Hayatın İzinde 3

Bu şekilde 1 hafta içinde evde, bahçede, müştemilatta, havuz başında kısaca her yerde çatı dâhil tek bir kör nokta kalmayacak şekilde kameraları kurduk. Mert bey bu işe kafayı o kadar takmıştıki oralardan girip çıkabilir diye kızların odasına bile kamera kurdurmuştu. Mert Beyin çalışma odasına sistemi kurmuştuk, yaklaşık 100 TB depolama alanı vardı, yazılımsal kısmı hallederek aklıma bir şey geldi;

-Mert Bey!

Bana bakmıştı

-Bu yazılımlar kurulduktan sonra bilgisayarın yazılımsal olarak güvenliğini artırmamız lazım, her yerde kameralar var, olurda dışarıdan biri bu kameralara erişirse felaket olur.
-Haklısın ben bunu düşünmedim, sen halledebilirmisin?
-Kendi oluşturduğum bir yazılım var kolay kolay sızılamaz, isteseniz onu kurabilirim.

Kafasıyla onaylamıştı. Kendi yazılımımı bilgisayara kurarken nedense içimden bir ses bana açık kapı bırakmamı söylüyordu ve bende onu dinledim, hemen hemen diğer tüm yazılımcılar gibi sadece benim anlayabileceğim bir açık bıraktım güvenlik programındaki daha sonra buradan girip tüm kameraları kontrol edebileyim!

Aradan hayli bir zaman geçmişti ve herkes geri dönmüş etkinlik için hazırlıklar başlamıştı. Mert Bey ve zaman zaman ben onun çalışma odasından kameraları kontrol ederek Selvi hanımı yakalamaya çalışıyorduk ama bir şey yoktu. “Acaba tek seferlikmiydi?” gibi bir soru dönmüştü aramızda ama takibe devam ettik, etkinliğe iki gün kala akşam kodda bıraktığım açıktan sızarak kontrol etmeye başlamıştım, belki 10 defa izledim aynı kaydı, bir şey dikkatimi çekti, yavaşlatıp baktığımda ise Selvi hanımdı bu. EVET! Sonunda yakaladım onu, yan binaya Uğur’ların evine geçmişti, ertesi gün kaydı tekrar çalışma odasında izlerken yeni görmüş gibi bunu Mert beye gösterdim, sonunda bir şey bulduğumuz için oda çok sevindi ancak neticede gittiği ev en yakın arkadaşlarından birinin eviydi, bu durumun onu rahatsız ettiğini fark edince

-oradan başka bir yerede geçiyor olabilir

diyerek avuttum ama işe yaramadı çünkü şüphesi varmış. Uğur’un babası Tarık zaman zaman Selvi Hanımı gözleriyle resmen siker, saçma sapan imalar yapar Mert Beyi rahatsız edermiş. Mert Bey nedense bir anda adamımızın o olduğuna emin oldu;

-Şimdi şöyle yapıyoruz, sen bu gece çalışma odasında kalıyor, kameraları takip edip kontrol ediyorsun, bir şey olursa, çıktığını fark edersen hemen takip et ve ilişkiye girerse kameraya kaydet ve bana getir! Eğer bu gece bir şey olmazsa ve adamımız gerçekten Tarık’sa yarın etkinliğe gelecektir, gözün yine Selvi’nin üstünde olsun, etkinlikten ayrılırsa takip et tuvalete girse peşinden git! Ne bulursan sarılsalar bile kayıt edip bana getir.
-Tamam ancak ben etkinliğe nasıl katılacağım?
-Personel olarak, içki dağıtacaksın bu şekilde kolayca takip edebilirsin.

Bu plan ikimizinde kafasına yatmıştı. Gece her hangi bir haraketlilik olmadı, ertesi gün Mert Bey personel şefine benim özel bir işim olduğunu içki dağıtımından başka bir şey yapmamamı net bir şekilde anlattı. Etkinlik başlamıştı her kes teker teker geliyordu, sitede oturan bütün zengin tayfa buradaydı tabii Tarık’ta! İçki dağıtırken ikisinide devamlı takip ediyordum, bir süre sonra Tarık telefonuna bakıp güldü ve dışarı çıktı ardından Selvi Hanımda yavaş ve sessizce salondan ayrıldı, tabii bende hemen peşine düştüm! Selvi Hanım geçen sefer geçtiği çalıların arasından yan eve geçmişti, bende hemen peşine o aradan geçtim, sonra evin içine girdi, oraya nasıl gireceğimi düşünürken aklıma mutfak geldi, sitedeki evlerin mutfaktan bahçeye geçişleri vardı, bende kapının açık olabileceğini düşündüm, öyleydide. İçeri girip sessiz bir şekilde onları arıyordum, zemin katta yoklardı, merdivene geldiğimde Selvi hanımın sesini duydum, kiler tarafından -1 den geliyordu sesi. Sessizce aşağı indim, ses daha net geliyordu, zannediyorum oyun odası olarak yapılmış bir odaydı, kapının yanında iki tane pencere vardı, yere oturup penceren izledim, ortada bir masa tenisi masası vardı, üstünde oturan Selvi Hanım ve onun amını yalayan Tarık.

