Hayatın İzinde 7

İş yerinde bizi Esma Abla karşılamıştı, o zamanlar nedenini bilmezdim, Esma Abla yeni tanıştığı halde Aurélie’ye bir hayli samimi ve yakın davranıyordu, hatta bu samimiyete tensel temasta dâhildi. Toplantıya Mert Bey ve gıda bölümünün yöneticileride katılmış ve ben resmi çalışan olmadığım için çıkmak üzereyken Aurélie tarafından toplantıya katılmam istenmiş ve Mert beyde onaylamıştı. İlk defa bir iş toplantısında bulunmak benim için ortamda bulunan güzel kızlarla aynı ortamda bulunmaktan daha heyecan vericiydi, toplantı sonunda yarın öğlen Adana’ya gidilip tarla ve depoların görülmesi kararlaştırılmıştı, bu süreçte ben, Esma Abla ve firmanın bölgedeki temsilcisi eşlik edecektik. Toplantı sonrasında ben, Esma abla, Aurélie ve Amélie kaldıkları otele yemek yemeğe geçtik, yemek esnasında pek çok şeyden muhabbet etmiştik, iş, hayat ama benim ilgimi çeken kısım ilişkiler bölümü olmuştu, Aurélie bu konuda konuşurken laf arasında erkeklere geçirip kadınları çok üste çıkartıyordu ve Esma Ablada bu konuda onu destekliyor, ben ve Amélie’de durumu değiştirmeye çalışıyorduk. Ortamda samimi ve eğlenceli bir tartışma durumu vardı.

-Genel olarak erkeklerden hoşlanmamanın belli bir sebebi olabilirmi acaba?

diye sormuştum ve cevap olarak

-Kadınlardan hoşlanmam

dediğinde ben tıpkı diğerleri gibi durumu anlamış bulundum, burada Esma Abla yine dikkatimi çekmişti, elindeki şarabı ile hemen hemen yüzü aynı rengi almıştı bu itiraftan sonra, sanki duymak istediğini duymuş gibi. Onun bu normalden farklı tavırları beni şaşırtıyordu, artık yavaş yavaş hava kararmaya başlamış aramızda samimiyet artmıştı ancak yavaşça sıkılmalarda başlamıştıki Amélie

-Yarın başka bir yere gideceğiz, dönünce bu meşhur şehir İstanbul’u bir daha gezebilirmiyiz bilmiyorum, o yüzden zamanımız varken ben gezmek istiyorum

demişti ancak Aurélie odaya çıkıp muhabbet etmeyi tercih ettiğini belirtti, hal böyle olunca ben ve Amélie dışarı gezmeye çıktık. Amélie’ye İstanbul’da pek çok yeri gezdirmiş, meşhur ne kadar Türk yiyeceği varsa tattırmış içeceği varsada içirmiştim, bu sürede Amélie araçtaki gibi samimiyeti sürdürerek her zaman ya koluma girmiş yada elini belime atmış şekilde geziyordu. İlk başta bu durum bana oldukça değişik gelmiş ancak bir süre sonra bende onun gibi samimiyeti artırmaya başlamıştım, o davranmadan ben koluna giriyor veya sessiz ama loş, romantik ortamlarda elim her zaman omzunda yerini alıyordu, aramızda ismini koyamadığım bir samimiyet, romantizm vardı. O gece sanki her şey bir araya geliyormuşçasına boğazda sakince yürüyüp muhabbet ederken havai fişek gösterisine denk gelmiştik, o odaklanmış havai fişeklere bakarken ben onun nedensizce ışıkların altında parlayan o güzel gözlerine ve ince dudaklarına dalmış bulundum, kafasını çevirip benimle yüz yüze geldiğinde sanki ikimizde bu anı bekliyormuş gibi bir birimizin dudaklarına yapıştık. Kısa ama ikimiz içinde fazlasıyla yeterli olan o öpüşme anında şunu fark ettim, bu portakal meselesi sayesinde ilk defa birinden hoşlanıyordum.

