Hayatın İzinde 11
Artık Esma abla ile aramızda hiç bir sır hatta hiç bir duvar yoktu, netice onu kadın yapabilecek tek erkek olarak beni görmüş ve kendini bana emanet etmişti, bu beni gururlandırıyordu. Hava limanından taksi ile ayrılıp eve gelmiştik, dün gecenin yorgunluğu vede üstüne bu günkü işler binince inanılmaz kötü hissediyordum kendimi. Evin önündeyken içeriden gelen sesleri duyduğumda teyzemlerin bu gün geleceğini unuttuğumu fark ettim. Eve girdiğimde İrem hemen
-abimm
diye bağırarak üstüme atladı ve sarıldı, ardından teyzeme bakındım ama göremedim, İrem’le hoş beş ederken teyzemi sordum, genellikle benden bir şey saklarken yaptığı saçma sapan hareketleri yaparak,
-ana eve geçti
dedi ve kısa bir süre sonra teyzem gözünün altında bir morlukla geldi, teyzemi öyle görünce elim ayağım titremeye başladı, en son ne zaman böyle sinirlendim? Hiç, hiç bir zaman böyle hissetmedim, o morluğu görünce yaptığım son sakin hamle sanırım İrem’i odasına göndermek ve teyzemi oturtmak oldu.
-Kim yaptı bunu?
Teyzem cevapsız bir şekilde kafasını eğmişti
-teyze! kim yaptı bunu sana?
Hala cevap vermiyordu ama dizlerine damlayan göz yaşlarını görünce öfkemin yanına birde burukluk eklenmişti. Önünde diz çöküp alttan doğru yüzüne bakarak
-Teyzem, anne yarım, eğme kafanı söyle kim yaptı bunu sana? Kim sana vurdu, söyle?
Teyzem zorla ağzından
-Naci
demeyi başarmıştı. İşte buna şaşırmıştım, çünkü eniştem bunu yapabilecek biri değildi, o her zaman pısırık herifin teki olmuştur, teyzem ne derse he der, teyzemden ne olup bittiğini anlatmasını istedim;
-Hatırlarmısın bilmem, enişten ile biz sen küçükken sık sık kavga ederdik, bu kavgaların genel sebebi eniştenin eve geç gelmeleri olurdu, sonradan öğrendimki enişten kumara bulaşmış, öğrendiğimde canına okudum ama ne fayda, borç borç üstüne binmiş, neyse biz bir şekilde kredi vs. derken hallettik, banada yemin etmişti bir daha oynamayacam diye ama vaz geçmedi. Biliyordum ama huzurumuz kaçmasın diye ses çıkartmadım, sen aramadan önceki gündü, Mert bey aradı, birileri gelmiş yanına. İş yaptığı insanlarmış gelenler, senin şoför bize kumar borcu taktı hala ödemedi demişler, oğlum hiç bir şey değilde bunu Mert Beyden duymam, ona rezil olmak beni kahretti.
-Teyzem kahrolma, Mert Bey anlayışlı insandır, takmaz bunları. Borç ne kadarmış?
-150.000 TL, oğlum benim birikmiş bi 50.000 liram var üstünü kredi çekecem, öyle hallederiz.
-Kredi çekmeden halledebiliriz belki, malum Mert bey her iş üstüne ödül verir bana, bu sefer az buz değil 150.000.000 milyon lira para kazandırdım, hatta vermezse isteyebilirimde.
-Hayır sakın isteme, ayrıca verse bile o senin paran, eniştenin yediği bok yüzüne senden para alamam.
-Teyze sen beni yanına aldın, bırak benimde size yardımım olsun, sen konuya dön ayrıca, eniştem sana bundan doğrumu vurdu?
-Oraya gittiğimiz hiç bir zaman huzurumuz zaten olmuyor birde yine erkek torun diye tutturdular.
