Hayatın İzinde 9
Esma abla ile göz göze geldik ama hiç konuşmadık, yani ne diyebilirimki? İçeride ne olduğunu biliyorum ama bundan bahsedemiyorum, edemem. Otelden sessizce ayrılıp bir taksiye bindik ve eve geçtik, ona evine kadar eşlik ettim, tam geri dönecekken
-az gelsene konuşalım
deyince onu takip ettim ve beraber bahçeye geçip oturduk.
-Eee anlat ne yaptınız?
-Ne yapalım gezebileceğimiz her yeri gezdik, yiyebileceğimiz her şeyden tattık.
-Her şeydenmi?
-Her şeyden. Bizi bırak siz ne yaptınız otelde bu saate kadar.
-Hiç! Öyle sohbet muhabbet
-Abla çokta fazla yapmadığın makyajın ve saçların darmadağın! Eminmisin sadece oturduğunuza?
-Tabiiki oturduk canım iki kadın ne yapacaz başka. Ha tabi sen Amélie’nin odasından çıktığında saçlarının ıslak olduğunu düşününce kesin bir şeyler yaptın bendende bir şeyler çıksın istiyorsun.
Bunu nasıl fark etti arkadaş. Kadınlardan kesinlikle korkulur.
-Valla biz Amélie ile çok güzel ve aşk dolu bir gece geçirdik.
Bana “biliyorum” dermişçesine bakıyordu,
-hatta üzerine birde dedikodu yaptık, mesela Aurélie biseksüelmiş ve Amélie’ye göre sende kadınlardan hoşlanıyormuşsun.
Bu seferde ben gözlerine açıkla dermişçesine bakıyordum
-Ne? Bakma dik dik yok öyle bir şey yanlış anlamış.
-Ablaa
sesim sert çıkmış sanki bir baba veya erkek kardeş gibi net bir açıklama istiyordum
-Offf tamam,bak bu uzun hikaye ama evet erkeklerden hoşlanmıyorum yani cinsel anlamda yani oda.. Tamam, ben lezbiyenim ve evet bu gece Aurélie ile birazcık takıldık.
- Birazcık…
Konuşma bu şekilde devam etmişti ve ben çok istediğim o itirafı almıştım. O geceyi çok fazla uzatmadan odama geçip uyudum, sabah erkenden kalkıp hazırlandım, evden çıkmadan evvel sesini en son 3 gün önce duyduğum teyzemi aradım ancak açmadı. Uyuyormu acaba diye düşündüm, bu gün dönecekleri için erken kalkacaklardı, tekrar aradım ancak açmadı ve o esnada Esma abla çağırınca evden çıkıp otele gittik.
Otelde resepsiyonda bizi dünkünden dahada güzel halde olan hanımlar karşıladı. Aurélie altına dizin hafif üstünde bulunan kırmızı renkte bir etek ve ona uyumlu bir bluz giymişti, Amélie ise daha sportif olacak şekilde altında siyah renkte bir tayt ve üstünde beyaz renk bir crop vardı, Cennete düşmüş gibi hissettim, bunların yanında Esma abla gerçekten çok resmi giyiniyordu. Doğa holdinge ait olan jet hazırdı, o yüzden hızlıca Adana’ya geçtik, uçaktayken kızlar benden uzak fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı ancak ne olduğunu hiç merak edip sorgulamadım, uçaktan inince hızlıca depolara geçtik. Nem, soğutma ve depolardan nakliye gibi konular üzerine konuştuk, genel olarak sorun çıkmamıştı.
Öğlen için bir otelde yemeğe geçtik, bu arada ben kızlardan ayrılıp tekrar teyzemi aradım, çünkü beni geri aramamıştı ve yola çıktılarmı, neredeler gibi sorular beni rahatsız ediyordu, sanırım erken yaşta ailemi kaybetmenin yan etkisiydi bu durum. Teyzemi aradım ancak yine açmadı, üst üste bir kaç defa aradım ama açmamakta ısrarcı olunca İrem’i aramaya karar verdim, sonunda telefonu açtı;
-Efendim abicim
-Kızım neredesiniz siz? Arıyorum teyzemi açmıyor, kaç defa aradım kafayı yedim burada!
-Abi sakin. Annem biraz rahatsız sanırım, çıkmadı bu gün odadan, babaannem, dedem ve babamda dışarı çıktılar, evde yalnızım beni aramışsın zaten.
-Neyi var annenin, yola çıkmadınızmı siz?