Artık bir hayli geç olmuştu, bir taksi ile otele dönmeye karar verdik, niyetim ondan resepsiyonda ayrılıp taksi ile eve geçmekti ancak odasına gelip bir şeyler içmem konusunda çok ısrar edince kıramayıp odasına kadar eşlik ettim, odasına girdiğimizde ben direk şarap bölüme bakmaya başladım ancak şarap kültürüne pek hakim değildim, arkamı bile dönmeden

-Hangi şarabı istesin?

diye sormuştum ve

-bırak şarabı bana dön!

diye isterik bir ses tonunda cevap vermişti. Döndüğümde manzara mükemmeldi, Amélie üstünü çıkarmış üzerinde sadece külotu ve sütyeni vardı, koşarak üstüme atladı ve boğazda yarım bıraktığımız öpüşmeye tekrar başladık. Bacaklarını belime sarmış, alttan elimle kıçını tutmuş halde bir müddet öpüştükten sonra o şekilde Amélie altta kalacak halde yatağa uzandık ve öpüşmeye devam ettik, yavaşça dudaklarından ayrılarak önce kibarca burnunun ucundan ardından çenesini öptüm ve yine çenesini yalayarak yavaşça boynuna oradanda yavaşça göğüslerine indim, ardından önde kopçası bulunan sütyeni bir anda açarak bembeyaz göğüslerini ortaya çıkartıp onları yalayıp emmeye başladım. Göğüslerini emerken bir yandanda ellerimle kalçalarını okşuyor, zaman zamanda elimi amına atıyordum, göğüslerinden ayrılarak ve yine yavaşça yalayarak her yerinin tadına vararak amına doğru yol alıyordum ve yol bitip hedefe ulaşınca tam gaz amına yumularak yalamaya başladım. Zehra’dan ne öğrendiysem bu gün kullanıyordum, kullanacaktım, ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama Amélie’nin inlemeleri artmış ve hafifçe titremeye başlamıştı, orgazm olmaya bir hayli yakındı bunu anlamıştım ancak buna izin vermeyerek kendimi geri çekip ayaklandım. Amélie şehvetten deliye dönmüş ve yalvaran gözlerle

-Ne olur devam et durma

diyordu ancak ben onu duymazdan gelerek yavaş yavaş soyunmaya başladım, o esnada fark ettimki vücudunda yaladığım, emdiğim ne kadar yer varsa kızarmıştı ve hatta boynu morarmaya başlamıştı. Boxerimi çıkarttığımda benimde daha evvel hiç bu kadar sert görmediğim sikim meydana çıkmış ve Amélie’nin gözlerine şehvetin yanı sıra iştahta eklenmişti, yavaşça üstüne uzanıp onu tekrar öpmeye başladım ve ıpıslak olan amına önce yavaşça sikimin başını ardından sert ve hızlı bir şekilde yarısını sokmuş, yavaşça sikimi geri çekip bir hışımla tamamını yerleştirmiştim. İnlemenin içinde çıkan o

-Ahh..

Sesi muhteşemdi. Bir müddet onu öperek yavaşça sikmeye, sonra dudaklarından ayrılarak bacaklarından birini omzuma alıp sertçe pompalamaya başladım. Suratı, vücudu kıpkırmızı ve ağlamaya yakın derece kızarmış, bakışlarıyla sanki “daha çok” diye o gözler bana daha çok gaz veriyor ve daha bir zevkle ve şevkle onu sikmemi sağlıyordu, bir şeyler demeye çalışıyordu ama inlemekten diyemiyordu ve bende duymak için hiç uğraşmayıp sadece devam ediyordum. Bacağını omzumdan atıp yatakta ters çevirip bir anda sikimi amına geri sokup sertçe pompalamaya başladım, arada kalçalarına tokat atıyordum ama canını yakmaktan çekindiğim için abartmıyordum, bazende alnından kafasını kaldırıp dudaklarına yapışıp öpüp daha sonra sikmeye devam ettim. Boşalacağımı hissedip

-Boşalacam

deyince zorlada olsa

-içimden çıkar

demeyi başarmıştı, bende içinden çıkararak kalçalarının arasına hatta oradan saçlarına kadar sıçratarak boşalmış ve kendi döllerimin üstüne yığılmıştım.