Selvi Hanım hep söylediğim gibi çok güzel bir kadındı, bakımlıydıda, düzenli olarak kuaföre gider, dermatologlar ile sık sık görüşür. (zaman zaman eniştem götürüp getirirdi ailenin şoförü idi malum.) İlk defa o zaman çıplak gördüm Selvi hanımı, o ne güzellikti öyle, pürüzsüz duran bembeyaz vücudu ona farklı bir hava veriyordu, o açık kahverengi saçlar, o incecik vücutta nasıl böyle olur anlamadığım inanılmaz dolgunlukta ve büyüklükte portakaldan daha büyük, küçük kavun boyutu adeta göğüsler, sanırsın hiç emzirmemiş gibi bozulmamış hafif iri ama pespembe göğüs uçları. İlk defa bir kadını çıplak görüyordum vede ilk defa bu kadar azgın hissediyordum kendimi. Tarık hareketlenince kendimi geri çektim, bir kaç saniye sonra içeri baktığımda olayların dahada ilerlediğini gördüm, Tarık armut koltuğa oturmuş altı çıplak, Selvi ise önünde diz çömüş o an göremediğim penisi ağızına almış yalıyor, emiyor, ortamda sadece Tarık’ın inlemesi ve Selvi’nin şap şap emme sesi var, o anda daha önce göremediğim kısmı ortadaydı Selvi’nin. Gerçekten inanmıştım artık, Mert Bey bu kadını hiç sikmemişti, iki tane çocuğun çıktığı am halen daha özünü koruyordu resmen, koyu pembe am dudakları hafif kararmaya dönmüş göt deliği olduğu gibi meydandaydı ama asıl olay kalçalarındaydı, bu kadar düzgün toplu ve hatta betimleyemeyeceğim kadar güzel olan bu kalçalar, ahhh. Saksoyu bitirip hareketlenmeye başladıklarında kendime geldim, henüz hiç görüntü almamıştım ve bakmaya devam edersem görüntü alamayacağımı fark ettiğim için telefonu kayıt alacak şekilde koydum, tabi o an bir kaç kere daha baktım, ortalama 10 dakika içinde işleri bittiğinde giyinmeye başladılar bende oradan sıyrıldım. Partiye döndüğüm esnada Mert Bey ile göz göze geldim ve ona onay işareti verdim, bu durum onu çok tatmin olsa gerekki yüzü gülüp eğlenmeye devam etti, bende o arada müştemilata geçip gece izlemek için videoyu yedekledim ve partiye döndüm.

Partinin bitmesiyle Mert Beyin soluğu yanımda alması bir oldu. İzlediğimi belli etmemek için detay vermedim, onları bulduğumu, seviştiklerini, o arada biraz videolarını aldığımı belirttim, benden çalışma odasında yer alan bilgisayara yedeklememi ve daha sonra bendeki kaydı yok etmemi söyledi, öylede yaptım, hatta telefonu kontrol etmesi için verdim ancak bana güvendiğini söyledi, kayıtı çoktan yedeklediğimi bilseydi …

Heyecanla eve geçtim. Ev halkı tamamen uyumuştu haliyle geç vakte kadar çalışmışlardı, hemen üstümü değiştirip rahat bir şeyler giydim ve kayıtı açtım, saksodan sonra Tarık Selvi’yi tenis masasına domaltmış tahminen 12-13 cm olan sikini Selvi’nin amına kaydırıyordu. Selvi inlemeye başlamıştı ancak Tarık’ın yavaş hareketleri onu sıkmış olsa gerekki

-hızlı ol biraz

diye ikazda bulundu, bunun üzerine Tarık daha hızlı pompalamaya başladı, her vuruşunda şak şak şak şak sesleri etrafta yankı yapıyordu. Tarık sikini çıkarıp, Selvi’yi bir anda sırt üstü hale getirdi ve aniden içine girdi.

-ah ah ah, daha hızlı hı..zz ah ah çok güzel ohh…

sesler bitmiyordu, Tarık artık yavaşlamaya başlamıştı ve bir anda geliyorum diye bağırarak Selvi’nin içine boşaldı, o an kendimde bi tuhaflık hissettim, aşağı baktığımda penisimi çıkartıp 31 çektiğim ve hatta boşaldığımın farkına vardım, üstümü ve etrafı temizleyip kayıta devam ettim. Aralarında bir konuşma dönüyordu; Selvi

-Ne oldu yinemi erkenden bittin? Devam edelim!
-Bittim ben, tamamım. Çok istiyorsan kocan devam etsin.
-Şakamı yapıyorsun Tarık, beni böyle yarımmı bırakacaksın, ayrıca neden içime boşalıyorsun.

diyerek ofluyordu, bu anda artık videoyu kapatmışım, bende kaydı bilgisayarıma gizleyip yatağıma çekildim. Tarık, Selvi Hanımı doyuramıyordu, bu belli olmuştu ve belk**e Mert Bey bu durumdan memnun olacaktı, olanları ve olacakları düşünürken derin bir uykuya dalmışım.

Daha sonra Mert Beyden öğrenmiştim, kaydı göstererek karısına bir boşanma sözleşmesi imzalatmış, bu sözleşmeye göre boşanma durumunda sadece biraz para alabilecekti Selvi Hanım, Mert Bey bu sözleşmeyi ancak bir başkası ile ilişkisi ortaya çıkarsa işleme koyacağını belirtmiş Selvi Hanıma, bu sebepten aralarında artık net bir sınır ve net bir kural var olmuştu, bu kural “Yakalanma ” idi, Tarık’ın ise bu olanlardan hiç bir haberi yoktu zaten Mert Beyinde çok umurunda değildi. Bu olay bittiği için Mert Bey benden yazılımı kaldırmamı istemişti, herkes evde olduğu için kameraları kaldırmak zor olacaktı, kaldırmakta istemedi zaten yine ihtiyaç olur diye. Yüksek depolamaya sahip olduğu için fark edilmeyeceğini bilerek yazılımı kaldırmadım, onun yerine yazılımı gizleyerek halen daha kendim için kullanılabilir halde bıraktım.
Published by afuygun
1 year ago
Comments
Please or to post comments