-annemin neyi var bilmiyorum, sesini duydum sadece kendini hiç görmedim bilmiyorum, yolada gece çıkacakmışız.
-Kızım!
Hafif bağırmıştım
-İnsan yanına gidip bi neyin var demezmi? Git annenede beni arasın yoksa Adana’dayım Mersin 1 saat buradan
Eniştem Mersinli
-kalkar gelirim oraya.
-Tamam abicim sakin ol. Gidip diyorum şimdi.
İrem beni severdi ama bi o kadarda korkardı. Çok kısa bir süre içinde teyzem geri aramıştı,
-Efendim oğlum
Sesi ağlamaklı ve yorgun geliyordu, endişeli bir ses tonuyla
-Teyzem ne oldu? Sen iyi değilsin sanki.
-Bir şey yok Gürkan
Sesi iyice kötü gelmeye başlamıştı sanırım ağlıyordu,
-Teyzem birimi üzdü seni, bak ben Adana’dayım, iş için Mert bey Esma ablayla gönderdi, 1 saat orası hemen geleyim istersen
-Hayır Mert Bey iş verdiyse onu yap ayıp olmasın, hem yarın öğlene doğru İstanbul’da oluruz zaten orada konuşuruz.
-Konuşacaz değilmi?
-Konuşacaz, Söz!
Teyzemle yaptığımız bu küçük konuşma konuşmadan önceki halime göre beni dahada endişelendirdi ancak yapabileceğim bir şey yoktu, yarını bekleyecektim. Kızların yanına geçmiştim, yemek esnasında anlamadığım şeyler oluyor, Esma abla ve Aurélie beni yiyecekmiş gibi bakıyor ve Amélie ise bacağımı hatta kasığımı okşuyordu, ses çıkaramadım çünkü aklım doluydu o an. Kısa bir süre sonra tarlalara geçtik.
Amélie tarlalar için bahsettiği bir takım sertifika ve evraklara bakmak istedi, bu yüzden Esma abla ve gıda bölümü sorumlusuyla birlikte evrakları incelemeye koyuldular, bu esnada ben Aurélie ise yürümeye başlayıp bizimkilerden bir hayli uzaklaşmıştık. Şu an hasat zamanı değildi ve bu yüzden tarla kalabalık değildi, hatta biz gelecez diye olanlarıda göndermişler sadece 1 2 kişi vardı. Aurelie ile muhabbet ederken konu dün geceye geldi;
-Dün gece Amélie ile güzel zaman geçirmişsiniz diye duydum.
-Evet oldukça eğlenceli bir geceydi.
Anlamazlıktan gelerek
-Bir çok yeri gezdirdim, yiyecek yedik bir şeyler içtik hatta istesen seninlede gezebiliriz.
elini pantolonumun üstünden sikime atarak
-Onu kastetmediğimi biliyorsun, bana bu gün seni anlata anlata bitiremedi, seni ve bunu.
-Çokmu beğenmiş?
Artık bende eser miktarda flört etmeye çalışıyordum
-Bayılmış. Bende çok merak ettim
-İstediğin zaman merakını giderebilirsin.
Aurélie sanki bunu bekliyormuş gibi usulca eğilip pantolonumun fermuarını açarak inik halde olan sikimi dışarı çıkardı ve
-hmm anlatılana benzetmek lazım önce
diyerek usulca beni yalamaya başlamıştı. Sikim kalkıp asker hale gelince
-anlatılandanda güzelmiş
deyip ayaklandı ve
-hadi gidelim
dedi. Kolundan tutarak geri çektim ve ona
-Nasıl kaldırdıysan öylede indireceksin!
diyerek omuzlarından bastırarak tekrar dizlerinin üstüne çökmesini sağladım, o esnada Aurélie’nin gözlerindeki o bakışını tahmin dahi edemezsiniz, muhtemelen bu zamana kadar hiç böyle bir tepki almamıştı. Aurélie yavaşça sikimi ağzına alarak beni zevke boğmaya başlamıştı, Zehra’dan sonra bana sakso çeken ikinci kadındı ama kesinlikle Zehra’dan 10 hayır 100 kat iyiydi, çokta uzun olmayan bir süre sonra geleceğimi hissedince uyardım, elleri ile kalçalarımdan beni kendine çekerek sikimi tamamen ağzına aldı ve döllerim boğazından aşağı aktı gitti. O kendini yavaşça geri çekerken bir ses duydum ama çok önemsemeden Aurélie’ye döndüm gayet iyiydi, sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyor ve muhabbet ediyordu, bende bozmayıp aynı onun gibi yaptım.