-Benim duş almam lazım

diyerek kalkmış ve banyoya gitmişti. Hiç bir şey düşünemiyordum, az evvel hayatımda yaptığım en iyi birlikteliği yaşamıştım, gerçi ikinciydi. Amélie çıktıktan sonra eline bir şişe şarap alıp bornozla odadaki masaya oturmuştu, usulca kalkıp bir duşa girdim ve aynı şekilde bir bornozla karşısına oturup şarabımı içmeye başladım, yüzümü ekşitmeyide ihmal etmedim tabii. Bir türlü sevememiştim bu içkiyi

-Hiç sevmiyorsun değilmi şarabı?
-Pek aram yok diyelim
-Sevmiyorsun yani. Neden içiyorsun peki insan sevmediği şeyi neden yapar
-karşısındakine saygısızlık olmasın diye.
-hmm o zaman teşekkür ederim!
-Neden teşekkür ediyorsun? Şarap içinmi yoksa..

imalı bir bakışla gözlerimi gözlerine dikmiştim

-Hayır emin olki şarap değil

pot kırdığını fark ederek

-yani sadece şarap değil.

derin bir nefes alıp vererek ve gözlerimin içine odaklanarak

-Açık olacağım, uzun zamandır yaptığım en iyi sexti ve sanırım buna ihtiyacım vardı,çÇok iyiydin yani deneyimli olmalısın.

kahkaha atmıştım

-hayır aslında bu ikinciydi. Sana bir şey anlatacağım ama Esma abla başta olmak üzere kimseye anlatmayacaksın!

Ona bir çırpıda kim olduklarını pek belli etmeden Zehra ile olanları anlatmıştım. Sex kısmına değil ancak Tarık’ı postalamam ve onun Esma abla ile ilgili düşüncelerine bir hayli şaşırmıştı

-İçkili halin çok fenaymış, sen daha fazla içme

diye espri yaparak önümdeki şarap şişesini almıştı.

-Yalnız bir şey soracam sana, Esma gerçekten sizi izledi ve hatta zevkmi aldı?

Suratında sorgular bi ifade vardı

-Evet bizi izledi ancak zevk aldımı diye sorarsan bence kesinlikle zevk aldı. Neden?
-Bir soru daha Esma’nın daha önce sevgilisi oldumu?
-Bildiğim kadarıyla olmadı. Tekrar soruyorum neden?

Bu sorgu hali beni germeye başlamıştı

-Tatlım ben Esma’dan çok net bir şekilde Lezbiyen havası aldım, hatta akşam yemekte olanları sende gördün çok belliydi, Aurélie ile uyumlarıda aslında bunu onayladı.
-Aurélie ile uyumları?
-Aurélie biseksüel, yani hem erkeklerden hemde kadınlardan hoşlanıyor, belk**e onlarda bu gece bizim gibi bir gece geçiyor olabilirler.
-Saçmalama, yani..

Aslında evet artık bende emindim, Esma Abla kadınlar hoşlanıyordu ancak neden o zaman bizi izlemiş ve bundan zevk almıştı, acaba hepsi benim hüsnükuruntummuydu? Bilmiyorum…

-Bak reddedemiyorsun.

Amélie’nin bardağını alıp içindeki şarabı kafaya dikip içmiştim.

-WoW yavaş sonra bendende kurtulma.
Amélie’nin bu huyunu çok sevmiştim, aynı Esma abla gibi bir sözüyle ortamdaki gerginliği dağıtabiliyordu,

-Söz sana zarar vermem benim için çok değerlisin.

Hafif kızarır tonda,

-Ne kadar değerli?

Artık pası ona atmak istiyordum ,

-Sen ne kadarına izin verirsen, beni durdurmazsan çok ileriye gidebilirim ve emin olki bu sadece senin için olur…
-Dur! Burada dur, bundan ilerisini düşünme, olmaz ve sakın nedenini sorma.
-Peki sen ne dersen o.

Konuşmamız bu şekilde gece zamanına kadar devam etti. Saat 12yi geçiyordu ve Amélie’nin uykusu gelmiş ve hatta masada sızmıştı, onu kibarca kucağıma alıp yatağa yatırıp üstünü örttüm, daha sonra üstümü giyinip usulca, ses yapmadan odadan çıktım, asansöre doğru ilerlerken Aurélie’nin odasının kapısı açıldı ve içeriden Esma abla çıktı, kapıyı kapatması ile benimle göz göze gelmesi hemen hemen aynı andı sanırım.
Published by afuygun
1 year ago
Comments
Please or to post comments