Esk**en bende giderdim onlarla o yüzden iyi biliyorum, teyzemden erkek torun isteyip duyuyorlardı, hatta bir kere oturup biyoloji anlatmıştım, erkek veya kız bunu belirleyen erkek diye ama ecnebi oyunu bunlar diyerek beni başlarından sağmışlardı,
-zaten aramız bu meseleden gergindi, bu kumar borcunuda yüzüne vurdum aramızda tartışma çıkınca sesimiz duyulmuş, annesi geldi tartışmayı duyunca, ne oldu diye bakmaya gelmiş, bende oğlun kumarbaz yine borç batağına sokmuş bizi dedim, demez olaydım önce Naci’den ardından annesinden tokat yedim. “Oğlum borçta yapar öderde sen bi erkek torun bile yapamıyorsun” diyerek bide üzerine beni dövdü.
Zorla dindirdiğim öfkem yeniden kabarmıştı.
-Niye beni hemen aramadın teyze! Ya İrem o niye söylemedi bana!
-Onun haberi yoktu, bunlar olurken o dedesiyle dışarıdaydı, kızma ona
-Başka nerene vurdu o orospu?
-Karnıma falan tekme attı biraz.
Elimi hemen üstündeki tişörte atıp yukarı doğru kaldırdım, öfkeden ne yaptığımın pek farkında değildim, öyleki biraz fazla kaldırmışım ve göğüslerinin üstüne kadar açmışım. Teyzemin sütyeninin üstünden güzel, esmer tenli göğüslerini görebiliyordum. Teyzem hemen üstünü kapatmıştı, göğüslerine bakmaktan çok az bir süre görebilmiştim karnını ancak mosmordu.
-Özür dilerim Teyze bi an öfkeyle düşünmeden açtım önünü.
-Sorun değil
Bunu derken utandığı belliydi,
-Nasıl yapar bunu, eniştem nasıl izin verir, hem o nerede? Erkek Torun! Biyoloji anlattım hadi anlamadılar, ya bunlar sözde inançlı insanlar, Tanrı vermiyor de niye üstüne geliyorlar anlamadım.
-Tanrınında vermesi için öncelikle bir şeyler yapman lazım, eniştenle o iş çok zor, bak yine yok, kesin o batakhaneye gitti yine geceden evvel gelmez
-Nasıl? Eniştem kocalık yapmıyormu?
Bu soruyu çekinerek sormuştum
-Bak açık konuşacağım, enişten belki 8 yıldır yanıma yaklaşmıyor, tamda bu kumara başladığı dönemler, gitti o batakhanede kesin kendine birini buldu, denemediğim şey kalmadı, fantezi çamaşırları bile aldım ama adamda tık yok, aldatmayı bile düşündüm ama yapmadım, kızımı seni düşündüm.
-Teyze! Bak haddimi aşıyorsam beni affet ama bu adamdan belliki sana koca olmuyor, gel hastaneye gidelim, darp raporu alalım sonrada dava açıp boşan bundan.
-Tamam boşandım ama sonra ne olacak, bu adam benim kızımın babası, onu geçtim biz burada evli çift olduğumuz için çalışıyoruz, birimizden biri gitmek zorunda kalacak, ben bu insanlara mahcup olamam
-Bak bana güven, iş içinde, İrem içinde endişe etme ben varım.
Teyzem bu son lafımın üstüne duygulanıp bir kere daha dolu dolu ağlamış ve teklifimi kabul etmişti. O üstünü değiştirirken bende İrem’e bakmaya gittim. Her şeyi duymuş zaten, o sese duymamasıda pek mümkün değildi ama detayları pek anlamamıştı
-noldu
diye sorup duruyordu.
