patlamıştı.
1 year ago