-az gelsene konuşalım
deyince onu takip ettim ve beraber bahçeye geçip oturduk.
-Eee anlat ne yaptınız?
-Ne yapalım gezebileceğimiz her yeri gezdik, yiyebileceğimiz her şeyden tattık.
-Her şeydenmi?
-Her şeyden. Bizi bırak siz ne yaptınız otelde bu saate kadar.
-Hiç! Öyle sohbet muhabbet
-Abla çokta fazla yapmadığın makyajın ve saçların darmadağın! Eminmisin sadece oturduğunuza?
-Tabiiki oturduk canım iki kadın ne yapacaz başka. Ha tabi sen Amélie’nin odasından çıktığında saçlarının ıslak olduğunu düşününce kesin bir şeyler yaptın bendende bir şeyler çıksın istiyorsun.
Bunu nasıl fark etti arkadaş. Kadınlardan kesinlikle korkulur.
-Valla biz Amélie ile çok güzel ve aşk dolu bir gece geçirdik.
Bana “biliyorum” dermişçesine bakıyordu,
-hatta üzerine birde dedikodu yaptık, mesela Aurélie biseksüelmiş ve Amélie’ye göre sende kadınlardan hoşlanıyormuşsun.
Bu seferde ben gözlerine açıkla dermişçesine bakıyordum
-Ne? Bakma dik dik yok öyle bir şey yanlış anlamış.
-Ablaa
sesim sert çıkmış sanki bir baba veya erkek kardeş gibi net bir açıklama istiyordum
-Offf tamam,bak bu uzun hikaye ama evet erkeklerden hoşlanmıyorum yani cinsel anlamda yani oda.. Tamam, ben lezbiyenim ve evet bu gece Aurélie ile birazcık takıldık.
- Birazcık…
Konuşma bu şekilde devam etmişti ve ben çok istediğim o itirafı almıştım. O geceyi çok fazla uzatmadan odama geçip uyudum, sabah erkenden kalkıp hazırlandım, evden çıkmadan evvel sesini en son 3 gün önce duyduğum teyzemi aradım ancak açmadı. Uyuyormu acaba diye düşündüm, bu gün dönecekleri için erken kalkacaklardı, tekrar aradım ancak açmadı ve o esnada Esma abla çağırınca evden çıkıp otele gittik.
Otelde resepsiyonda bizi dünkünden dahada güzel halde olan hanımlar karşıladı. Aurélie altına dizin hafif üstünde bulunan kırmızı renkte bir etek ve ona uyumlu bir bluz giymişti, Amélie ise daha sportif olacak şekilde altında siyah renkte bir tayt ve üstünde beyaz renk bir crop vardı, Cennete düşmüş gibi hissettim, bunların yanında Esma abla gerçekten çok resmi giyiniyordu. Doğa holdinge ait olan jet hazırdı, o yüzden hızlıca Adana’ya geçtik, uçaktayken kızlar benden uzak fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı ancak ne olduğunu hiç merak edip sorgulamadım, uçaktan inince hızlıca depolara geçtik. Nem, soğutma ve depolardan nakliye gibi konular üzerine konuştuk, genel olarak sorun çıkmamıştı.
Öğlen için bir otelde yemeğe geçtik, bu arada ben kızlardan ayrılıp tekrar teyzemi aradım, çünkü beni geri aramamıştı ve yola çıktılarmı, neredeler gibi sorular beni rahatsız ediyordu, sanırım erken yaşta ailemi kaybetmenin yan etkisiydi bu durum. Teyzemi aradım ancak yine açmadı, üst üste bir kaç defa aradım ama açmamakta ısrarcı olunca İrem’i aramaya karar verdim, sonunda telefonu açtı;
-Efendim abicim
-Kızım neredesiniz siz? Arıyorum teyzemi açmıyor, kaç defa aradım kafayı yedim burada!
-Abi sakin. Annem biraz rahatsız sanırım, çıkmadı bu gün odadan, babaannem, dedem ve babamda dışarı çıktılar, evde yalnızım beni aramışsın zaten.
-Neyi var annenin, yola çıkmadınızmı siz?
-annemin neyi var bilmiyorum, sesini duydum sadece kendini hiç görmedim bilmiyorum, yolada gece çıkacakmışız.
-Kızım!