-akşam anlatacam sana
demiştim. Sonra Esma ablayı arayıp üstünkörü olanları anlatıp hastaneye gittiğimizi ve İrem’in evde yalnız olduğundan bahsettim,
-ilgilenirim ben
deyince dahada huzurla hastaneye gittik. 2 3 saatlik işlemin ve ifadenin ardından eve geri döndük, eve geldiğimizde Esma ablada bizdeydi, yalnız kalmasın diye İrem’in yanına gelmişti, biz gelince teyzemi teskin eder halde sarılıp
-yarın görüşürüz
diyerek gitmişti. Bir hayli geç olduğu için teyzem yatmıştı ancak ben yatmamış eniştemi bekliyordum, benden yemesi gereken bi dayak vardı, beklerken tüm günün yorgunluğu ile sızmışım, sabah teyzemin dürtmesi ile uyandım. Gece eniştem gelmemiş,
-Ana eve kahvaltı hazırlamaya gidiyorum
diyerek evden çıkmıştı, bende temizlenip evden çıkarak yanına gittim. Bu gün Ezgi ve Selvi Hanımda dönüyordu, o yüzden doğrudan mutfağa, teyzemin yanına geçtim ancak geçer geçmez Mert Bey bahçeye, sofraya çağırdı, Esma ablada oradaydı konuşmaya başladık;
-Dün gece neler oldu, Esma üstünkörü anlattı, anlamadım bir şey anlat bakalım.
Borç durumunu bildiğimi, teyzemin başına gelenleri ve hastane olayını anlatmıştım tabii özel detayları hariç,
-kısacası olanlar bunlar.
Sinirle elindeki çay bardağını masaya sertçe vurarak
-Ulan Naci! Ne şeref yoksunu adammış bu, insan bu sebepten anasıyla bir olup karısını dövermi?
-Ne adamı baba? Adam denmez bu piçe.
-Gürkan endişe etmeyin siz doğrusunu yapmışsınız, avukatınızı ben ayarlayacam, hem iş içinde kesinlikle endişelenmeyin, enişteni bu zamana kadar zaten senin ve teyzenin hatırına tuttum, cehennem olsun gitsin.
-Kusura bakmayın Mert Bey, sizide böyle bir şeyden rahatsız ettim.
-Bak, harbiden artık şu hareketten sıkılmaya başladım. Oğlum! Bak oğlum diyorum sana, başka kimle ben seninle olduğum gibi samimiyim, rahatım? Kimseyle! Lan sen benim hiç olmayan oğlum gibisin şöyle davranma tabii bana anlatacaksın ben sana neler anlattım, ne dertlerimi paylaştım.
-abimm
diye bağırarak üstüme atladı ve sarıldı, ardından teyzeme bakındım ama göremedim, İrem’le hoş beş ederken teyzemi sordum, genellikle benden bir şey saklarken yaptığı saçma sapan hareketleri yaparak,
-ana eve geçti
dedi ve kısa bir süre sonra teyzem gözünün altında bir morlukla geldi, teyzemi öyle görünce elim ayağım titremeye başladı, en son ne zaman böyle sinirlendim? Hiç, hiç bir zaman böyle hissetmedim, o morluğu görünce yaptığım son sakin hamle sanırım İrem’i odasına göndermek ve teyzemi oturtmak oldu.
-Kim yaptı bunu?
Teyzem cevapsız bir şekilde kafasını eğmişti
-teyze! kim yaptı bunu sana?
Hala cevap vermiyordu ama dizlerine damlayan göz yaşlarını görünce öfkemin yanına birde burukluk eklenmişti. Önünde diz çöküp alttan doğru yüzüne bakarak
-Teyzem, anne yarım, eğme kafanı söyle kim yaptı bunu sana? Kim sana vurdu, söyle?