Hafif bağırmıştım
-İnsan yanına gidip bi neyin var demezmi? Git annenede beni arasın yoksa Adana’dayım Mersin 1 saat buradan
Eniştem Mersinli
-kalkar gelirim oraya.
-Tamam abicim sakin ol. Gidip diyorum şimdi.
İrem beni severdi ama bi o kadarda korkardı. Çok kısa bir süre içinde teyzem geri aramıştı,
-Efendim oğlum
Sesi ağlamaklı ve yorgun geliyordu, endişeli bir ses tonuyla
-Teyzem ne oldu? Sen iyi değilsin sanki.
-Bir şey yok Gürkan
Sesi iyice kötü gelmeye başlamıştı sanırım ağlıyordu,
-Teyzem birimi üzdü seni, bak ben Adana’dayım, iş için Mert bey Esma ablayla gönderdi, 1 saat orası hemen geleyim istersen
-Hayır Mert Bey iş verdiyse onu yap ayıp olmasın, hem yarın öğlene doğru İstanbul’da oluruz zaten orada konuşuruz.
-Konuşacaz değilmi?
-Konuşacaz, Söz!
Teyzemle yaptığımız bu küçük konuşma konuşmadan önceki halime göre beni dahada endişelendirdi ancak yapabileceğim bir şey yoktu, yarını bekleyecektim. Kızların yanına geçmiştim, yemek esnasında anlamadığım şeyler oluyor, Esma abla ve Aurélie beni yiyecekmiş gibi bakıyor ve Amélie ise bacağımı hatta kasığımı okşuyordu, ses çıkaramadım çünkü aklım doluydu o an. Kısa bir süre sonra tarlalara geçtik.
Amélie tarlalar için bahsettiği bir takım sertifika ve evraklara bakmak istedi, bu yüzden Esma abla ve gıda bölümü sorumlusuyla birlikte evrakları incelemeye koyuldular, bu esnada ben Aurélie ise yürümeye başlayıp bizimkilerden bir hayli uzaklaşmıştık. Şu an hasat zamanı değildi ve bu yüzden tarla kalabalık değildi, hatta biz gelecez diye olanlarıda göndermişler sadece 1 2 kişi vardı. Aurelie ile muhabbet ederken konu dün geceye geldi;
-Dün gece Amélie ile güzel zaman geçirmişsiniz diye duydum.
-Evet oldukça eğlenceli bir geceydi.
Anlamazlıktan gelerek
-Bir çok yeri gezdirdim, yiyecek yedik bir şeyler içtik hatta istesen seninlede gezebiliriz.
elini pantolonumun üstünden sikime atarak
-Onu kastetmediğimi biliyorsun, bana bu gün seni anlata anlata bitiremedi, seni ve bunu.
-Çokmu beğenmiş?
Artık bende eser miktarda flört etmeye çalışıyordum
-Bayılmış. Bende çok merak ettim
-İstediğin zaman merakını giderebilirsin.
Aurélie sanki bunu bekliyormuş gibi usulca eğilip pantolonumun fermuarını açarak inik halde olan sikimi dışarı çıkardı ve
-hmm anlatılana benzetmek lazım önce
diyerek usulca beni yalamaya başlamıştı. Sikim kalkıp asker hale gelince
-anlatılandanda güzelmiş
deyip ayaklandı ve
-hadi gidelim
dedi. Kolundan tutarak geri çektim ve ona
-Nasıl kaldırdıysan öylede indireceksin!
diyerek omuzlarından bastırarak tekrar dizlerinin üstüne çökmesini sağladım, o esnada Aurélie’nin gözlerindeki o bakışını tahmin dahi edemezsiniz, muhtemelen bu zamana kadar hiç böyle bir tepki almamıştı. Aurélie yavaşça sikimi ağzına alarak beni zevke boğmaya başlamıştı, Zehra’dan sonra bana sakso çeken ikinci kadındı ama kesinlikle Zehra’dan 10 hayır 100 kat iyiydi, çokta uzun olmayan bir süre sonra geleceğimi hissedince uyardım, elleri ile kalçalarımdan beni kendine çekerek sikimi tamamen ağzına aldı ve döllerim boğazından aşağı aktı gitti. O kendini yavaşça geri çekerken bir ses duydum ama çok önemsemeden Aurélie’ye döndüm gayet iyiydi, sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyor ve muhabbet ediyordu, bende bozmayıp aynı onun gibi yaptım.
1 year ago