Teyzem zorla ağzından
-Naci
demeyi başarmıştı. İşte buna şaşırmıştım, çünkü eniştem bunu yapabilecek biri değildi, o her zaman pısırık herifin teki olmuştur, teyzem ne derse he der, teyzemden ne olup bittiğini anlatmasını istedim;
-Hatırlarmısın bilmem, enişten ile biz sen küçükken sık sık kavga ederdik, bu kavgaların genel sebebi eniştenin eve geç gelmeleri olurdu, sonradan öğrendimki enişten kumara bulaşmış, öğrendiğimde canına okudum ama ne fayda, borç borç üstüne binmiş, neyse biz bir şekilde kredi vs. derken hallettik, banada yemin etmişti bir daha oynamayacam diye ama vaz geçmedi. Biliyordum ama huzurumuz kaçmasın diye ses çıkartmadım, sen aramadan önceki gündü, Mert bey aradı, birileri gelmiş yanına. İş yaptığı insanlarmış gelenler, senin şoför bize kumar borcu taktı hala ödemedi demişler, oğlum hiç bir şey değilde bunu Mert Beyden duymam, ona rezil olmak beni kahretti.
-Teyzem kahrolma, Mert Bey anlayışlı insandır, takmaz bunları. Borç ne kadarmış?
-150.000 TL, oğlum benim birikmiş bi 50.000 liram var üstünü kredi çekecem, öyle hallederiz.
-Kredi çekmeden halledebiliriz belki, malum Mert bey her iş üstüne ödül verir bana, bu sefer az buz değil 150.000.000 milyon lira para kazandırdım, hatta vermezse isteyebilirimde.
-Hayır sakın isteme, ayrıca verse bile o senin paran, eniştenin yediği bok yüzüne senden para alamam.
-Teyze sen beni yanına aldın, bırak benimde size yardımım olsun, sen konuya dön ayrıca, eniştem sana bundan doğrumu vurdu?
-Oraya gittiğimiz hiç bir zaman huzurumuz zaten olmuyor birde yine erkek torun diye tutturdular.
Esk**en bende giderdim onlarla o yüzden iyi biliyorum, teyzemden erkek torun isteyip duyuyorlardı, hatta bir kere oturup biyoloji anlatmıştım, erkek veya kız bunu belirleyen erkek diye ama ecnebi oyunu bunlar diyerek beni başlarından sağmışlardı,
-zaten aramız bu meseleden gergindi, bu kumar borcunuda yüzüne vurdum aramızda tartışma çıkınca sesimiz duyulmuş, annesi geldi tartışmayı duyunca, ne oldu diye bakmaya gelmiş, bende oğlun kumarbaz yine borç batağına sokmuş bizi dedim, demez olaydım önce Naci’den ardından annesinden tokat yedim. “Oğlum borçta yapar öderde sen bi erkek torun bile yapamıyorsun” diyerek bide üzerine beni dövdü.
Zorla dindirdiğim öfkem yeniden kabarmıştı.
-Niye beni hemen aramadın teyze! Ya İrem o niye söylemedi bana!
-Onun haberi yoktu, bunlar olurken o dedesiyle dışarıdaydı, kızma ona
-Başka nerene vurdu o orospu?
-Karnıma falan tekme attı biraz.
Elimi hemen üstündeki tişörte atıp yukarı doğru kaldırdım, öfkeden ne yaptığımın pek farkında değildim, öyleki biraz fazla kaldırmışım ve göğüslerinin üstüne kadar açmışım. Teyzemin sütyeninin üstünden güzel, esmer tenli göğüslerini görebiliyordum. Teyzem hemen üstünü kapatmıştı, göğüslerine bakmaktan çok az bir süre görebilmiştim karnını ancak mosmordu.
-Özür dilerim Teyze bi an öfkeyle düşünmeden açtım önünü.
-Sorun değil
Bunu derken utandığı belliydi,
-Nasıl yapar bunu, eniştem nasıl izin verir, hem o nerede? Erkek Torun! Biyoloji anlattım hadi anlamadılar, ya bunlar sözde inançlı insanlar, Tanrı vermiyor de niye üstüne geliyorlar anlamadım.
-Tanrınında vermesi için öncelikle bir şeyler yapman lazım, eniştenle o iş çok zor, bak yine yok, kesin o batakhaneye gitti yine geceden evvel gelmez
-Nasıl? Eniştem kocalık yapmıyormu?
Bu soruyu çekinerek sormuştum
-Bak açık konuşacağım, enişten belki 8 yıldır yanıma yaklaşmıyor, tamda bu kumara başladığı dönemler, gitti o batakhanede kesin kendine birini buldu, denemediğim şey kalmadı, fantezi çamaşırları bile aldım ama adamda tık yok, aldatmayı bile düşündüm ama yapmadım, kızımı seni düşündüm.
-Teyze! Bak haddimi aşıyorsam beni affet ama bu adamdan belliki sana koca olmuyor, gel hastaneye gidelim, darp raporu alalım sonrada dava açıp boşan bundan.
-Tamam boşandım ama sonra ne olacak, bu adam benim kızımın babası, onu geçtim biz burada evli çift olduğumuz için çalışıyoruz, birimizden biri gitmek zorunda kalacak, ben bu insanlara mahcup olamam
-Bak bana güven, iş içinde, İrem içinde endişe etme ben varım.
Teyzem bu son lafımın üstüne duygulanıp bir kere daha dolu dolu ağlamış ve teklifimi kabul etmişti. O üstünü değiştirirken bende İrem’e bakmaya gittim. Her şeyi duymuş zaten, o sese duymamasıda pek mümkün değildi ama detayları pek anlamamıştı
-noldu
diye sorup duruyordu.
-akşam anlatacam sana
demiştim. Sonra Esma ablayı arayıp üstünkörü olanları anlatıp hastaneye gittiğimizi ve İrem’in evde yalnız olduğundan bahsettim,
-ilgilenirim ben
deyince dahada huzurla hastaneye gittik. 2 3 saatlik işlemin ve ifadenin ardından eve geri döndük, eve geldiğimizde Esma ablada bizdeydi, yalnız kalmasın diye İrem’in yanına gelmişti, biz gelince teyzemi teskin eder halde sarılıp
-yarın görüşürüz
diyerek gitmişti. Bir hayli geç olduğu için teyzem yatmıştı ancak ben yatmamış eniştemi bekliyordum, benden yemesi gereken bi dayak vardı, beklerken tüm günün yorgunluğu ile sızmışım, sabah teyzemin dürtmesi ile uyandım. Gece eniştem gelmemiş,
-Ana eve kahvaltı hazırlamaya gidiyorum
diyerek evden çıkmıştı, bende temizlenip evden çıkarak yanına gittim. Bu gün Ezgi ve Selvi Hanımda dönüyordu, o yüzden doğrudan mutfağa, teyzemin yanına geçtim ancak geçer geçmez Mert Bey bahçeye, sofraya çağırdı, Esma ablada oradaydı konuşmaya başladık;
-Dün gece neler oldu, Esma üstünkörü anlattı, anlamadım bir şey anlat bakalım.
Borç durumunu bildiğimi, teyzemin başına gelenleri ve hastane olayını anlatmıştım tabii özel detayları hariç,
-kısacası olanlar bunlar.
Sinirle elindeki çay bardağını masaya sertçe vurarak
-Ulan Naci! Ne şeref yoksunu adammış bu, insan bu sebepten anasıyla bir olup karısını dövermi?
-Ne adamı baba? Adam denmez bu piçe.
-Gürkan endişe etmeyin siz doğrusunu yapmışsınız, avukatınızı ben ayarlayacam, hem iş içinde kesinlikle endişelenmeyin, enişteni bu zamana kadar zaten senin ve teyzenin hatırına tuttum, cehennem olsun gitsin.
-Kusura bakmayın Mert Bey, sizide böyle bir şeyden rahatsız ettim.
-Bak, harbiden artık şu hareketten sıkılmaya başladım. Oğlum! Bak oğlum diyorum sana, başka kimle ben seninle olduğum gibi samimiyim, rahatım? Kimseyle! Lan sen benim hiç olmayan oğlum gibisin şöyle davranma tabii bana anlatacaksın ben sana neler anlattım, ne dertlerimi paylaştım.
1 year ago